Ben ona bakarken telefonum çaldı arayan Ecem di
-Efendim.
-Nasılsın?
-İyim ya sen?
-İyim bende neden beni uyandırmadın?
-Çok güzel uyuyordun kıyamadım ve acilen bize gel!
-Neden ne oldu?
-Soru sorma dediğimi yap çabuk Ol!!
-Tamam geliyorum.Aradan on beş dakika geçti. Odamın içinde dolanıp durdum üstümü dahi değiştirmedim heyecandan kalbim duracaktı. Kapı çaldı odamın kapısını aralayıp kapıya bakıyordum kim geldi diye. Ecem içeriye adım atar atmaz sessiz bir şekilde ıslık çalarak odama çağırdım
-Patlama geliyorum.
Diyerek annemin yanına gitti misafirlere hoşgeldiniz dedi. Sesleri duyuyordum biraz sohbet ettikten sonra odamın kapısını çalıp içeri girdi...
-Gelmeseydin?
-Geldim işte ne bu halin?
-Balkonda uyuya kalmışım abim de severek uyandırdı. Her zamanki gibi
-(Gülerek)iyi yapmış. Beni neden acele çağırdın?
-Dün geceki halin neydi. Neden ağladın?
-Ağlamadım uykusuzluktan gözlerim şişmişti. Anlat ne oldu?
-Bişey olmadı seni merak ettim sadece. Misafirlerle tanıştınmı?
-Evet. Hadi içeri girelim.
-Tamam sen gir ben üstümü değişip geliyorum.Ecem odadan çıkınca üstümü değiştirip heyecanımı yenmiştim. Tam odadan çıkınca balkondan bir ses duydum yabancı bir ses cam kenarına yaklaştım hızlı adımlarla...
-Abla o çocuk değilmi bu?
-Kim hangi çocuk?
-O işte önce metroda sana bakıyordu sonra da münübüste. Sana bakıyordu hani..
-Ee ne olmuş oysa misafirleriyiz şuan. Hadi içeri girelim ayıp olur.
-Tamam girelim.Onlar girdikten sonra bende peşlerinden içeri girdim. Karşımda babaları vardı elini öpüp hoşgeldiniz dedim. Ona ve kardeşine uzaktan hoşgeldiniz dedim. Sırayla tanıştık ismi. Gülçin bebek gibi yüzü vardı. Bugüne kadar gördüğüm en güzel kız ince titreyen sesiyle yeşil gözleriyle büyüledi beni sanki bir boşluğa düşmüş gibiyim. İçim bir garip oldu gözlerim bir anda doldu. Kafamı yerden kaldıramıyorum. Ben neden böyle oldum? Gözlerim neden doldu? Bunların cevabını bilmiyorum. Utandığı her halinden belliydi. Bir eliylede yüzünü örtüyordu. O an telefonum çaldı. Herkes bana baktı bir an hızlı adımlarla balkona çıktım. Arayan Bir bayandı
-Alo.
-Efendim.
-Recep Karadaş ile görüşecektim?
-Buyrun benim.
-Kabul edildiniz bu akşam saat 10 buçukta meydandaki heykelin karşısında bekleyin adamlarımız sizi alacaklar.
-(Kalın ve ciddi bir ses tonuyla) tamam efendim.Deyip telefonu kapattım yaklaşık beş altı saniye gözlerimi kapatım derin bir nefes alarak sonunuda başardım dedim. Arkamı döndüğümde ecem tam karşımdaydı.
-(Yüzü asık bir şekilde)kararlısın yani gitmekte
-Bu benim hayalim gerçekleşmesini istiyorum.
-Böyle hayal olmaz ölüme gidiyorsun göz göre göre. Buna izin veremem!!
-Artık dönüşü yok bunun gitmek zorundayım.
-Senide kaybetmeye dayanamam bunu bana yapma..
-Kaybetmiyeceksin yeterki yanımda ol!
-Yapma bunu bana lütfen...Annem içerden seslendi.
-Recepp
-Efendim anne
-Biz çarşıya gidiyoruz gelecekmisiniz?
-Yok benim işlerim var çıkacağım birazdan.
-Ecem sen gel bari kızların canı sıkılmasın..
-(Beş saniye duraklayarak)tamam. Dedi.Balkondan odaya girdik kanepeye oturdum karşımda Gülçin ayna'nın karşısında peçesini takıyo ona bakıyordum. Babasının yanımda olduğunu unutmuşum Gülçine baktığımı farketti sanırım ters ve sinirli bakıyordu bana yavaş yavaş başımı yere doğru eğdim. Sanırım beni hiç sevmemişti...
-Evlat kaç yaşındasın?
-Yirmi iki efendim.
-Pekte gençsin..
-Sağolun efendim.Herkes hazırlandı ve dışarıya çıkarken Ecem geldi yanıma sarılıp kulağıma ben hep senin yanındayım dedi. Evden çıkarken yüzü asık içinde kötü bir his var gibiydi benimde moralim bozulmuştu...
Mum olmak kolay değildir. Işık saçmak için önce yanmak gerek.
Merhaba arkadaşlar umarım beyenmişsinizdir...
Yazar: bus.ugur arkadaşlar kitabı okuyup voted yapın kitap yeni çıktı umarım onuda beğenirsiniz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yavaş yavaş ölüyorum
Ficción GeneralOnu gördüğümde garip bir his kapladı içimi~arkadaşlar kitabım töre yada terör kitabı değil dir...