Yavaş yavaş ölüyorum

Kümes

Hızlı adımlarla peşimde olan adamı atlattığım yere doğru gidiyorum sokağa gelmiştim. Yüzümü saklayarak binanın çatısına çıkıyorum içimden de dua ediyordum o çatlak kıza denk gelmemek için çatıda kimse yoktu rahat bir şekilde etrafı gözetliyorum ama kimseyi göremiyorum saat altı ya geliyordu. Canım çok sıkılmıştı sandalye ye oturmamla merdivenlerden gelen sesi duymam bir oldu. Güvercin kümesi nin içine girdim. Başka saklana bileceğim bir yer yoktu. O kız geldi yine sinirliydi. "adama bak be hem çatımda yakalıyorum hemde inkar ediyo hırsız olduğunu birde arkadaşlarımın yanında beni rezil ediyo bir daha çık karşıma bak ben nabiyorum sana" diye söyleniyordu fena kızdırmıştım ama gülmemek için kendimi zor tutuyorum sandelyeye oturdu saat yedi buçuk gibiydi hiç birşey yapmadan öylece oturuyordu iyice sinir krizi geçirmeye başladım güvercinlerin yanında gideceği yoktu. "evet zaman geldi yavrularım çıkın dışarı"diyerek kümesin kapısını tam açıçaktiki biri seslendi sesi tam duyamadım. Kapıyı açmadan koşarak gitti. Terlemiştim yavaşça kümesten çıktım. Dışarıyı kontrol etmek için etrafa bakındım ordaydı bir araba nın içinde arabanın rengi kırmızı şahin di gençlerin tek tercihi binadan inmek için kapıya yaklaştım kimse yoktu. Sessiz ve hızlı adımlarla binadan iniyodum ki deli kızı gördüm aynanın karşısında bağırarak şarkı söylüyordu. Kapıyı açık unutmuş o kadar güzel şarkı söylüyodu ki dalmışım gözleri kapalıydı gözlerini açtığında aynadan beni gördü şok olmuştu. O şaşkınlıkla tekrar gözlerini kapattı. Ben sessiz ve çok hızlı adılarla apartmandan dışarı çıktım. Benim binadan çıktığımı görmedi havalı ve sakin adımlarlarla beni görmesi için arabanın önün den geçtim. Cebimden telefonu çıkardım ve telefonda yazı yazıyormuş gibi yaptım. Ama ekran kapalıydı. Ona bakıyordum telefonun ekranından. Sakin bir şekilde peşimden geliyordu uzun boylu siyah tişört vardı üzerinde kapalı çarşıya doğru yürüyorum sol tarafımda mağazalar sağ tarafımda vızır vızır geçen arabalar yürüyorum nereye gideceğemi bilmiyorum. Çarşı kalabalık insanlar hayattan bıkmış içten gülen insanlar kalmadı artık. Arkamdan omzuma elini uzattı beni takip eden adam dı arkamı dönüp.

-buyrun
-benimle geleceksin
-kimsin sen neden seninle geliyorum
-(silağını göstererek) zorluk çıkarma. Dedi

Eli hala omzumdaydı sağ elimle onun kolunu yan çevirerek eğildim arkasına geçtim bacağının diz kısmına tekmek atarak yere çöktürdüm. O yerdeyken iki elimle kafası nın sol tarafını tuttum. Diz kapağımla sert vurdum yere düştü sersemlemişti ayağı kalktığında üstüne doğru yürüdüm sağ elimle havaya hıplayarak osmanlı tokatı attım. Yere düştü insanlar etrafımıza toplanmıştı kavga ettiğim adamın silağı yere düştü silağı alıp belime koydum arkamdan birisi tekme attı. Yere düştüm belim çok ağırmıştı beş altı saniye yerde kalmıştım. İkiside koşmaya başladı.