Medya:amine
Eğer bu kan Maya ‘nın sa. Kudüs’ü onların kanıyla yıkamazsam cehennemin derinliklerinde kızgın. Ateşte yanayım gözlerimi yavaş yavaş açarak elimdeki nota odaklandım notta şöyle yazıyordu. " hiç kan tadına baktın mı ekşi bir tadı vardır kanın hiç kimse kanın tadına bakamaz kolay kolay midesi kaldırmaz insanların ama intikama ve kana susamış insanlar için kan şerbet kadar güzel ve özeldir. "Yazıyordu bıçağın altına bırakılan nottan anladığım bana öfkeli kızgın biri olduğu başka bir bok anlamadım notu cebime bırakıp evden çıktım hızlı bir şekilde arabama binip yola koyuldum şehirden epeyi uzaklaşmıştım Yahudilerin asla giremediği Müslümanların yaşadıkları semte gelmiştim sokaklar o kadar dar ki araç giremiyordu aracı sessiz bir yerde park edip aracımın arka koltuğunda duran siyah şapkamı takıp araçtan inip yürümeye başladım kısa bir yürüyüşten sonra Muhammed sokağına girdim etrafta kimseler yoktu her ev farklı ve önemsiz renklere boyanmıştı sadece önemli olan ev kırmızı renge boyanmış olandı kırmızı rengin önemi ise Kudüs’te ölen Filistinli Müslümanların kanını temsil etmesiydi kırmızı renkteki evin kapısına gelip kapıyı üç kere çifter bir şekilde çaldım kısa bir bekleyişten sonra yavaş yavaş kapı aralanmaya başladı. Karşımda bir atmış boyunda açık kahve renkli gözleri olan bebeksi yüze sahip otuz lu yaşlarda bir kadın açtı bu tarz karargahların bir gizli parolası vardır bense parolayı söylemek yerine sadece öfkeyle kızaran gözlerim ve sert sesimle "o burada mı " dedim karşımda ki kadın endişeli bakışlarla "içeride seni bekliyor "diyerek yolumdan çekilmişti bir hışınla içeriye girdim salonun ortasına geldiğim de durdum arkamda varlığını hissettim öfkemi kontrol edebilmek için gözlerimi kapatıp derin bir nefes çektim içime ama bir türlü dinmiyordu öfkem delirmek üzereyim ağır bir şekilde arkamı döndüm siyah tişört mavi kot pantolon ve uzun siyah saçlarıyla Amine vardı sadece 3 adım vardı aramızda sinirden ikimizde dişlerimizi ve yumruğumuzu sıkıyorduk bir an öfkeme teslim oldum ve Amine nin boğazından tutup duvara yapıştırdım ellerimi kontrol edemiyordum Amine nin yüzü morarmıştı ama hiç tepki vermiyordu be beni daha da öfkeli hale getirmeye yetiyordu...
"Maya dan nefret ettiğin için mi onu kaçırmalarına sessiz kaldın" dişlerimi hala sıkıyordum sanki her an kırılacaklarmış gibi önemsemeden sıkıyordum dişlerimi
Amine tek bir hareketi ile boğazına düğümlediğim ellerimden kurtulup beni duvara yasladı ve boğazıma kilitlendi...
"ben karından değil senden nefret ediyorum seni öldürmek istiyorum ben onu koruyacağıma dair sana söz verdim nasıl olurda onu kaçırırlarken benim sessiz kalabileceğimi düşünürsün" dedi gözlerinden alev fışkırtarak
Yavaşça boynuma doladığı ellerini çekerek arkasını döndü ve ilerlemeye başladı. Oturma odasının ortasında küçük kırmızı halıyı kaldırdı ve tahta halıyı kaldırdı "takip et beni " diyerek merdivenden aşağı indi yer altı karargahı olarak kullandıkları yerdi indiğimiz yer en azından ben öyle sanıyordum karşımda üç tane bilgisayar, sol tarafımda silah sandıkları vardı. Hiç vakit kaybetmeden bağırmaya başladım...
"Neredeler!!! "
Derin bir nefes çekerek cevap verdi amine. "Hala arıyoruz "dedi sakinleşmeye çalışarak
"Sen böylemi koruyorsun Maya'yı. Böylemi anlaştık seninle hani Mayayla ilgili her şeyi bilecektin attığı her adımı takip edecektin böyle mi takip ediyorsun onu “dedim kızgın bakışlarımla cevap beklercesine
"Haklısın koruyamadım karın. Sözümü tutamadım ama bu benim kaybım değil teşkilat sana evlenme dedi onları dinleseydin evlenmeseydin. "yükselen sesiyle "Ve ben sana o kızı buraya getirme dedim defalarca şimdi yaptığın saçmalıkların bedelini öde "dedi
nefesinin kontrolünü kaybetmek üzereydi kontrolsüz bir şekilde aldığı nefesler baş dönmesine neden olmuştu ve ben bunu fark edemedim...
"Bana bak Amine Maya ‘ya Bir şey olursa ona zarar verenler dahil her kesin canını yerim akarım ve sen "dedim cümlemi bitirmeden
"Ne yapacaksın beni mi öldüreceksin"
Diyerek üzerime gelmeye başladı elleriyle göğsümden beni iterek duvara kadar itti aramızda hiç mesafe yoktu göz gözeydik gözleri dolmuştu hiç bir şey diyememiştim sadece gözlerinde ki efkara bakıyordum aklım da sadece Maya vardı ondan başka hiç bir şey düşünemiyordum o an bana kapıyı açan kadın karargaha girene kadar dona kalmıştık Amineyle...
"Efendim buldular onları " dedi sevinçli bir ses tonuyla
ellinde tuttuğu kağıtta adresi vardı Amine' yi hiç umursamadan kadının elindeki kağıdı alarak merdivenden yukarı tırmanmaya başlamıştım ki Amine ‘nin sesini duydum "hamile" ellerim heyecandan titremiş ve gevşemişti merdiveni tutamdım yere düştüm başımı Amine ‘ye çevirerek sadece " ha? " demiştim Amine başını duvara çevirerek "Tam bir öküzsün" demişti ayağı kalktım ve tekrar sordum "ne dedin sen "diye
"Duydun işte Maya hamile" dedi gözlerimin içine bakarakMaya ali
Recep kardaş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yavaş yavaş ölüyorum
General FictionOnu gördüğümde garip bir his kapladı içimi~arkadaşlar kitabım töre yada terör kitabı değil dir...