Unutmak

171 104 29
                                    

Selamün aleyküm

Medya:RECEP KARDAŞ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya:RECEP KARDAŞ

Depodayım silahları belime takıp hızlı adımlarla arabaya bindim asna nın evine doğru sürüyorum mavi renkte olan şahin markalı arabamı. Dilim damağım kurumuştu sinirden torpidodan su almak için eğiki, im kolum yanlışlıkla müzik çaların düğmesine değdi ve müzik çalmaya başladı. Çalan müzik beni mahfetti içimdeki ateşi körükledi (unuttun mu beni) hayır unutmadım içimde hala sana karşı nefret duygusu ar, içimde hala sana karşı öfke var. Ama içimde bi o kadar da aşk var, bi o kadar da o kahrolası beni kül eden yeşil gözlerini görme isteği var. Yüzündeki masum bebeksi gülümsemeyi görmek için dünyaları karşıma alma isteği var. Nasıl unutabilirim ki seni, o yeşil gözlerini, nasıl unutabilirim ki yüzündeki gülümsemeyi, içindeki utangaç kızı nasıl unutabilirim ki, hasta yatağımda ölümle baş başayken bana dokunan eli bana seslenişini nasıl unutabilirim ki, karşkmda çorba işini. Şimdi ilk ve son kez gözlerimden akan yaşla yalvarıyorum sana çık aklımdan terk et kalbimi her çalan müzikte seni hatırlamak istemiyorum sadece basit ve bir o kadar imkansız bir şey istiyorum çık aklımdan terk et kalbimi. Asna nın evinin önüne geldim Asna nın evi önümdeki beş katlı yeşil binanın ikinci katıydı. Evin önünde arabamın içinde Asna nın evinin içi görünüyordu içerde Asna ve Amiral vardı ikiside tartışıyordu yaklaşık otuz sanıye kadar tartıştılar ve Amiral evin dış kapısına hızla yaklaşarak kapıyı sertçe örttü. Ben ise bina nın arka kısmına sessizce yaklaşıp binaya nın demirlerinden Asnanın evine tırmanmaya başladım bir an düşecekmiş gibi olsamda Asna nın balkonuna çıkmayı başardım. Asna akıllı biriydi kapısını ve camlatını her daim kiliyli tutardı ama şuan camları ve balkon kapısı açıktı. Hiç zorlanmadan eve girmeyi başarmıştım, eve girdiğim de salonda ki kanepede kırmızı battaniye nin aldında biri uzanıuordu sadece sarı saçları gözüküyordu her tarafı battaniyenin altındaydı. Etrafı gözlerimle kolaçan ettiğimde ise mutgak kısmında buz dolabının sol kısmında hafiften bir ayak gözüküyordu. Salonda uzanan asna değildi, battaniye nin altında da Asna olamazdı Asna kurnaz ve kendi canını seven birydi kendini riske atmazdı. Bu yüzden geldiğim yerden çıkarak balkondan Asna nın yatak odasında ki pencereye tırmandım sessizce içeriye girdim Asna yatak ta uzanmış gözleri kapalı sağ elinde silah vardı. Sesizce Asna nın dibine kadar yaklaştım sol dizimi kaldırarak Asna nın sağ elinin üstüne getirdim ve bir den üztüne zıplayarak ağzını kapattım silahımı kafasına dayadım...

"Süpriz bengeldim sesini çıkarırsan acımam sıkarım kafana!!! "Dedim kalın bir sesle

Yavaş yavaş elimi ağzından çektim...

"Zaten amacım seni buraya getirmek ti, şimdi sen gelmişken neden bağırayım? "Dedi kaşını kaldırarak

"Sen istedin diye değil, ben gelmek istediğim için buradayım "dedim sırıtarak

"Peki şimdi ne yapacaksın? Silahım hala elimde istesem tetiği çekerim içerde seni bekleyen polislerde buraya gelir, yada ağzım açık bağırırsam yine buraya gelirler"dedi beni etkilemeyi başaran sihirli dudaklarıyla

"Bana tuzak kurduğunu biliyorum, beni bulmak için kurulan ekibin başında olduğunu da biliyorum. İşte geldim ne yapacaksın bana "dedim gözlerine bakarak

"Senle uzun uzun sohbet etmwk istiyorum ama sen üstümdeyken değil de ikimiz polis karakolundayken sohbet etmek istiyorum "dedi hazır cevap

"Hangi karakol şu benim yok etmek istediğim karakol mu "diye lafa atıldım

"Kim olduğunuçok merak ediyorum yüzünü mesala vucudunu merak ediyorum "dedi dudağını ısırarak

"Yüzümü görenlenlerin çoğu, gördükleri son yüz benim yüzüm oldu "dedim

"Tamam ben ölmeye hazırım "dedi ciddi bakışlarıyla

"Asna ben şaka yapmam. Ama senin şimdilik yaşaman lazım benim işimi kolaylaştırıyosun "dedim hedef şaşırtarak

Asna nın silahını alarak Asna nın üzerinden kalktım. Silahımı ona doğrultarak Asnayı odanın kapısına doğru yüsizden... Asna odanın kapısına geldiğinde sağ tarafımda olan dolaptan kırıstın çıktı ve arkam da duran pencerenin önüne geçti...

"Ölmeye hazırım Recep kardaş yüzünü göster bakalım "dedi kızgın sesiyle

Asna hiç birşey yapmadan bizi izliyordu ben ve kırıstın bir birimize silah doğrultmuştuk kafamı Asnaya doğru çevirip Asnaya baktım "ben sözümü tutarım " diyerek sol elimle yüzümü açıp kırıstına gösterdim ve yavaş yavaş silahın tetiğine basarak kırıstının göğsüneüç el ateş ettim. Kırıstın yüzünde olan şaşkınlık la can çekişiyordu yerde maskemi tekrar kapatıp hızlıca pencereden atladım
Ayağım burkulsa da koşmaya başladım. Arabaya bindiğimde hızla oradan uzaklaştım on dakikalık yol gitmiştim peşimde kimse yok sanıp rahatlamıştım taki Amiral'in arabasının beni takip wttiğini fark ettim. Bana çok yaklaşmışlar dı. Dikiz aynasından onlara baktığımda içinde Asna ve Amiral olduğunu gördüm. O anda yön değiştirerek karşı şeride geçtim arabalar üstüme geliyordu Amiral'in arabası durmuştu ben ise hızla devam ediyordum sol sağ yaparak kaza yapmaktan kurtuluyordum arkamdan hızla bir kırmızı renkte motor yaklaşıyor du bunun Asna olduğunu anlamam uzun sürmedi bana yaklaşmayı başarmıştı. Sol eliyle çıkardığı silahla arabamın arka camına üç el atip sürmüş olduğu kırmızı renkteki motoru durdur du ve kaskımı çıkarıp bana baktı gözüm dikiz aynasınday dı. Artık arkamdan kimse gelmiyordu hızla ara sokaklardan girip izimi kaybettirmiştim. Asna asla pes etmiyeceğini bana kanıtlamıştı çünkü arabamın arka camına üç el ateş etti bunun anlamı kırıstinin kanının yerde kalmayacağıy dı... Depoya varmıştım üstümü değişir değişmez Maya nın evinin önüne gidip beklemeye başladım...

Medya:Asna

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya:Asna

Yazar:RECEP KARDAŞ

Arkadaşlar okuduğunız için teşekkür ederim Allah razı olsun sizden...

Yavaş yavaş ölüyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin