"Ya ben dolabımdaki siyah elbiseyi mi giyseydim? Bu pek içime sinm-"
"Keser misin artık sesini?!"
Burçak'tan yediğim azarla oturduğum puf koltuğa biraz daha sinip bir bütün olmamızı sağladım.
"Ya ben bu çocuğa gelmeyeceğim dedim! Sen gittin bana elbise aldın?!" dedim.
Göz deviren sinirli ifadesiyle döndü bana doğru.
"Gi-de-cek-sin!"
El hareketi çektim. "Bok giderim!"
Ayağa kalktı. Tepemde dikildi.
"Ya o partiye gidersin, ya da lahmacun yerken ki ifşalarını İnstagram'da paylaşırım." diyince kabul etmek zorunda kaldım.
Odada telefon sesi duyulunca benimki elimde olduğu için Burçak çalan telefonunu eline aldı. Bir kaç saniye konuşup kapattı.
"Benim eve gitmem gerekiyor. Babam çağırmış. Ben gittikten sonra hazırlanıyorsun!" diyip işaret parmağını salladı gözümün önünde.
He he yaw he...
"Tamam." diye geçiştirip uğurladım onu.
O gittikten sonra odama çıkıp tulum şeklindeki pijamamı giydim.
Mutfaktaki abur cuburların hepsini oturma odasına taşıdım. Sevdiğim dizilerden birini açıp koltuğa oturdum.
Ve cipsleri avuç avuç ağzıma tıkmaya başladım. Böyle yaparak cipslerin çabuk biteceği aklıma gelince pişman olup yavaşça yemeyi denedim.
Sen insancıl bir şekilde yemek yiyemezsin kendine gel! diyen iç sesime hak verip bir avuç daha cip aldım.
Saat 8 olmuştu. Özet bitip yeni bölüm başlayacağı sırada kapı çaldı. Cips tabağını masaya koyup kapıyı açtım.
Kapıda şık giyinmiş Bora'yı görmem 'analar neler doğuruyor beğ' dememe sebep oldu. Baştan aşağı süzdü beni. Ardından gözlerimde durdu.
"O üstünde ki pijama mı?" diye saçma bir tepki verdi.
'Yine zehir gibisin!' bakışlarımı yolladım. Acaba pijama olduğunu anlaması zor olmuş muydu?
"Doğum günü partisi dedim. Pijama partisi değil." dedi.
"Bende gelmeyeceğim dedim."
Kapıda konuşmaktan sıkılmış olmalı ki içeri girdi.
İzin alaydın iyiydi...
İçeri girince kapıyı kapattım.
"Geleceksin."
"Gelmeyeceğim."
"Geleceksin!"
"Gelmeyeceğim!"
"GELECEKSİN!!"
"GELMEYECEĞİM!!"
Bu romantik(!) anı çalan telefonum bozdu. Burçak'ın aradığını görünce fazla düşünmeden açtım.
"Söyle." diyerek başlattım konuşmayı.
"Güneş! Yetiş! Esra'yı evlendiriyorlarmış! Yeni duyduk!" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tüylü Şeftali
Teen Fiction•••• "Her şeyi öğrendim. Belli ki eski sevgiliden daha fazlası. Hala onu mu seviyorsun?" "Bora yapma..." dedim yalvarır gibi bir sesle. "Öyle, değil mi?.." Elimin altındaki elini çekti hemen. Boşluğa düşmüş gibi, elime bakakaldım. "Ben neyim peki...