'Please! Stop'

9.6K 134 104
                                    

Bölüm +18'dir. Şimdiden uyarayım.! Okuduktan sonra birde vote ve yorum olursa çok iyi olur :) Keyifli okumalar :*

''Hayır Jessie, oraya gelemem annem kızar.''

''Ya Lex, kaç yaşına geldin hala annem kızar diyorsun. Hem annene bara gidiyoruz demiyeceğiz ki!''

''Yalan söyliyeceğiz yani ?''

''Ufak , beyaz bir yalan sadece''

''Hayır olmaz!''

''O zaman bende yalnız giderim.''

''İyi, kapı şurada''

Elimle kapıyı işaret ettikten sonra ellerimi birbirine bağlayıp ona bakmamaya çalıştım. Bir kaç saniye sonra odamı terkettiğinde yatağın içine gömülüp yorganı boğazıma kadar çektim. Gözlerimi kapatıp uykuya dalmayı umarken aklımda Jessie vardı.

Onu öyle bir bara yalnız gönderdiğim için kendime sağlam bir küfür edip ayağa fırladım. Bana getirdiği siyah elbiseyi giydim ve saçlarımı tarayıp dışarı çıktım. Annemin uyumuş olması beni mutlu etsede şuan bok yoluna gittiğimi biliyordum.

---

Kapıdaki izbandutlara bağırıp duruyordum. Buna rağmen beni içeri almamak konusunda ısrar ediyorlardı. Kolunda ejderha dövmesi olan ''Hadi uza. Git evine sütünü iç, uyu'' dediğinde dizimle erkekliğine sağlam bir tekme geçirdim. O yerde kıvranırken diğer adam yanıma gelip kolumdan çekiştirmeye başladığında direnmeye devam ediyordum. Ama çok güçlüydü. Hemde gereğinden fazla...

Sonunda onun gücüne yenik düşüp daha fazla itiraz etmemeye karar verdiğimde beni bileklerimden tutarak içeri soktu. Ben ses tellerimi yırtacak derecede çığlık atsamda müziğin sesi çok yüksek çıkıyordu. Hiç kimsenin beni duyma ihtimali yoktu.

Bileklerimi iyice sıkarak yukarı kata çıkarınca ittirerek bordo kapılı bir odaya soktu. Odanın içinde, masanın önünde duran yakışıklı çocuk, izbandut adama dışarı çıkması gerektiğini gösteren bir işaret yaptıktan sonra yanıma gelip yüzüme yaklaştı ve erkeksi sesiyle konuşmaya başladı ''Ne yaptın bakalım anlat  güzelim'' dedi.

Sesi hem çok erkeksi hem çok tatlı hemde çok seksiydi. ''Benim burada bir arkadaşım var. İçeri girip onu almam gerekiyordu ama senin kıç kafalı adamların bana engel oldular!'' diye bağırdığımda gülümseyip yüzümü okşamaya başladı. ''Bakire misin?'' dediğinde neye uğradığıma şaşmış bir şekilde ''N-ne?'' diye saçma bir soru yönelttim. Bu yüzündeki gülümsemenin dahada irileşmesine yardımcı olmuştu.

''Eğer sen söylemeyeceksen ben öğreneyim'' dedi ve elbisemin altından ellerini kalçalarıma getirip sıkmaya başladı. Benim ise dilim tutulmuş, yerime çivilenmiştim. Hiç bir şey yapamıyordum. Kalçalarımda gezintiye çıkan eliyle gezisine devam ederken diğer eliyle ensemden tutup dudaklarını boynumda gezdirmeye başladı.

Yavaşça geri geri iterek deri koltuğa ulaşmamı sağladıktan sonra beni altına alıp suratımı yalamaya başladı. Aynı zamanda eliyle bacaklarımda daireler çiziyordu. Ben hala tepki veremiyordum. Bir şeyler yapmak istiyordum ama vücudum izin vermiyordu. Aniden üstümden kalkıp beni kucağına aldı ve odadan çıkardı.

Koridorda ilerleyip siyah kapılı bir odaya girdik , diğer odaya göre daha genişti ve bayağı büyük bir yatağı vardı. Beni yatağa yatırıp koltuğun üzerinde yarıda bıraktığı işleme devam etmeye başladı. Elbisemin alt bölümünü elinin daha rahat gezebileceği bir şekilde hafifçe yırttı.

Sonunda konuşabilecek gücü bulduğumda sadece ''Yapma'' diye inleyebilmiştim. Dilini yüzümden ayırıp ''Senin canını yakmak bana zevk verecek güzelim'' dedikten sonra güldü. Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başladığında kafasını kaldırıp yüzüme doğru bakmaya başladı. Ellerini kalçamdan çekip yüzüme ilerletti ve gözyaşlarımı silmeye başladı. Buna ne kadar şaşırmış olsamda ağlamaya devam etmeyi seçmiştim.

Bir süre sonra ''Yeter artık ağlama!'' diye kükredi. Ben ise kendime hakim olamıyordum. ''Kes zırlamayı artık !'' diyip suratıma hızlı bir tokat attığında ağlamam daha çok güçlenmişti. ''Peki bunu sen istedin.'' dedikten sonra odadan çıktı ve kapıyı kilitledi. Bir kaç dakika sonra döndüğünde elinde sopa vardı.

Lütfen biri beni cimciklesin!

ŞAKA BU DEĞİL Mİ ?!

ŞAKA!

KAMERA NEREDE ? NEREYE EL SALLIYORUZ!?

Yavaş yavaş yanıma ulaştığında ağlamam durmuştu, şaşkın gözlerle ona bakmaya başlamıştım. Elbisemi çıkarıp sopayı vücudumda gezdirirken konuşmaya başladı ''Seni ilk önce becerip sonra dövmeyi planlıyordum ama güzelim , sen beni zorladın'' dedi.

İç çamaşırlarımla karşısında öylece kalakalmıştım. Karnıma ilk darbeyi indirdiğinde güçlü bir çığlık attım. Ardı ardına darbeleri indirdiğinde her yerim morarmıştı. Ağlıyordum...

Vücudum daha fazla bu acıya dayanamayacağı için acımın dinmesi umuduyla gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya bıraktım.

-

Suratıma çarpan suyla bir anda ayağa fırladım. Vücudumdaki ağrılar bana işkence ederken kendimi ıslanmış yatağa bıraktım. Kulaklarıma dolan kahkaha sesi bana tanıdık geldiği için gözlerimi açtım ve karşımda duran piç kurusuna bakmaya başladım. ''Daha gece yeni başlıyor güzelim.'' deyip elini pantolonuna götürdü ve saniyeler içinde yeri boylamasını sağladı. Boxer'ıyla karşımda duruyordu. Tam olarak göremiyordum. Çünkü çok uykum gelmişti , ağrılara dayanamıyordum. Gözlerim bulanık görüyordu.

Üstüme çıkıp iç çamaşırlarımı yırtıp yere attı. Boxer'ından da kurtuldukran sonra erkekliğini kadınlığımın üzerinde gezdirmeye başladı. Yalnızca hissedebiliyordum. Gözlerimi sımsıkı kapatmış kafamı başka yöne çevirmiştim. Sertçe çenemden tutup kendine doğru çevirdi. Sertce ''Gözlerini aç!'' diye bağırdığında dahada sıkı kapattım.

''Sana.gözlerini.aç.dedim.'' diye bütün kelimelere bastırarak söylediğinde içimden geçen titreme sayesinde kirpiklerimi yavaşça kırpıştırarak açtım. Gözlerimi yüzünden ayırmıyordum. Şuan zaten yeterince utandığımdan dolayı suratım kıpkırmızı olmuş vücudum kasılmıştı. Hemde çok fazla.

Yüzüme kesik kesik nefeslerini verirken hafifçe sırıttı ve ''Seni hissetmek istiyorum.'' dedi. Bu gerçekten çok fazlaydı , ben çok korkuyordum. Bakireliğimi vereceğim erkeğin böyle birisi olacağını tahmin etmemiştim. Hayallerimdeki ortam yoktu şuan burada. 

''Hazırmısın?'' diye sorup sırıttığında başımı iki yana sallayıp ''istemiyorum.'' dedim. Sesim o kadar az çıkmıştı ki duyduğuna bile emin değildim. Yeniden yüzüne şu meşhur sırıtışını yerleştirdikten sonra yavaşça içime girdi. Gözlerim dolmaya başlarken birbirimizin gözüne bakıyorduk. Onu istemiyordum. Yapabileceğim hiç bir şey yoktu. Vücudumdaki sopa ağrıları yetmezmiş gibi şimdi birde kasıklarımın ağrısı beni ele geçiriyordu. 

Öylece gözgöze bakışıyorduk. İkimizde hareket etmiyorduk. Öylece içimde bekliyordu. Hareket etmemesi acımı azaltmış olsa bile berbat bir haldeydim. Yastığı ıslatan göz yaşlarım eşliğinde sessizce ''Lütfen! dur'' demeye başladım. İçime tamamen girdiğinde ölücek gibi hissetmiştim. Çok hızlı hareket ediyordu. Yavaşlayıp vücudu kasıldığında kulağıma yaklaştı ve ''Kendini rahat bırak güzelim.'' dedi. Aniden içimden çıktığında vücudumda bir rahatlama hissetmiştim. Ama yinede yaşayan ölü gibi hissediyordum. O ise nefes nefese kalmış yanıma yatmıştı.

Heartbreaker (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin