'Necklace'

2.2K 52 16
                                    

Merhabalar sevgili okuyucularrr :* yeni bölümler CUMA yada PAZAR günleri gelecektir ;) :) birde bu bölümü tabletle yazdığım için yazım hataları görürseniz kusura bakmayın.

Dilek tutmak için tam gözlerimi kapatmıştım ki Justin'in dudaklarını dudaklarımda hissettim. Onca olaydan sonra bu çok garipti. Aslında garip olan öpüşmemiz değildi benim ona karşılık veriyor olmamdı. Aynı şeyleri tekrar yaşamaktan korktuğum için aniden dudaklarından ayrılıp bal rengi gözlerine bakmaya başladım. ''Eve gitmek istiyorum.'' deyip hızla ayağa kalktım. İlk önce ne kadar şaşırmış olsada lafımı tekrarlatmadan ayağa kalkıp arabaya doğru ilerlemeye başladı.

---

Eve varana kadar hiç konuşmadık. Kapıya geldiğimizde hiç bir şey demeden kapıya doğru koştum hiç arkama bakmadan hızla kapıyı açıp içeri girdim. Sırtımı kapıya yaslayıp yere oturduktan sonra ağlamaya başladım. Bulanık gözlerim masaya çarptığında Justin'in verdiği hediye kutusunu gördüm. Gözlerimi temizleyip ayağa kalktım ve hediye paketini elime alıp açtım.

İçinden bir kolye çıkmıştı. Gerçekten göz alıcı bir kolyeydi. Elime alıp odama çıktıktan sonra banyoya girip kısa bir duş aldım. Pijamalarımı giyip kolyeyi boynuma taktıktan sonra yatağıma girip hemen uykuya daldım.

Sabah:

Soğuk suyu yüzüme bir kaç kere çarptıktan sonra yorgun adımlarla mutfağa ilerledim. Kapıdan içeri girdiğimde hala uyanmamış olduğumu ve rüya gördüğümü sanmamı sağlayan Justin'in harika bir kahvaltı hazırlamış olmasıydı. Ağzım açık bir şekilde Justin'i izlerken beni görüp hemen gülümsedi ve ''Sonunda uyanabilmişsin.'' dedi

Neden yaptığımı bilmediğim bir şekilde koşup Justin'e sarıldım. Kaslı kollarıyla vücudumu sardı. Bir kaç dakika o şekilde durduktan sonra elleriyle başımı tutup aniden dudaklarımı sert bir şekilde öpmeye başladı. Nefesim kesilmeye başladığında dudaklarımızı ayırıp ''Bunların hepsini sen mi yaptın?'' dedim. Tatlı bir kahkaha attıktam sonra ''Tabiki. Hepsi senin için'' dedi. Sanki yaşadığımız o kadar olay hiç yaşanmamış gibiydi.

Hızla masaya oturup Justin'in hazırladığı kahvaltıyı yemeye başladım. Oda karşıma oturup yemeye başladı. Bir kaç dakika sonra ''artık gidelim mi?'' dedi. ''Nereye gidicez?'' dediğimde hafifçe gülümseyip ''Hadi hazırlan'' dedi. Gülümseyip odama doğru koştum. Dolabımı açıp bir tayt ve bir t-shirt giydikten sonra koşarak aşağı indim.

---

Justin'in bütün çetesinin toplandığı eve geldiğimizde biraz huzursuzlanmış olsamda eve girmeden önce eliyle yüzümü sıvazlamaya başladı. ''Sakin ol'' dedi. Sakince gülümseyip arabadan indim.

Justin benden sonra inmesine rağmen önüme geçip kapıyı çaldı. Mia kapıyı açıp gülümsedi. Justin elimden tutup beni sürükleyerek eve soktu. Bütün çete hep birlikte oturmuş televizyon izliyorlardı.

İçeri girdiğimizde herkes toparlanıp bize bakmaya başladı. Birbirimize gülümseyip oturduktan sonra yukarıdan gelen ayak sesleriyle herkes merdivenlere doğru baktı. Gelen kişi Nora'ydı. Justin, Mia'nın kulağına bir şeyler fısıldadıktan sonra Mia yanıma gelip elimi tuttuktan sonra beni sürükleyerek odasına götürdü.

İçeri girdiğimizde koltuğa oturup Mia'ya garipseyen bakışlarla bakmaya başladım. ''Bana öyle bakma'' dedi. Gözlerimi devirip ''Nora neden burada?'' dedim. ''Bilmiyorum Justin bizden saklıyor ama burada kalması gerektiğini söylüyor.'' dedi.

Şaşkın bir ifadeyle ona doğru bakmaya başladım. Tam o sırada bana yaklaşıp ''O kolye.. Justin'in annesinin'' dedi. Duyduğum şey karşısında kolyeye bakıp ''N-ne?'' dedim. Ağzı açık bir şekilde ''Boynundaki kolye Justin'in annesinin''

Heartbreaker (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin