🤖BÖLÜM7🤖

93 10 5
                                    

         Nerdeyse 10dk'dır hareket etmiyordum. Hareket etmememin sebebi ise Barış'ın gitmeden önceki söylediği sözlerdi. Bu kadar mı dikkat çekiyordum. Şimdi devam mı tamam mı? Pes mi etmeliydim? Aklımdan binlerce soru geçerken ve hareket edemezken bir yandan da Aylin omzumu deşmeye devam ediyordu.
     

     Yavaş hareketlerle suyumu aldım ve içmeye başladım. Sonunda kendime gelebilmiştim. Aylin'e baktım ama o bana endişe ile bakıyordu. Ona kaş göz işaretiyle yanıma oturmasını belirttim. Hemen yanıma oturdu. Tam ağzımı açmıştım ki hocanın sınıfa girmesiyle susup ayağa kalktım.
       

       Bu derse Barış girmemişti. Buna sevinmiştim. Sanırım girseydi derse bu sefer ben çıkardım. Dersi dinlemek yerine uyumaya karar verdim. Bu aralar çok tembelleşmiştim ve derslerden çok geri kalıyordum. Geçen sefer ki notları da alamamıştım. Etrafa göz gezdirirken içeri nöbetçi öğrenci girdi. Ve "hocaya toplantı olduğunu müdürün bütün hocaları toplantıda istediğini söyledi" hocada eşyalarını toplayıp sınıftan çıktı.
      
       Yerimden kalktım ve Doğukan'ın yanına gittim. Doğukan çok iyi not tutardı. İnek çocuk olmasının yanında popülerdi. Zaten yanına gittiğimde de elinde test kitabı vardı. Ay aynı ben!?

"Doğukan???"

"evet,"

"geçen dersin notlarını alabilir miyim,ben kaçırdım da?"

"tabiki"diyip çantasından defteri çıkardı. Sonrada bana verdi. Teşekkür edip yerime geçtim. Defteride çantama  koyduktan sonra Aylin'e döndüm. Bu kız ne kadar telefon hastası böyle?!
     

     Yine her zamanki gibi telefonunu almış, wattpad'e girmiş. Hayat bu kıza güzel! Bazen ara sıra ondan taktik alsam mı diye düşünmüyor değilim. Dünya yansa kıyamet kopsa umrunda değil hanımefendinin!?

"Aylin?"

"hı"

"Aylin?"

"hı"

"bir bak ya of,"

"ne var Özge?"

"kızım bu akşam bize gelsene?"

"olur,yarında sınav var. Dur eyvah,ben notları almadım sende de Yok"

"dur dur sakin ben aldım Doğukan'dan."

"oh tamam."
       

      Bu son konuşmamız olmuştu. Ondan sonra zaten o kendi yoluna ben kendi yoluma. O müzik dinlerken ben test çözüyordum. Ama zaman geçmek bilmiyordu. En kötüsü diğer derste boştu. Ve ben test çözmekten bıkmıştım artık. En iyisi bahçeye çıkıp hava almaktı. Yerimden kalktım ve sınıftan çıktım. Aylin'in zaten beni tınladığı yoktu.
        

      Dedim ya hanımefedi kıyamet kopsa en son haberi olucak. Okuldan çıktım. Bahçe zaten kalabalıktı. Dersler boş ya fırsat bulan hemen bahçeye uçmuştu. Hemen karşımdaki boş bankı gözüme kestirip ona doğru yürümeye başladım. Oturup öylece etrafa bakınmaya başladım. Aylin'ide mi yanıma alsaydım?
        

     Voleybol oynayan kızlara gözüm takıldı. Bizde Aylin'le ortaokulda hep oynardık ama lisede artık oynamayı bırakmıştık. Önüme gelen topla kızlara baktım. Kızlardan biri yanıma geldi ve konuşmaya başladı.

"bir kişi eksiğimiz var bizimle oynar mısın?"

"yok ben oynamıyorum"
"bırak Özge'yi Zeynep zaten onun oynayabileceğini sanmıyorum" dedi    
   Melis yani şu okulda kendini bir şey sanan havalı kız. Sanırım sırf ona gıcıklığına bile oynayabilirdim. Suratıma sahte bir gülümseme yerleştirdim ve topu alıp kızların yanına gittim.

"hala oynayabiliyormuyuz?"

"tabiki"
      

      Sırf gıcıklığına Melis'e atıyordum o da bana. Kendimi oyuna o kadar kaptırmıştım ki etrafımıza toplanan kalabalığı görmemiştim bile. Oynayan kızlar bile yana çekilmiş bizi izliyorlardı. Melis'in arkasında Barış ve çetesi vardı. Hemen sağ tarafımda ise Mete bana destek veren gözlerle bakıyordu. Herkes maçın sonucunu bekliyordu. Yenilip eski halime dönebilirdim ama Melis'e karşı asla ezilmezdim.

       Bana attığı topu karşılayıp ona yolladım ama o yetişememiş ve yere düşmüştü. Herkes alkışlarken ben hemen Melis'in yanına gittim, beni küçümsemeyecekti.

"bundan sonra bana laf atarken aynaya bakıp gel tamam mı cici kız?"
      
      O sinirli bir biçimde bana bakarken ben hemen sınıfa doğru yol aldım. İnşaallah Melis bana wattpad kitaplarındaki gibi takmaz ve kuyumu kazmaya çalışmazdı. En kötüsü ise o da Barış'ın çetesindendi. Sınıfa gittiğimde Aylin yoktu.
         
        Gidip yerime oturdum ve Aylin'i beklemeye başladım. O geldikten sonra eve gidicektik. Sıramın üstünden eşyalarımı toplarken defterimin arasından bir gül düştü. Gülün sapında bir not yazıyordu. Acaba kim yazmıştı ki?
 
      "Herşey için özür dilerim ama gerçekten sinirli bir anıma denk gelmişti. Biliyorsun Barış'ı sevmem,bir an seni kaybettim diye korktum. Lütfen konuşma küs ama yüzüme bak" METE
       
        Ben zaten pek küs kalmazdım yani kalamazdım insanlara. Bence daha fazla uzatmamalıydım. Ben düşünceler dalmışken Aylin'in sınıfa girmesiyle hemen gülü çantama atıp ayağa kalktım. Aylin hala bana bakıyordu sanırım şu maç işini öğrenmişti. Ona kaş göz işareti yapıp çantasını işaret ettim. Bu ona "evde anlatırım" demekti. İtiraz etmedi ve hemen çantasını topladı. Beraber kolkola girip okuldan çıktık ve eve doğru yürümeye başladık.

*****UMARIM BEĞENİRSİNİZ BİRAZ KISA OLDU AMA ELİMDEN BU KADARI GELDİ. BİR DAHAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE*****

ASIL KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin