💃🏻BÖLÜM 14💃🏻

48 1 4
                                    

İnanmayarak gözlerimi bir kaç kere daha kırptım. N'oluyo lan?! Hızlıca Aylin'e sarıldıktan sonra sırasıyla Mete ve Doğukan'a da sarıldım. Demek bütün gün benimle o maç yüzünden değilde doğum günüm için konuşmamışlardı. Ama ben nasıl bir malım ya?! Kendi Doğum günümü unuttum.

"Bir daha beni ne olursa olsun yalnız bırakmıyorsunuz anlaşıldı mı Aylin hanım? Hadi bu ikisi bilmiyor sen benim yalnızlığı sevmediğimi biliyorsun!"

Aylin kafasını salladıktan sonra beraber benim odama çıktık. Bu sefer tabiki de doğruluk cesaretlilik oynamayız. Geçen sefer ne badireler atlattım. Bu sefer sohbet etmeye başladık okul ile ilgili. Dedikodu veya gıybet daha çok uyuyor ama neyse biz ona sohbet diyelim, hem biz imanlı kişileriz dedikodu ve gıybet yaparmıyız, dedikodu ve biz baklava ve şalgam gibi?!


Konu Barış ve maça gelince huzursuzca yerimde kıpırdandım. Bu konuyu sevmiyordum çünkü ben her zaman hedeflediğim şeyi başarırdım ama bu Barış benden zeki çıktı. İyiki bu derslere falan girmiyor ha,yoksa benim sınıf ve okul birinciliğim elimden kayıp gider, oh be ben buna bir ara teşekkür edeyim.

"Özge,noldu kanka dalıp gittin?" Tabiki ne düşündüğümü söyleyemezdim. Biraz düşündükten sonra aklıma geçen sefer ki şaşırdığım olay geldi. "Kankalar ben size söylemiştim ya bence Barış aslında iyi biri sadece iyi biri olursa popülerliği gider sanıyor"

Bana ters ters bakan Mete sanki kötü bir şey söylemişim gibi bakıyordu. Ne dedim ki şimdi? "Bu tanıya nerden vardın?" Diyen Mete'ye bu sefer ben tip tip bakmaya başladım. Çocuğa geçen sefer başımdan geçenleri anlatıyorum,çocuk hala gelmiş bana ne diyor?

"Anlattım ya özür diledi, eski olaylar içinde ama maçta herkes gelince beni küçümsemeye falan çalıştı" Doğukan'da bir şeyler vardı ama ne söylüyor ne de konuşuyordu. Sadece çok dikkatli yere bakıyordu. Sonunda derin bir nefes aldı be konuşmaya başladı. Hele şükür be koçum,aslanım,herneysen işte...

"Eskiden o gruptaydım" hepimizin bakışları ona döndü. What dedin gülüm? Hepimiz ona bakarken o bizim yerimize bakışlarını halıda sabitlemişti. "Ben popülerliği sevmem tamam mı? Bir ara Barış'la çok iyi dosttuk,kardeştik. Beni bildiği için okuldaki kimsenin haberi olmuyordu. Ben ondan ricada bulunmuştum."

"Neden popüler olmak istemiyorsun? Yani iyi bir şey değil mi?" Bu sorum üzerine Doğukan bana döndü ve konuşmaya başladı. "Biliyor musun? Bende öyle sanırdım ta ki onlar herkesi ezene kadar. İnsanlar karşımda onlar yüzünden ağlıyordu. Buna daha fazla dayanamazdım." Üzgün biri gibi duruyordu. Bu sefer Aylin konuşmaya başladı. Hepimiz pür dikkat dinliyorduk,konu nerden nereye gelmişti?

"Hatırlar mısınız bilmiyorum ama bir kız vardı geçen sene,Mert sen yoktun. Kız çok sessizdi ama çok güzeldi. Grup o kızla çok uğraşmıştı, yemek atmalar,ezmeler, yere düşürmeler daha sonra kız bunlara dayanamadı ve okuldan ayrıldı. Hepsi o grup yüzündendi"

Hatırlamıştım ismi Sıla'ydı. Çok çekmişti kız,hem de nedensiz. "Sıla" hepimiz Doğukan'a döndük. Fısıldar şekilde söylemişti. Devam etti ama kendiyle konuşur gibiydi. "Gruptan biri ona aşıktı. Bir ara konuşurken o kızdan bahsetmişti, Barış onu küçük düşürmüştü. Nasıl öyle ezik bir kıza aşık olursun? Falan filan daha bir çok şey zırvalamıştı. Kavga ettiler, aslında o çocukta benim gibiydi.

En sonunda Barış'ın kızı yere atmasıyla herşey bitti. Onun akşamı o çocuk gruptan ayrıldığını söyledi giderken bir tek gelip bana sarıldı ve bana son olarak bu gruptan çıkmamı söyledi. Onlar gibi olmamamı istedi. Bende çıktım ama çocuk giderken son bir şey söyledi Barış'a sende öyle bir kıza aşık ol ki kız ders çalışsın, ezik olsun kısacası Sıla gibi olsun ve seni asla sevmesin ne yaparsan yap, beni o zaman daha iyi anlayacaksın dedi ve gitti."

ASIL KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin