2. BÖLÜM

7.9K 387 36
                                    

Elindeki kadeh ile duvarı boydan boya kaplayan camın önünde dururken inleme seslerini duymazlıktan gelerek gün doğumunu izliyordu. Eve döndüğünde Kai ve sevgilisi Soo ile konuşarak atağa geçme planları kurmuşlardı. Daha sonra onları yalnız bırakınca ikisi hemen sevişmeye kaldıkları yerden devam etmişti. Hala da devam ediyorlardı aslında... Sehun onlara her zaman imrenmişti. 30 yıl önce gittiği bir barda Soo ile karşılaşmış ve hemen onu altına alarak mührünü onunla paylaşmıştı. İkisini ne zaman yan yana görse sevişselerde birbirlerinden başkasını gözleri gözleri görmüyordu. Ellerindeki kurt sembolünü görünce iç çeker ve gelecekteki eşi ile ilgili hayaller kurardı. Ama çok değil, Kai Soo'yu bulduktan 10 sene sonra Sehun ormanda avlanırken Luhan'ı görmüştü ve sonunda eşini bulmuştu. Geriye yapması gereken tek şey onunla birlikte olup mührünü paylaşmak ve onu dönüştürmekti ama o zamanlar Luhan daha 5 yaşında olduğu için beklemişti. Şimdi ise 25 yaşına girmiş ve Sehun'un farkındaydı. Kesinlikle zamanı gelmişti...

Luhan uykulu bir şekilde yatağına oturmuş ayaklarının altındaki tüylü halıyı hissederken ayılmaya çalışıyordu. İç çamaşırındaki ıslaklık onu rahatsız etsede alışmıştı artık. Gece boyunca geçmişine ait anılar ve Sehun ile ilgili ıslak rüyalar görmüştü. İkisi bir araya karışınca ortaya ilginç bir rüya çıkmıştı.

Öncelikle Luhan, sıcak ve yumuşak tüyleri olan kurda sarılırken kurt bir anda Sehun olmuştu. İkisi yeşil, her yanı ağaçlarla kaplı ormanda sarılırken yatıyordu ve sonra Sehun onu öpmüştü. Devamında ise Luhan ona karşı koyamamış ve sonunda her rüyasında olduğu gibi birlikte olmuşlardı.

Luhan o an bir şeyin farkına vardı... O, ilk defa bir rüyasının gerçekleşmesini bu kadar çok istiyordu.

Rüyanın etkisinden kurtulmak için hızla duş almıştı ve şimdi evinin salonu ile birleşik mutfağında ailesinin resmi ile karşılıklı yemek yiyorlardı. Anne ve babası araba kazasında öldüğünde Luhan daha 15 yaşındaydı. Şimdi ise o olayın üzerinden 10 yıl geçmişti ve o hala aynı acıyı yaşıyordu. Derin bir iç çekerek mutfağını toplarken çalan zil ile işini yarım bıraktı ve kapıyı açmaya gitti. Kapıyı açınca karşısındaki kişi ile kısa bir bakışma yaşasalarda diğeri konuşmaya başlamıştı bile.

"Umm, selam. Rahatsız etmek istemem ama dün gece seni evine bırakınca belki benim evimede gelmen gerektiğini düşündüm. Teorik olarak ben, dün seni bırakarak ve şimdi de gelerek evine gelmiş oldum. Sıra sende... Tabii gelmek istemezsen sorun değil." 'Tanrım, Sehun! Ne zamandan beri bu kadar konuşkan oldun sen?'

"Ben, şey, ben isterim." Luhan ona sevimli bir şekilde gülümserken ne zaman tuttuğunu bilmediği nefesini bıraktı. "İçeri gelsene..." Luhan minik bedenini diğerinin geçmesi için kenara çekerken söyledi. Sehun içeri adımını attığı gibi içini nedenini bilmediği bir zafer duygusu kapladı. Bunun ilk defa bu eve geliyor olmasına bağlayarak üzerinde durmadı.

"Şey, sen burada beklerken ben hazırlanıp geliyorum." Sehun küçük olanın hazırlanmak için odasına gidişini izlerken onu bu haline sırıtıyordu. Salonu incelerken miniğin anne ve babasının resminin önünde saygıyla eğilmişti. Sonunda incelemeyi bitirdiğinde Luhan hazır bir şekilde yanına geliyordu.

Onun teklifini hemen kabul etmesi garip olsada onunla birlikte olmayı istiyordu.Ona karşı boş hissetmiyordu ve emindiki Sehun'da ona boş değildi. Bunları boş vererek hazırlanıp diğerinin yanına gitmişti ve evden ayrılmışlardı. Dün akşamda bindiği arabaya tekrar binerken sevdiği yumuşak koltuklara yayılmıştı. Sehun yol boyunca yakın olmaları gibi bir çok konu hakkında konuşurken Luhan arabaya sinen Sehun'un kokusu ve rahat koltuklarda kendinden geçerek her şeye olumlu cevap vermişti.

Araba ormanlık alandan gitmişti ve sonunda görkemli bir evin önünde durmuştu. Sehun arabadan indiği gibi hızla diğer tarafa geçip Luhan'ın kapısını açtı.  Minik beden şaşkınlıkla gözlerini açmış evi incelerken Sehun onu elinden tutup eve götürmeye başladı.

innocent and naughty | hunhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin