Adam el çantasında bir şeyler ararken Luhan tam karşısına oturmuş, adamı bekliyordu. Adam sonunda bir albüm çıkarınca şaşırdı. Kendisine uzatılan albümü alarak kalın kapağını inceledi.
"Burada Kraliçe Katerina'nın resimleri var. Aynı zamanda o zamana ait kişilerinde. 12 Süvariyi de burada görebilirsiniz."
"Peki onun?"
"Evet efendim, var."
Luhan albümün kapağını açarak incelemeye başladı. En başta kendi çocukluğuna benzeyen biri vardı. Tek farkı gözleri daha iriydi. İri ve mavi... Sayfaları ilerlettikçe bu bebek büyümüş ve rüyasındaki kız olmuştu. Siyah beyaz olduğu halde bilgisayar ile resimlerin renklendirildiği belliydi.
Sayfalar ilerledikçe resimlere başkaları eklenmişti. Bir yemek masası ve masanın çevresinde 7 erkek 5 kadın vardı. Bunların dışında birde Katerina denen kişi. Kişilerin tek olduğu resimlerin altına isimler yazılmıştı. Edgar genelde kadının yanında daha çok görülüyordu.
'Gerçektende sağ kolu olmalı.' diye düşündü.
Albümün sonuna gelirken ortaya Raven denen kişide çıkmıştı. Aklına rüyası gelince derin nefes aldı ve resimlerini inceledi. Rüyasındaki gibi siyah saçları dalgalarla omuzlarına geliyordu. Gülümsediği bir resimde gözleri ufalmış, Sehun'a benzemişti. Beyaz teni neredeyse cam gibi saydam duruyordu. Hemen hemen her resimde siyah giyinmişti.
San sayfaya geldiğinde bazı resimlerin eksik olduğunu gördü. Boş sayfaları geçtikten sonra albümü kapattı.
"Neden bazıları eksikti?"
"Kraliçe korumasını sürgüne gönderdikten sonra resimlerini yok etti. Eşi tarafından yanlış anlaşılmak istemedi ama çoktan yanlış anlaşılmıştı."
"Bu yüzden de savaş çıktı?"
"Evet. Bay Raven her zaman kabilesi tarafından baskı altında kalırdı. Bunu belli etmemeye çalışsada Ekselansları anlamıştı. Bu yüzdende kendi kabilesinin üyesi olan korumasını eşiyle birlikte sürgüne yolladı. Savaş çıktığında İngiltere'deydik. Koruması ile eşi Çin'e sürgün edildi. Dünyanın bir ucundan diğer ucuna..."
"Başka bir kabileden eşi oldu ama. Bu mümkün mü?"
"O zamana kadar değildi. Bırakın asil kanı normal kabile üyelerinde böyle bir şey görülmedi. Kraliçe ilk ve sondu."
"Bu korumaya ne oldu peki? Hala yaşıyor mu?"
"Evet efendim. Kendisine ulaştım. Eşi ile Çin'e sürüldüğünde buraya yerleşmiş. Çocuk kaçakçıları tarafından kaçırılan bir çocuğu evlatlık almışlar. Çocuk büyüdükçe kendileri aynı kaldıkları için bu durumu belli etmemek için öldü gibi görünmüşler. Şimdi çocuğa ne olduğu bilinmiyor. Geçen yıl ortadan kaybolmuş. Çocuğa ulaşılamadı. Koruyucu ve eşi ise şu an Sırbistan'da ve buraya geliyorlar. Yakında burada olurlar."
"Anladım... Çocuğa yazık olmuş."
"Ekselansları, sorun olmazsa bir soru sormak istiyorum."
"Tabii, nedir?"
"Raven, Kraliçe ölünce kendisini öldürdü. Siz Kraliçenin reenkarnesi iseniz, Raven'ın reenkarneside olmalı. Bu acaba Sehun mu?"
"Bilmiyorum ama bu adam ve Sehun... İnanılmaz bir şekilde o kadar benziyorlarki..."
"Anlıyorum efendim. O zaman izninizle ben ayrılıyorum. Sizde dinlenin."
Adam odadan çıktıktan sonra bir süre kendine gelemedi. Yerinde oturmuş, camdan dışarısını izlerken düşüncelere dalmıştı.