Aralık ayıydı. Hava yağmurluydu. Bu yağmurlu ayın ilk günlerinde, gece 'Y' sokağındaki parka yürümeye koyuldum. İçimde ki hüzün ve boşluk duygusunun bütün benliğimi kapladığını hissediyordum. Artık bu duygulardan rahatsız olmuyordum, artık hiçbir şey anlam ifade etmiyordu... Bu ruh halindeyken sokağın sonuna geldiğimi bile fark etmemiştim.
Gölgelerin içinde bir silüet görüyorum.
Yüzünü görüyorum.
Bana karanlığın içinden bakıyorsun.
Gözlerin kederli ama başardığım şey sebebiyle bakışlarında bir saygı seziyorum.
Başka seçeneğim olmadığını anlıyorsun. Gözlerimi seninkilerden ayırıyor ve ufku seyre dalıyorum.
Bu berbat ve adaletsiz dünyada son kez yakarıyorum: Sevgili Tanrım, dostlarım beni günahkâr bir canavar olarak değil, bir dost olarak hatırlasın.
Fısıltıyla âmin diyerek... Sokağın kokusuna kendimi teslim ediyorum.
"Arkadaşlar bu bölümü heyecan ve merak uyandırması için kahraman bakış açısı ile yazdım. :)"
Diğer bölümler hakim bakış açısı ile yazılmıştır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAK KOKUSU [KİTAP OLDU]
AdventureTEK BİR GÖKKUZGUN'UN ÖTÜŞÜYLE HER ŞEY DEĞİŞTİ Derin bir nefes veriyorum ve sokağın kokusunu yavaşça içime çekip etrafı süzüyorum. Dışarıda tenha bir sessizliğin olduğunu görüyorum. Sokak lambalarının cızırtısı kulağımı tırmalıyor. İçimde oluşan k...