Kontrol odasından yıldırım gibi çıkan Kaptan, Yoros kalesinin büyük avlusunda uzun adımlarla yürürken aklını toparlamaya çalışıyordu. İşlerinin bu kadar olağan dışı gitmesi, onu geriyordu. Merdivenlerden yukarıya çıkıp, kale duvarlarının üstünde sigarasını yakmadan önce avlunun tamamını dolaştı.
Sigara paketinden bir dal sigara alıp dudaklarının arasına yerleştirdi. Zippo çakmağının ateşiyle sigarasını tutuşturdu ve derin bir duman çekti. Dertlerini boşaltırcasına içindeki zehri Beykoz'un sisli havasıyla harmanlayıp denizle buluşturdu.
Bir süre önce yaptığım anlaşmanın, bu kadar canımı sıkacağını nereden bilebilirdim!
Sigara izmaritini orta parmağının ucuna koydu ve kıyıya doğru fırlatıp arkasını döndü; bu, hareket gücün hala kendinde olduğunu hissettiriyordu. Kaptan iş prensibi gereğince müşterileriyle yüz yüze görüşmezdi ve gerek duymadıkça onlardan fazla bilgi almazdı.
Müşteri, özel hattan Kaptan'ı arayarak konuşmasına "Bildiğiniz gibi," diye başladı. "Organizasyonunuzu bana ortak bir bağlantımız tavsiye etti. "Müşterisi öz güveni yüksek bir şekilde konuşmasına devam etti.
"Size yapmanız gerekenleri detaylı bir şekilde anlatayım." Kaptan sakin ama bir o kadar da keskin bir şekilde "Aslında söylemeyin," diyerek adamın sözünü keserek gücün kimin elinde olduğunu gösterdi.
"Prensiplerimiz gereğince bana hiçbir şey söylemenize gerek yok. Ben size yapmakta olduğum hizmetleri açıklayayım, siz de eğer varsa, hangisinin ilginizi çektiğini söylersiniz.
"Müşteri sesini çıkarmadan Kaptan'ı dinledi ve sonunda istediği şeyin Teşkilat için hayli basit bir iş olduğu ortaya çıkmıştı.
Bir kişiden bilgi almak. Gerekirse öldürmek.
Bu iş sanki gereğinden basit olacak.
Kaptan, adamın isteklerinin tam olarak yerine getirilmesi için gerekli notları aldı.
Telefondaki adam içindeki sıkıntıyı boşaltırcasına konuşmuştu. Sesindeki gerginlik, yerini rahatlığa bırakmış gibi görünüyordu. "Teşekkür ederim" diyip nefes verdi.
"Başka bir şey var mıydı?" diye soran Kaptan, bu gereğinden fazla sohbetten kurtulmak niyetindeydi.
Karşısındaki rahatlamış ses tekrardan tedirgin bir hal alıp "Evet, son bir şey daha var."
Kaptan bu sohbetten sıkılmış bir ses tonuyla "Sizi dinliyorum" dedi ve derin bir nefes aldı.
"Size verdiğim işi yaparken lütfen dikkatli olun. Takip etmekte olduğunuz adamın çoklu kişilik bozukluğuna sahip olduğuna dair söylentiler var."
Kaptan duyduklarına biraz şaşırmıştı fakat profesyonelliğinden taviz vermemek için sakin bir şekilde "Uyarınız için teşekkürler, en kısa zamanda bu işi bitireceğim." diyip telefon görüşmesini sonlandırdı.
Müşterisiyle bu konuşmadan sonra, Yiğit'in peşine özel ajanı Eylül'ü takmıştı ama Eylül Kaptanı aradığında, verdiği haberler hem şaşırtıcı hem de tedirgin edici olmuştu.
Kaptan paketinden bir sigara daha aldı ve geçmişi düşünmenin bir faydası olmayacağını anladı. Sigarasını yaktı ve geleceğe dair çözümler üretmek için Beykoz'un tuzlu havasıyla sigara dumanını birleştirip ciğerlerine doldurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAK KOKUSU [KİTAP OLDU]
AventuraTEK BİR GÖKKUZGUN'UN ÖTÜŞÜYLE HER ŞEY DEĞİŞTİ Derin bir nefes veriyorum ve sokağın kokusunu yavaşça içime çekip etrafı süzüyorum. Dışarıda tenha bir sessizliğin olduğunu görüyorum. Sokak lambalarının cızırtısı kulağımı tırmalıyor. İçimde oluşan k...