Hayat bazen sizi bilinmez yere sürükler...

123 8 4
                                    

ÖZEL BİR BANKANIN BANKO GÖREVLİSİ SINAVI İÇİN ANKARA'YA GİTMEK

Müşteri tesilcisi olarak çalışmak beni ruhsal açıdan sabır gerektirdiği için oldukça zorluyordu. Ozan da bir bankanın engelli banko görevlisi işe alacağını duymuştu. Hemen sınav için başvurumu yapmak istemişti. Sınav şartlarına göre hangi ilde sınava girer isen sınavı kazanman durumunda o ilde çalışma zorunluluğu maddesi vardı. Ozan ile ileride Ankara'nın ilçesinde yaşayacağımız için orayı sınav merkezi seçmek benim için daha uygun olacak gibiydi.

Sınav günü geldi çattı. Annem ve kardeşimle Ankara merkeze otobüsle gitmiştik. Sınav yerine bizi Ozan'ın dayısı götürmüştü. Sınavdan çıkar çıkmaz bizimkiler nasıl geçtiğini sordu. Benim için "idare eder" seviyede geçmişti; nitekim sınavı kazanamadım.

Sınav sonrası babamın da telefonla iznini alıp, Ozan'ın yaşadığı o küçük ilçeye bizi dayısı götürmüştü. Evlerinde ailesi ile tanışma fırsatımız olmuştu.Gayet sıcak bir karşılama görmüştük.

Daha önce de belirttiğim gibi Ozan'la mesafe yüzünden bilgisayardan, kamera aracılığı ile görüşüyorduk; her fırsatta beni ailesiyle istemeye gelmek istediklerini söylüyordu. Ama bunu babama söylemek hiç kolay olmadı. Annem bunu babama söylediği günden sonra neredeyse her gün ailece toplanıp bu konuyu konuşur olduk. Ailem, Ankara'nın uzak olduğunu, onlara ihtiyacım olduğu bir durumda "ha" deyince gelemeyebileceklerini belirtiyordu. Haklılardı ama uzaklık bu aşka engel olmamalıydı.

Ailem Ozan'la benim farklı şehirlerde büyümüş olmamızdan ötürü aramızda kültürel farklılıklar olacağını, olaylara aynı pencereden bakamayacağımızı söylüyordu. Bense ne derlerse desinler, onunla olan beraberliğimden vazgeçmek istemiyordum.

Ailem beni ikna edemeyince babam; "Normalde erkek tarafı kız tarafına kız istemeye gider ama biz bir değişiklik yapalım; kız tarafı olarak kız istemeden önce erkek evine ziyarete gidelim oraları bir görelim. Aile ile bir tanışalım." dedi.

Bu fikrimizi annem Ozan'ın annesine iletmişti, birkaç hafta sonra Ozanlar'a ziyarete gidecektik. Eniştemin arabası ile gideceğimiz o gün gelip çatmıştı. Ablam ,eniştem, kayınpederi, kayınvaldesi, annem, babam, kardeşim ve ben hepimiz arabaya doluşup yola koyulmuştuk. Uzun saatler sonunda Ozanlar'ın oturduğu mahalleye gelmiştik. Dayısı, babası, annesi bizleri karşılamıştı. Selamlaşma, hal-hatır sorma muhabbetinden sonra sofra kuruldu, yemek yendi. Ozan'ın babası kendi oturdukları evin yanındaki arsaya 60 metrekarelik ufak bi ev temeli atmıştı bizim için; orası bizim evimiz olacaktı. Bunun haberini oraya gitmeden birkaç hafta evvel Ozan'ın attığı sürpriz resimlerle almıştım. Şok olmuştum, çok sevinmiştim. Hiç böyle bir şey beklemiyordum. Bizim evimiz mi olacaktı gerçekten!

Gittiğimizde evin inşaat halini gördük. Ufacık, kutu gibi bir evimiz olacaktı. Ailecetek katlı, müstakil evimizin inşaatını gezdik; hâlâ inanasım gelmiyordu. Rüyada gibiydim.

Birkaç saat Ozanlar'da oturduktan sonra Bursa'ya geri dönüş vakti gelmişti. Arabada herkes beni sorguya çekiyordu; ben sosyal bir kişiliktim, orada ise asosyal olmak zorunda kalacaktım. Bu sebepten ablam Buket, "Sen burada yapabilecek misin ablacım, emin misin?" dedi. Ozan'a olan içimdeki sevgi bana "Evet, yapabilirim." dedirtti. Ona güvenmiştim ve onu çok sevmiştim; ben güçlü fedakar bir kişiliğe sahip olduğumdan her zorluğa gögüs gerebileceğimi düşünüyordum.

EVLİLİK TEKLİFİ

Uzaklıklar herhalde teklifsiz evlenen çiftler gibi olacağımı düşünuyordum. Bir akşam kamerada, bilgisayarda konuşurken habersizce Ozan tarafından bir mail atıldı. Ardından Ozan bana,"Sana bir mail attım, onu izler misin?" dedi. Mail'de bır video vardı. Ozan elime kağıt kalem almamı ve videoyu öyle izlememi istedi. İzledikçe videonun içeriğindeki resimler arasından harfler çıkıyordu, bu harfleri not almamı istedi. Not aladığım harfler bana anlamsız geliyordu. Video bitmek üzere iken Ozan videoyu durdurmamı ve harflerden cümle türetmemi istedi. Uğraşmama rağmen bulamamıştım. Videonun devamını izlememi istedi, sonunda harfler birleşmiş, "Benimle evlenir misin?" yazıyordu. Şok olmuştum, afalladım. Ozan benden cevap bekliyordu, haykırarak "Eveeet!" diye bağırasım vardı. Bir an gözüm odamın kapısına ilişti; kapı ardına kadar açılmış, kapıda annem vardı. Onu görünce tabi ki hiçbir şey diyemedim. "Ozan'a cevabını şu an söylemesem." dedim. O da "Cevabını şimdi istiyorum." dedi. Yazarak, "Evetttt, sonsuza dekkk evettt!!!" dedim... Sesli duymak istediğini söylese de annem kapımda diye sesli cevap veremedim.

Dünün Yası Bugünün UmuduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin