Sexy Photographer °jikook

8. Bölüm

Kamerayı tutuyorum, sıkıca. Sanki bıraksam kırılacakmış gibi, ya da ben düşecekmişim gibi.

Sahi,

Ben hala nasıl nefes alıyordum?

Nefes nerden alınıyordu?

Tamam, susuyorum. Fazla saçmaladım.

Ama tanrım, karşınızda çıplak bir Park Jimin varsa, ayakta duracağınızdan şüphelenirdim.

Daha önce çıplak konseptli modellerle çalışmadığım için fazla gergindim.

Tamam, belki toparlanabilirdim ama Jimin'in o müthiş kalçası..

Daha fazla söze gerek yoktu sanırım.

Top gibi, yumuşacık.

Tam sıkmalık.

Hayır hayır yine sertleşemem!

"Bay Jeon?" gözlerimi kırpıştırarak karşıma bakarken alnımdan süzülen ter gıdıkladığı için elimin tersiyle sildim.

"İyi misiniz?" Jimin merakla bana bakıp stilistin uzattığı havluyu kendine sarıp yanıma geldiğinde boğazımı temizleyip duvarda olan bakışlarımı Jimine çevirdim.

"Ah, şey.. Ben,.. Tabiki iyiyim. Neden olmayayım?! İyi olmamam için bir sebep mi var?" daha ne kadar saçmalayacağımı düşünürken ağzıma getirilen su şişesine, uzaylı çişiymiş gibi baktım.

"Pek iyi görünmüyorsunuz. Şunu içip biraz dinlenin lütfen."

"Şöyle naif sesinle konuşma benimle." demek isterdim ama diyemedim..

Hüzün.

"Ha..hayır gerek yok. Su içsem yeterli. Sanırım.. uykusuz kaldığım için böyle oldu." hadi bakalım Jeon Jungkook, daha ne kadar yalan söyleyeceksin?

"Pekala." sevimli bir gülümseme bahşedip siyah, ipek çarşafın üzerine tekrar geçip havlusunu yavaşça çıkarmaya başladı.

Böyle bir işe kalkışmamalıydık.

Su şişesini gözlerim Jimin'in kalçasındayken bitirdikten sonra arkalara bir yerlere attım.

"Başlayabliriz." derin bir nefes alıp gözlerimi kameraya sabitlerken Jimin'e  vereceği pozu tarif ettim.

"Jimin, yüzüstü uzan ve ayaklarını kaldırıp sallarken buğulu gözlerle kameraya bak. İki bileğini birleştirerek sağ şakağına yasla. Ve şehvetli bir gülümseme bırak."

Kamera açısına giren, siyah ipek çarşafa uzanmış bembeyaz bedeni nasıl çekeceğimi bilmiyordum.

Etrafımdaki  iki stilist de, Jimin'i hayranlıkla izlemeye başladığında sinirlenmeden edemedim. Bu çekeceğim fotoğrafları bütün herkes görecekti.

Abaza erkekler, gayler, kadınlar.

Kalbim sıkışıyordu sanırım.

İlk bir kaç tane fotoğraf çektim.

"Parmağın dudağında olsun." komutu vermemle seksi bir poz verip nefesimin tıkanmasını sağlamıştı.

"Çok iyi." ona iltifat ederken gözleri beni bulup gülümsediğinde bütün bedenimin kasıldığını hissetmiştim.

Fotoğrafları çekmeye devam ederken aradan yarım saat geçmişti. Ben ise hala kendimi kasmaya ve çıplak bir Jimin'den etkilenmemeye çalışıyordum.

"Bay Jeon, belim ağrıdı. Yüz üstü durabilir miyim?" belini büktüğü için yorulmuş olmalıydı ki konuştu Jimin.

Düşüncelerimden ayrılıp Jimin'e baktım.