Göğsümde küçülmüş bedeni fark ettiğim de, bir süre kendime gelmek için zaman tanıdım. Yavaş yavaş açılan uykumla birlikte, dün zihnime doluşan anılarla sırıtmamı engelleyememiştim. Kucağımda istekle zıplayan, terlemiş, kaşları aldığı zevkle büzülmüş ve ince mırıltılarıyla beni deli eden Jimin aklıma geldiğinde, dudaklarımı o an ki görüntüye ısırmıştım.
Sıcak ve düzenli solukları göğsüme çarparken, çıplak beline sarılı kollarımı istemsizce sıkılaltırmıştım. Hareket ettiğim için küçük sızlanmalarla morarmış dudaklarını aralayıp, ağzını şapırdattığında kıkırdayarak alnına uzunca bir öpücük bıraktım.
Aklıma gelen şeyle elimi küçük komodine atıp telefonumu almıştım. Saate baktığımda, öğlene yaklaştığını gördüğümde aklıma bugün izin günümüz olduğu gelmişti. Derin bir nefes alıp rahatlayarak göğsümdeki bedenin çıplak belini parmaklarımla okşamaya başlamıştım.
"Imm!" huylanarak sızlandığında, elimi belinden itip arkasını dönen Jimin'e alayla baktım. Resmen bana kıçını dönmüştü.
Kendin kaşındın Park Jimin.
Hala çıplak olduğumuz aklıma gelirken, sinsi planlar da beraberinde gelmişti. Sırıtarak bana arkasını acımasızca dönen bedene yaklaşarak, bedenlerimizi yapıştırdım. Elim yaramazca kasıklarında gezindiğinde, küçüğüm de araya sıkıştığı kalçada sürtünmeye başlamıştı.
Uyandırma yöntemim ne kadar sapıkça olsa da, o kadar ayın acısını çıkarmak istediğim için bu kadar yaramazdım. Başka bir nedeni kesinlikle yoktu.
Bacağımı, kısa bacakların üstüne atarak bedenini kendime iyice kıstırdığımda daha sert sürtünmeye başlamıştım.
"Jungkook." ince ve uykulu sesi kulaklarıma dolsa da, dinlemeyip sert sürtünmelerime devam ettim.
"Doymadın mı öküz herif?!" sızlanarak sürtünmelerimden kurtulmak için bedenini tekrar bana çevirdiğinde alayla sırıttım.
"Sana asla doymam ben. Küçüğüm seni hissetmek için can atıyor." yüzüne yaklaşarak mırıldandığımda, kırpıştırdığı gözleriyle bana bakmaya başlamıştı. Kaşlarını çatarak bir elini kızarmış yanağına, diğer elini de, yumruk yapıp koluma vurduğunda kıkırdayarak küçük ve tombul yumruğunu yakalayıp dudaklarıma götürdüm.
"Utançtan yerin dibine gireceğim şimdi. Daha fazla böyle konuşma." sitemle mırıldanıp başını boynuma gömdüğünde, aklıma gelen sahnelerle kıkırdadım.
"Bunu bana, altımda deli gibi inleyen modelim mi söylüyor?" alayla konuşup yüzünü açığa çıkarmaya çalıştığımda yumrukları bu sefer göğsümü dövmeye başlamıştı fakat umursamayıp devam ettim.
"Ah,Jungkook! Üstünde zıplamak harika hissettiriyor!"
"Ah, içimi çok güzel eziyorsun!" taklidini yapmak amaçlı sesimi incelttiğimde göğsüme sığdırdığı bedenini benden uzaklaştırıp, hızlı hareketlerle yataktan çıkmaya başladığında bunu fırsat bilip, beyaz kalçasını dikizlemeye başlamıştım.
"O fesat bakışlarını güzelim kalçamdan çek!" arkasını dönmeden büzdüğü dudaklarıyşa bağırdığında, kahkaha atıp bende ayaklandım yavaş yavaş.
"Banyoyu beraber eğlenceli hale getirebiliriz.." peşinden giderek kısıkça mırıldanırken, önümde daha hızlı yürümeye başlamıştı.
"Hayır! Doymayı öğrenmen gerek."
"Bunu, şu an önümde çırılçıplak banyoya yürüyen kişi mi söylüyor?"
"Yah, gelme!"
"Gelme dedim!"
***
Sabah yaptığımız sevişme ve kahvaltıdan sonra soluğu direk hastane de alırken, şimdi de Jihyun'un doktoruyla konuşuyorduk. Jimin gözlerinde biriken yaşlarla doktora baktığında, içimde hissettiğim inanılmaz acıyla beraber kısa bedenini göğsüme sakladım.
"İki hafta sonra gerçekleşecek olan ameliyatta sonra daha iyi olmasını bekliyoruz. Genel de iyi olması gerekiyor fakat ameliyat süresi uzadığı için hastanın beklemesiyle birlikte hastalıkla başa çıkması zor olabilir." aldığımız kısa bilgiyle beraber başımı ağır ağır salladım.
"Teşekkürler Bay Ahn."
"Geçmiş olsun bayım."
Göğsüme yerleşen ve tişörtümü sıkan küçük yumrukları ellerim arasında sakladım. Onun şu an nasıl bir acı içinde kıvrandığını biliyordum. Bu yüzden onu çok iyi anlıyordum.
"İyileşecek Jimin, o iyileşecek ve abisine sıkıca sarılacak." elim arasındaki elini dudaklarıma götürüp minik öpücükler bırkatım. Ardından saçlarını geriye tarayıp alnına da öpücük konurdum.
"Umarım.." yorgunca mırıldandığında derin bir nefes alıp elimi beline attıktan sonra hastanenin çıkışına ilerlettim bedenini.
"Henüz bir haftadan fazla zamanımız var, bugün izin alıp ailemin yanına gidelim." yürüdüğümüz sırada, adımlarını durdurup bana baktığında gülümsedim. Küçük, kızarmış açılan gözleriyle fazla tatlı görünüyordu. Şaşkınca araladığı dudağına öpücük kondurup yüzünü ellerim arasına aldım.
Tanrım, onu çok seviyordum.."N-ne? Ailen mi?"
"Evet, seni onlarla tanıştırmak istiyorum." hazırlıksız yakalanmış gibi bir surat ifadesi olduğu için bende şaşırmıştım. Yoksa istemiyor muydu?
"Hazır değil misin yoksa? Eğer öyleyse evimde kala-"
"Hayır hayır! İstiyorum tabiki, sadece çok şaşırdım. Bu denli ciddi olduğunu düşünmemiştim." sersem bakışlarla yüzümü incelediğinde dudağımın kenarının yana kıvrıldığını hissetmiştim.
"İstersen hemen yarın evlenip, şahane bir düğün yaparız." ciddi bir tonda söyleyip, beklentili bakışlarla ona baktığımda bu sefer daha da şaşırmış gibiydi.
"Şey.. Kardeşim iyileşmeden böyle bir şey yapmayı düşünmüyorum." söylediklerine gülümsedim. Benim küçük sevgilim hem düşünceli, hem de tatlıydı.
"Sadece şaka yaptım. Ama onun da sırası gelecek. Kardeşin iyileştikten sonra." biten sözlerimin ardından burnuna kondurduğum öpücükten sonra göz kırparak arabaya doğru ilerlettim ikimizi de.
Arabaya bindikten sonra telefonumu cebimden çıkarıp Bay Kim'in numarasını yazmaya başladım. Kulağıma götürdüğüm telefon, bir kaç çalıştan sonra açıldığında derin bir nefes alıp konuştum.
"Merhaba Bay Kim, nasılsınız?"
"İyiyim Jungkook. Sen nasılsın?" bakışlarını üzerinde hissettiğim Jimin'e dönüp gülümsedikten sonra elini avuçlarım arasına aldım ve yavaşça okşamaya başladım.
"Şey, bende iyiyim. Ben, yeni gelen model Jimin ve kendim için tatil iznimizi kullanmak istiyordum. Hem, gelecek ay pek birşey yapmayacağımız için tatil yapmak da bir sakınca görmedim." cevap vermesi için beklediğimiz sıra hımlamalarla mırıldandı Bay Kim.
"Pekala."
"Ah teşekkürler Bay Kim. İyi günler."
"İyi günler Jungkook."
Yüzümdeki büyük gülümsemeyle Jimin'e baktığımda o da olumlu cevap aldığımı anlayarak gülümsememe karşılık vermişti. Uzanıp dudaklarına ıslak bir öpücük kondurdum.
"Tatil bizi bekliyor, bebeğim."
Kısa ve duygusuz bir bölüm oldu biliyorum. Ama telefonumun sorunları çıkmaya başladı. Bu yüzden biraz sinirlerim bozuk. Şimdilik tabletten yazmaya çalışıyorum. Umarım anlayışla karşılarsınız bu durumu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sexy Photographer °jikook
Fanfic❝ Jeon Jungkook, kameralara aşıktı, Park Jimin'i görene kadar. ❞