20.BÖLÜM

79 7 12
                                    

Bazen sadece beklersin.

Hayatı.
Yaşamayı.
Sevdiklerini.
Aileni.
Dostlarını.
Iyi günü.
Umudunu.

Bazen de
ÖLÜMÜ.

Ölüm kelimesi bile bu kadar soğukken kendisi nasıldır hiç düşündünüz mü?

Tabi ki düşündünüz.
Düşünmemek elde değil ki.

Çünkü o da bir parçamız.

Ölmek kimi insan için kurtuluş,
Kimi için kaçmak,
Kimi için de tek seçenek...

Benim için ise hem kurtuluş, hem kaçmak, hem de tek seçenek.

Belki bencilce. Sadece kendimi düşünerek bu yola başvurdum.
Ama bu dünyada ki tek çaresizligimdi.

Elimden ailem alınmıştı. Sevdigim alınmıştı.
Ama her şey gibi bunun da üstesinden gelinebilirdi değil mi?
Ben ise en bencilce olan yolu ÖLÜMÜ seçmiştim.

Bence bencillik değildi bu.
Benim yaşama sebeplerim elbette vardı. Dostlarım. Ama bazen dostların her zaman tam olmuyor. Her zaman yanında da olamıyor. Benim dostlarım hep yanımdalardı ancak ben göremeyecek kadar acı çekiyordum.
Zaten çektiğim acılarla büyümemiş miydim ben?

Acılarla olgunlaşan bir kız buraya kadar dayanabiliyordu ışte.
Herkesin sonunun olduğu ölüme kendisini atacak kadar da korkuyordu.
Yaşamaktan korkuyordu.
Bir acı daha çekmekten korkuyordu.

Ama bu kızı da anlayan insanlar elbette olacaktı.
Mesela onula birlikte yaşadıklarını yaşayan birileri.
Elbette küçük kızın da arkadaşları yani kardeşleri onu anlıyorlardı fakat hepsinin içinde bir sinir dalgası da büyüyordu.
Çünkü herkes kaybetme korkusunu sonuna kadar yaşamış ve ayrıca hissetmişti.

***

NESLI'DEN

Güneş'in bize yaptığı veda konuşmasından sonra hepimiz ayağa fırlamıştık.

Kimse böyle bir şeye inanamıyordu.
Çünkü resmen Güneş ö-ölüme götürmüştü.
Bu acı gerçek göz yaşlarımın hızını değiştirmişti ve artık haykırarak ağlamaya başlamıştım.

Benim kardeşim kendine bunu yapmazdı değil mi?

Benim kardeşimi bu yolu düşündürecek ne geçmişti Görkem ile aralarında ne olmuştu böyle kötü düşündüren.

Herkesin beynindeki soruların da benden bir farkı olmadigini adım gibi biliyordum.

Ah benim barbi bebisim. Neden yaptın bunu!.

Daha ne olduğunu bilmeden bile onun söylediği sözler sonucu aklımda sadece intihar edebileceği geliyordu.
Neden ama neden?!

Demir gelip kollarını bana dolayınca ben de kollarımı ona sarıp daha şiddetli ağlamaya başladım.
Benim kardeşime ne olmuştu?

Demir benden ayrılıp gözlerini silip
" p-polisi aradık. G-güneşin arabasının plakasını verdik. Bakacaklar kameralara"
Demirin elinden tutup "hadi biz de gidelim emniyete bulalım kardeşimi. Demir nolur bulalım kardeşimi "
Benim haykırışlarım ile Berna nın ağlaması daha da hızlanmışti.

Demir elimden daha sıkı tutup beni otopark yerine yola çıkardı ve gelen ilk taksiye atladık.
Kim bu halde araba sürebilirdi ki?

Berna ve Efe de gelince hemen emniyete gittik.
Gelince direk içeri girdik.
Demir bir şeyle konuşunca hepimizin amirin odasına aldılar. Koltuklara oturduk. Amir bize dönüp "Güneş Sancak değil mi çocuklar?" Biz başımızı sallayınca amir de derin bir nefes alıp "ailesini kaybettiğinde biz aramıştık hanım kızımızı."
Neredeyse odadaki herkes titrek bir nefes aldık. Bir polis gelip amire bir şeyler söyledi.
Amir hızla ayaklanınca biz de telaşla kalktık.
Amir bize dönüp " bir trafik kazası yaşanmış. Araba ile bir tır ile çarpışması. "
Amir başını yere egince korkuyla kalbim kasıldı.
"Arabanın plakası okunmayacak haldeymiş. Bu yüzden hepimiz gidiyoruz çocuklar. Teşhis edilmesi gereken bir araç var önümüzde "
Içimden lütfen benim kardeşim olmasın diye dua ederken polis arabalarından birine bindik ve yol boyunca kimse çıtını çıkaramadı.

HERKES GİDER Mİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin