Karanlık bir gökyüzünde en parlak, en gösterişli, en ihtişamlı, en çok konuşulan, örnek alınan yıldız, kutup yıldızı bile parlamazken,
Çok dikkatli bakıldığı zaman bir yıldız parlar.
Ancak onu görmek çok muhim bir iştir.
Kimse göremez mesela.
O yıldızı nadir insanlar görür.Adı dahi bilinmeyen bir yıldızdır oysa ama bir çok aşk hikayesiyle ortak yönleri oldukça çoktur.
Hatta aynıdır.Herkes kutup yıldızından bahseder ama kimse onu minik yıldızı fark etmek istemez.
Ne acı...
Çünkü o karanlıkta sadece kendi önünü aydınlatmak isteyen bencil belki de en masum yıldızdır.
***
NESLI'DEN
1 hafta
1 hafta daha olmuştu. Güneş yine uyanamamıştı.
Tamı tamına 2 haftadır ise uyanmasını bekliyorduk.
Asıl mesele şuydu ki 3 haftadır onsuzluk çok kötü koymuştu.
Onun içerde, benim kardeşimin, ruh gibi yatması canımı çok yakıyordu.Fazlasıyla.
Berna ve benim yüzümdeki tüm acılar belli oluyordu.
Efe ve Demirin ise sadece gözleri kızarıktı. Bizim için güçlü durmaya çalışıyorlardı. Bu bariz ortadaydı.
Annem. Annem her saat başı neredeyse bayıldığı için doktorlar anneme uyku ilacı veriyorlardı.
Görkem.
Görkemi hiç bu kadar berbat görmemiştim.
Ilk defa bir insanı bu kadar yıkılmış ve bir harabeden farksız olarak görüyordum.
Saçı sakalına karışmış ve artık bordoya dönen göz çanaklarından söz etmek bile istemiyorum.
Belki de en çok acı cekenimiz oydu burada.
Belki de onun bu kadar yıkılması içindeki suçluluk duygusuydu.
Kim bilir?
Ama bu son haftada hepimizin ruh halinin çökmesinin bir sebebi daha vardı.
2 haftadır Güneşin uyanmasını bekliyorduk fakat uyanmiyordu.
Doktorlar artık neredeyse ümidi kesmişti. Ama biz kesemiyorduk.Benim kardeşim bitkisel hayata kendini mahrum etmezdi. Edemezdi değil mi?
Diğer seçeneği düşünmek bile istemiyorduk.
Onu ölüme itemezdik.!!Hepimiz dualarla ayakta duruyorduk. Çünkü şu an başka çaremiz yoktu.
En acısı da buydu ya.
Çaresizdik...Hastane koridorlarında kaç gün bilmiyorum bir çocuk daha vardı yanımızda.
En soğuk kanlı durmayı başaran da oydu. Çünkü donuk bakışlarını duvara sabitlemiş öylece boş boş bakıyordu. Onunla kısa bir muhabbetimiz geçmişti.
Adı neydi sahi?
Hh Emir. Adı Emirdi.
Güneşi nerden tanıdığını sorduğumda ise kısa cevapla sınıftan arkadaşı olduğunu söylemişti.
Işin garip tarafı Güneş bana bu çocuktan hiç bahsetmemişti.Ah Güneş sensiz yapamıyorum. Bir yanım hep eksik oluyor kardeşim.
Lütfen uyan artık.Ayaklarımı mideme sokmak istercesine biraz daha kendime çektim. Kollarımı sarıp başımı son zamanlardaki adresine yönelendirdim. Dizlerime yaslayıp boş bakışlarımı duvara yönlendirdim.
Demir yanıma gelip kollarını top gibi olmuş bana sarınca huzurla gözlerimi kapattım.
Şu an için en iyi giden bizim ilişkimizdi. Hep destek olmuştuk 3 hafta boyunca.
Çünkü ikimizin de acısı aynıydı ve aynı yerdeydi.Yakınımızda ayak sesleri işitince Demir ile hemen bakışlarımız sese yöneldi.
Gelenin bizim doktor olduğunu görünce hemen kalktık. Doktorun etrafında toplanınca Doktorun ifadesi hepimizi strese sokmuştu.
Doktor sıkıntılı bir nefesi ciğerlerine yollarken hepimiz derin bir nefes aldık korodaymış gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERKES GİDER Mİ?
Teen FictionGerçek dünya bu muydu yani... Sevdiklerin seni tek tek terk etmesi midir? Bu defa her şey çok güzel olucak dediğin anda mıdır insanların seni bırakıp gitmesi? Belki de budur gerçek aşk...ACI Yine de HERKES GİDER Mİ? Dünyada?? Soruyorum size bu mudu...