3. BÖLÜM

544 126 22
                                    

Multi: Arat

***

Babamın uzattığı peçeteyle burnumu çekerken o da yanıma oturdu. Taksiciye parayı verip geldiğinde ona her şeyi anlatmıştım. İlk başta gidecek olmama kızsa da sonra bir baba olarak yapılabilecek en iyi şeyi yapıp bana sıkıca sarılmıştı ve her zaman yanımda olduğunu söylemişti. Gerçekten onu bırakıp gitmeyi nasıl düşünmüştüm ben? Çok aptalım. Tamam onun da hataları vardı ama annem kadar değildi. Bende yeri başkaydı.

"Baba senden bir şey isteyebilir miyim?"

"Tabi kızım. Söylemen yeterli." dediğinde gülümsedim.

"Ben o evde daha fazla kalmak istemiyorum." dedim burnumu çekerken.

"Kızım daha önce de söylemiştim burada kalabi..." Ne diyeceğini bildiğimden lafını kestim.

"Biliyorum baba istediğim zaman burada kalabilirim. Ama ben başka bir eve çıkmak istiyorum. Bunun için de senin yardımına ihtiyacım var. Bana bir ev bulur musun? Küçük bir ev olsa yeterli."

"Elimden geleni yaparım kızım biliyorsun ama seni tek başına bir evde bırakamam." dedi. Gözündeki endişeyi gördüğümde içtenlikle gülümsedim. Annemde hiçbir zaman böyle bir şey hissetmemiştim. Babama yaklaşıp başımı omzuna koydum. O da çok geçmeden kollarını bana sardı. En son ne zaman böyle huzurlu hissettiğimi hatırlamıyorum.

"Baba merak etme ben büyüdüm artık. Kendi başımın çaresine bakabilirim. Hem Kumsal da arada gelir bende kalır." dediğimde saçıma minik bir öpücük kondurdu. Bunu evet olarak kabul ediyordum! Huzurla gözlerimi kapattım.

***

Annemin üçüncü aramasını üçüncü kez reddettikten sonra çayımı yudumladım. O da zaten aramaktan vazgeçmişti. Bu bile onun için rekordu! İki gündür babamda kalıyordum ve o sadece üç kere aramıştı. Gerçi niye şaşırıyorsam? O hep böyleydi.

"Nasılsın kardeşim?" deyip yanımdaki sandalyeye oturdu Ege.

"İyiyim. Sen?" dedim. O sırada kantinden içeri giren Kumsal'a bizi görmesi için el salladım. Fransa'ya gidemememiz en çok onu sevindirmişti çünkü babasıyla arası düzelmişti. Hatta babası iş bile bulmuştu. Bir holdingin patronuna özel şoförlük yapıyordu. Bunun için de babamı araya sokmuştuk. Mehmet Amca'nın (Kumsal'ın babası) çalıştığı holdingin patronu babamın arkadaşıydı.

"İyiyim. Sen bugün mü evden ayrılıyorsun?" Ege konuşurken Kumsal da yanımıza yanımıza oturmuştu.

"Evet. Çıkışta eşyalarımı toplamaya gideceğim." dedim.

"Annenin haberi yok değil mi?" dedi Kumsal. Başımla onayladım. Eşyalarımı toplarken öğrenirdi artık. Pek üzüleceğini de sanmıyordum.

"Bende senle geliyim. Evi yerleştirmene yardım ederim." Kumsal'a iyi niyetinden dolayı gülümsedim.

---

Hizmetçinin açtığı kapıdan içeri girerek hızlıca odama çıktım. Dolabımı açıp alt tarafından bavulumu çıkardım ve eşyalarımı toplamaya başladım.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedi içeri girerek annem.

"Gördüğün gibi anneciğim (!) Evden ayrılıyorum." dedim yapmacık bir gülümsemeyle.

"Kimden izin aldın peki?" dediğinde sırıttım.

"Babamdan." dediğimde sinirle odadan çıktı. Sanırım şimdi babamı arayıp hesap soracaktı. Bavulumu kapatıp kapıya yürüdüm. Kumsal mahçup bakışlarla bana baktı. Üzülüyordu halime. Ona gülümseyip odadan çıktım. Aşağıya indiğimizde kapının önünde beni bekliyordu bir yandan da içkisini içiyordu. Önünden geçecekken kolumu tuttu ve sıkmaya başladı.

"Bana bak küçük hanım babana da sana da öyle şeyler yapacağım ki bu eve dönmek için bana yalvaracaksın." Dediklerini takmadan sertçe kolumu çekip evden çıktım. Kumsal da peşimden geliyordu. Dediklerini düşünmemeye çalışarak arabama binip yeni evime doğru sürdüm. Babam okula yarım saat uzaklıkta bir ev tutmuştu. Apartman. Çünkü ben öyle istemiştim. Ona kalsa villa tutacaktı. Ben artık kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyordum o yüzden annemin parasını hiçbir şekilde kullanmayacaktım. Okuldan kalan zamanlarda iş bulup çalışacağım.

"İyi misin?" dedi Kumsal.

"Süperim." dedim kocaman gülümseyerek. Gözlerini devirdi. Bende güldüm ve arabayı boş bir yere park ettim. İşte gelmiştik. Arabadan inip bavulumu aldım ve apartmana doğru ilerledik. Asansöre basıp en üst kata çıktık. Çantamdan anahtarı çıkarıp kapıyı açtım ve içeri girdik. Babam zaten evi eşyalı almıştı. Bize sadece temizlemek ve özel eşyalarımı yerleştirmek kalıyordu.

"Kız burası çok güzelmiş." dedi Kumsal etrafı incelerken. Bende çok beğenmiştim. Tam istediğim gibi cıvıl cıvıldı. Benim aksime.

"Hadi başlayalım." dedim kollarımı sıvayarak.

+++

Kumsalla beraber kendimizi koltuğa attık. Nihayet temizliği bitirmiştik. Ama bizde bitmiştik. Tam yorgunlukla gözlerimi kapayacakken kapı çaldı.

"Kumsaal. Git kapıya bak." dedim uykulu bir şekilde.

"Banane ya senin evin sen bak." dediğinde gözlerimi kısarak ona baktım. Kısa çaplı bakışma yarışımızdan pes edip ayağa kalktım. Arkamdan sinsice güldüğünü duymuştum. Kapıyı açtığımda gördüğüm manzarayla şoka uğradım.

- ARAT'TAN -

Çağatayla tuttuğumuz evde kanepeye yayılmış televizyon izliyordum. Sıkıldığımızda veya kafa dağıtmak istediğimizde buraya gelirdik. Bir apartman dairesiydi ve bize yetiyordu. Çağatay piçinin evde götürdüğü kızlardan buraya gelemez olmuştuk. Elinde kek tabağıyla tepemde dikilen Çağatay'a baktım.

"Hadi kalk gidiyoruz." dediğinde anlamayarak ona baktım.

"Üst kata birileri taşınmış. Hoşgeldin demek lazım."

KAÇIŞ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin