11. BÖLÜM

217 67 30
                                    

Multi- Tanıtım videosu
papatyamevsimi123 teşekkürler💘💘

Bir çocuk.. Annesiyle babasının ortasında, onların ellerini sıkıca tutmuş ve kendini güvende hissederek, mutlulukla yağmur birikintisinde zıplıyor. Bu güzel manzaraya içtenlikle gülümsedim. Ne? O çocuğu ben mi sandınız yoksa?

Kafamı yasladığım camdan kaldırıp Arat'a döndüm. Bir yandan beni izliyor, bir yandan gülümsüyor, bir yandan arabayı sürüyor, bir yandan.. Ay ne çok şey yapıyor bu çocuk!

Bende Arat'a gülümserken bundan sonra ne olacağı geçiyordu beynimin içinden. Kaçmıştık kaçmasına ama peşimizi bırakmazlardı ki! Ne halt yiyeceğiz şimdi acaba? Umarım bizi Çağatayların evinde bulamazlardı. Ulan kendimi teen wolfta gibi hissediyorum. Hayatım hep ekşın anasını satayım.

Arabadan gelen takırtı sesleriyle birlikte, hayatımdan çıkabilecek aksiyon senaryolarını düşünmeyi bir kenara bıraktım. Arat dağ yolunun kenarına arabayı çekerken kaşlarımı çattım.

"Neler oluyor?"

"Sanırım araba bozuldu" diyip aşağı indi. Bende onun peşinden aşağı inip yanına gittim. Arabanın ön kaputunu açıp bir şeylere baktıktan sonra sıkıntıyla nefesini üfledi. Çocuğun nefesi kuvvetli abi.

"Bagajda tornavida olacaktı. Getirsene onu" dedi. Kafamı sallayıp arabanın arkasına geçtim. Bagajı açıp aletlerden tornavidayı aramaya başladım. Bulunca bagajı kapatıp tekrar ön tarafa geçtim. Yalnız başka kız olsa tornavidayı bulamazdı. Yine çok kuulum. Tornavidayı Arat'a uzattım. Elimden alıp tamir edeceği şeye getirdi elini. Sonra duraksayıp, sabır çekerek bana döndü.

"Güzelim. Canım benim" dedi yapmacık bir şekilde. Yalnız bana iltifat etti. Ahey ahey! "Niye bana pense getiriyorsun Alesya?" Haa o pense miymiş?

Az önce cool olduğundan bahsediyordun. Ne oldu?

Şanzoya 'snne be slk' demekten son anda vazgeçip yeniden arkaya geçtim. Arat'a göz devirmeyi de ihmal etmedim saçmalamayın. Bu sefer tornavida olduğunu düşündüğüm şeyi alıp Arat'a uzattım. Arat tam alacakken maraş dondurmacıları gibi tornavidayı oynatmaya başladım. Arat bir türlü alamayınca sinirden kıpkırmızı olmuş suratına kahkaha attım.

"Versene şunu!" Dedi sinirle. Bir ben mi fesatlaşıyorum? Tövbe Allahım çok tövbe. Arat'a vermicem vermicem benim değil mi vermicem bakışı atıp tornavidayı verdim.

Nihayet tamire başladığında, arada eliyle alnındaki teri siliyordu. Biscolata erkeklerine benzediğinin farkında mıydı acaba? Arat arabayla uğraşırken yandaki ağaçtan yapraklar koparıp yelpaze yaptım. Elimden her iş geliyor mübarek. Yelpazeyi Arat'a sallarken tip tip bana baktı.

"Nasıl yaptın onu?"  Kuulca elimi saçımdan geçirip geriye attım.

"Meslek sırrı söylemem" dedim. Sırıttıktan sonra işine geri döndü.  Hemen ardından duyduğumuz fren sesiyle tomu gören jerry gibi havaya sıçradım.

- KUMSAL'DAN -

"Şunlar bizimkiler değil mi?" Çağatay'ın gösterdiği yöne baktım. Arat arabanın ön kaputunda elinde demirle bir şeyler yaparken Alesya, yapraklardan yaptığı yelpazeyi ona sallıyordu. Ne yapıyor bu salaklar?!?

Çağatay'la birlikte onlara bakarken arabayı kullanmak kimsenin aklına gelmediği için bariyere çarpmaktan son anda kurtulduk. Çağatay ani bir fren yapınca arka koltukta yana doğru hafif savruldum. Çağatay hemen arkaya dönüp gözleriyle vücudumu taramaya başladı. Tövbe bismillah pis sapık.

KAÇIŞ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin