0.7

5.5K 457 94
                                    

Park_Jimin: Neden seni merak ediyorum?

Park_Jimin: Diğer bana yazan insanları merak etmezdim.

Park_Jimin: Çünkü bana fotoğraf atarlardı.

Park_Jimin: Aklıma bir fikir geldi.

Park_Jimin: Bana fotoğraf atmaya ne dersin?

Roséxchae: Hayır derim.

Park_Jimin: Peki benim kendi fotoğrafı mı atmamı ister misin?

Roséxchae: Gerek yok.

Park_Jimin: Bugün şanslı kişisin.

Park_Jimin: Sana fotoğraf atacağım.

Park_Jimin: *medya*

Park_Jimin: Arkadaşlarla gittiğimiz sahilde çekildim.

Roséxchae: İstememiştim aslında.

Roséxchae: Neyse, güzelmiş.

Park_Jimin: Ben mi?

Roséxchae: Manzara.

Park_Jimin: Ben anlamıyorum...

Roséxchae: Neyi?

Park_Jimin: Beni nasıl seviyorsun sen?

Park_Jimin: Attığım fotoğrafa ekranı yalaman gerekirdi.

Roséxchae: Ne?

Roséxchae: Dediklerim hep aynı kapıya çıkıyor ama yine diyeceğim.

Roséxchae: Dış görünüş gelip geçicidir.

Roséxchae: Bana ruh lazım.

Park_Jimin: Peki o istediğin ruh bende var mı?

Roséxchae: Var.

Roséxchae: Ama sen farkında değilsin.

Roséxchae: Yada farkındasın.

Roséxchae: Ortaya çıkarmak istemiyorsun.

Roséxchae: Çok geç.

Roséxchae: İçindeki gerçek seni çoktan tanıdım bile.

(Görüldü, 23.24)

unobtrusive • jiroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin