Buraya nasıl bir giriş yapmalıyım... bilemiyorum. Kalbim fazlasıyla kırık, pek fazla belli etmesemde duygularım beni ele geçirmiş gibi. Huzur ve acıyla harmanlanmışım sanki. Finali yaptığımdan beri üzerimde bir burukluk var. Siz de öyle hissediyor musunuz? Sanırım ben daha fazlasını hissediyorum... :')
Neyse, herkese merhaba! Nasılsınız diye sormak istiyorum fakat vereceğiniz cevapları az çok tahmin edebiliyorum... Merak etmeyin, ben de sizinle aynı durumu yaşıyorum.
Bu bölümde kafa karışıklığını giderecek olan sorularınıza yanıt vereceğim, kurgunun nasıl ortaya çıktığından, nasıl geliştiğinden ve finalden sonra neler olacağından bahsedeceğim.
Bunlara soru sorarak cevap vermek istiyorum lâkin sizden tek isteğim bu bölümü geçmemeniz, sindire sindire okumanız. Lütfen, bölüm uzun olsa bile ki öyle olacak okuyun, es geçmeyin. Çok yardımcı olacağına inanıyorum, inşallah her şeyin aydınlanmasına olanak sağlayabilirim.
1) Kurgu nasıl ortaya çıktı?
Uzun zamandır bu soruya cevap vermek istiyordum. Biliyorum, bana böyle bir soru sormamış olabilirsiniz fakat bir saniyeliğine de olsa düşünmüşsünüzdür: Bu kurgu gerçekten nasıl ortaya çıktı?
Unobtrusive'nin benim için yeri çok ayrı. Şuana kadar her bölümü istediğim gibi yazdım, yazarken çok keyif aldım. Pişman olduğum bir bölüm bile olmadı. Umarım size de hissettiklerimi yansıtabilmişimdir.
Bu ortamda çok uzun zamandan beri varım fakat sürekli farklı farklı hesaplar kullandım. Bu hesabı açma amacım sadece hikaye okumak ve onlara yorum yapmaktı ancak bu amacım K-pop'la tanıştıktan sonra değişti. Küçüklüğümden beri bir şeylere hayran olan, bu hayranlığım sayesinde farklı farklı kurguları kaleme alan birisiyim. Blackbangtan shipiyle tanıştıktan sonra ise kendi içimde aşırı shiplemeye başladım, kendime hakim olamadım. Nedensizce çok yakıştırıyordum ve onlar hakkında kaliteli bir kitap okuyunca heyecanlanmama engel olamıyordum. İlk shiplediğim çiftler jirosé ve jinsoo'ydu. Özellikle bunlar hakkında kitaplar arıyordum. Jinsoo o zamanlar pek fazla yoktu. Jirosé vardı fakat nasıl desem... İstediğim gibi değildi.
Roséanne Park Chaeyoung bulduğum kitapların ana karakteri olmasına rağmen geçiştiriliyor, ruhunun derinliklerine inilmiyordu. Her kitapta olmasa bile çoğu kitapta Chaeyoung'dan duygusal olarak bahsediliyordu. Biliyorum, Blackpink'te en duygusal üye olarak anılıyor ancak Rosé gerçek hayatta bundan daha fazlası, daha ötesi. Bunu hissediyor ve öyle olduğunu düşünüyorum. Neden mi? Çünkü inanıyorum.
Sonunda kendime hakim olamayarak jirosé hakkında bir kitap yazma kararı verdim. O zamanlar yayınlayıp yayınlamama konusunda kararsızdım. Ve kendime koyduğum ilk kurallardan biri şuydu: farklı bir kurgu ortaya çıkaracaktım.
Bts grubuyla tanıştığımda herkesin aksine ben Jimin'in sesini daha çok beğenmiş, sesi bana ilham vermişti. Ve o an kurgumda bu gibi detaylara yer vermem gerektiğini anladım.
Rosé normal, kendi halinde, sessiz, sakin ancak ruhu derin bir karakter olacaktı. Bu yüzden ona edebiyat aşığı olma özelliğini yükledim. İnsanların hissedemediklerini hissedebilmesi için onu daha da özel kıldım. Çünkü herkes edebiyattan anlayamaz. Edebiyat müzik, resim gibi birçok sanattan daha farklı bir sanat türü bana göre. Edebiyat hissedilmek ister.
Ve Jimin grupta çoğunlukla dansıyla öne çıkan bir insan olurken bu hikayede sesiyle öne çıkacak, insanlara ilham olacaktı; aynen Rosé'a olduğu gibi.
Benim için önemli olan detaylara karar verdikten sonra yazmaya başladım. Texting türü hikayeler yazmayı çok seviyordum, hâlâ da seviyorum ve hikayemi böyle ilerletmeyi düşündüm. Karakterlerin üstünde çok fazla durdum, onların ruhlarının derinliklerine inmeye çalıştım, olay akışını kendi kafamda oluşturdum ve ardından yazmaya eylemini gerçekleştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
unobtrusive • jirosé
FanfictionOna olan bağlılığımı içimde yaşayacağımı zannediyordum. Ancak duygularım kendini ele vermeye başlayınca dayanamamazlık hissiyle kavruldum, ona mesaj attım ve belki de hayatımda yaptığım en delice şeyi gerçekleştirdim. Fakat bütün bunlara rağmen beni...