episode 2| kahve

7.9K 484 51
                                    

Her şeyi hazırladığımdan emin olunca mutfaktan ses çıkarmamaya özen göstererek bahçemize çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her şeyi hazırladığımdan emin olunca mutfaktan ses çıkarmamaya özen göstererek bahçemize çıktım. Güneş her zamanki gibi daha doğmamıştı ama doğması çok yakındı. Ağustos ayının son haftalarındaydık ve yakında hepimiz bu güzel yazı geride bırakmış olacaktık. Bu beni biraz hüzünlendiriyordu ama sonbaharı daha çok seviyordum bu yüzden daha çok heyecanlıydım.

Üniversitemin açılmasına daha bir ay vardı bu yüzden diğer öğrencilerden daha rahattım. Nisan ayında okulumuzun yarısı -neden olduğu belirsiz- çıkan bir yangından dolayı yanmıştı, bu yüzden tadilattaydı ve bu hasarı okulun diğer yılına kadar tamamlayacaklarını tahmin ediyorlardı. Ama biraz gecikmeyle de olsa en sonunda yine oraya dönecektik ve her şey yine aynı monotonluğuyla devam edecekti.

Fırının çıkardığı çınlama ile kafamı mutfağa doğru çevirdim ve kapının eşiğinden istemeyerek kendimi içeri doğru çektim. Kurabiyelerim sonunda pişmişti ve kokusu mutfağı tamamen ele geçirmişti. Ailemin bu kokuya uyanmamasını umuyordum ama babamın her türlü kokusunu alıp uyanacağından emindim.

Kahve makinesindeki fincan bölmesine fincanımı koyup çalıştırdım ve kurabiyelerimi fırından çıkarmak üzere eldivenleri aldım. Her şey mükemmel bir düzende ve istediğim gibi ilerliyordu. Bu durum beni fazlasıyla mutlu ediyordu.

Kurabiyeleri tezgahın üzerine bıraktım ve çabucak soğumaları için aralarını biraz daha açtım. Aralarından gözüme güzel gözüken üç tanesini minik bir tabağa koydum ve kahvemi de alarak tekrar sessizce bahçeye çıktım. Her zamanki gibi benim yerim olarak belirlenmiş koltuğa oturdum ve güneşin doğuşunu izlemeye başladım.

Ne de güzel bir gündü bu böyle! 

 Goodbye, RoséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin