Ben daha bir şey söylemeye fırsat bulamadan Jungkook içeceğini tek seferde bitirdi ve elindekini yanımızda duran çöp kovasına attı. Ben daha fazla içemeyeceğimi hissediyordum bu yüzden bir yudum daha alıp çöpe attım.
"Geldiğin için mutluyum Jungkook. Seni tanıdığım ve birlikte böyle güzel zaman geçirebildiğim biri olduğun için çok mutluyum."
Ona gülümsediğimde o da bana gülümsedi. Nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordum ama ona sarılmak istiyordum ve öyle de yaptım. Ona sıkıca sarıldım ve birkaç saniye sonra hızlıca geri çekildim. Bunu düşünmeden yapmıştım bu yüzden Jungkook'u kötü etkileme gibi bir durumu vardı ama öyle olmamasını umuyordum.
"Teşekkür ederim Rose."
Jungkook gülümsediğinde ona gülümsedim. Ona kötü bir şey yapmadığımı hissettirmek istiyor gibi gülümsüyordu ve bu, içimi rahatlatmıştı. Bizden iyi bir takım olmuştu, bunu hissediyordum. Onun da böyle düşünmesini sağlamak ve daha birçok güzel şey katmak istiyordum.
Yerden poşetlerin bir kısmını aldığımda Jungkook da diğer kalanını aldı. Son kez birbirimize gülümsedik ve denize baktık. Deniz ve gökyüzü kızıl ve mora dönmüştü, daha üstten ise koyu bir lacivert geliyordu. Artık eve dönme zamanımız gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Goodbye, Rosé
FanficBir sonbahar günü evimize gelen değişim öğrencisinin ikimizin de kaderini değiştireceğini, ikimizin hayatına yeni bir anlam katacağını hiçbirimiz beklemiyorduk. Ben, onun sayesinde saf sevginin nasıl bir şey olduğunu öğrendim. O ise bana verebileceğ...