Korkunç geceden....
Beni tehdit ettiği günün gecesi yani bu gece odama doğru inen merdivenlerde ayak sesleri duyuyordum. Odam dediğim yer bodrumdu.
Her gece uyumayıp dolaştığı için umursamamıştım.
Gözlerimi kapatıp uyumaya hazırlanırken odamın kapısını açıp o kan çanağına dönen gökmavisi gözleriyle bana baktı.Elinde tuttuğu kaseye bir şeyler mırıldanıyor üfürüyordu.
Karanlıkta gölgesiyle beraber normalde odasından hiç çıkarmadığı büyük Akvaryumunda beslediği siyahlı grili renkte ki yılan bu gece boynunda sarılı ve bana doğru tıslıyordu.Gözlerinde oluşan alevli dalgalar, kalbimi yerinden söküp alıcağını anlatmak istercesine sürekli bana bakıyordu.
Büyücü Kezban korktuğumu hissettiğinde yüzünde altın dişlerini gösterecek kadar geniş bir gülümse belirdi.
- Şimdi bana söylüyorsun senin cinin kim?
Şaşkınlık ve korkudan neredeyse dilimi yutacaktım.
Kekeleyerek cevap verdim,-Neden anlamak istemiyorsun? benim cinim falan yok
Söylediklerime kesinlikle inanmıyordu.
Halbuki ben doğruyu söylüyordum.
Elindeki tasa bir kaç cümle daha mırıldanıp;- Normalde sönük olan gözlerin neden arada bir griye dönüyor bunu anlatabilecek misin?
Ne olursa olsun ona Cinleri görebildiğimi söyleyemezdim .
Yılan neredeyse üzerime atlamak için sabırsızlanıyor gibiydi.-Ne demek istediğini gerçekten anlamıyorum. O kadar sessiz konuşmuştum ki ben bile kendimi zor duyabilmiştim.
Cevabım onun daha fazla öfkelenmesine sebep oluyordu.
Bana doğru gelmeye başladı
"Yeterrr artıkk bana yalan söylemeyi bırakkk.!Gözümü yılandan ayıramaz olmuştum.
Oda bana aynı şekilde bakıyordu.
Kezban Sultanın bir adım daha atmasıyla beraber boğazımdan Menteşeler koparcasına korkunç bir çığlık atmam aynı anda oldu.
O kadar çok korkmuştum ki sürekli bağırıyordum.Büyücü Kezban beni susturmaya çalışırken
dedem yılanla beraber odama giren Büyücü Kezbanı ve deli gibi bağıran beni görmüştü.Gördüğüm en son manzara ise kapının kenarına yaslanan dedemin yere yığılmasıydı.
Eğer dedem yanımıza inmeseydi?
Bu gece bana ne olucaktı? düşünmeden edemiyordum.Şimdi bu gece yaşadıklarımı amcama anlatsam bana inanır mıydı?
***
Visal olayı amcasına anlatmasının hiç bir şeyi değiştirmiyeceğini gayet iyi biliyordu.
Çünkü büyücü Kezban oldukça iyi para kazanıyordu.İnsanlara kendini medyum diye tanıtan Kezban aslında kara bir büyücüydü.
Geceleri hiç uyumazdı.
Kendine ait olan tavan arasındaki odasına ondan başka kimse giremezdi.
Akvaryumda beslediği yılanlarla sürekli konuşuyordu.
Evlerinde tek hayvan yılanlar değildi.
Karaperi denilen siyah tüylü kedisi vardı.
Dışarıda uluyan köpekler evin arkasında derinliği belli olmayan kuyunun içinden gelen farklı sesleri duymak Visali hiç mutlu etmiyordu.Visal onun için kendini insan tanıtan iblis diye düşünürdü .
Yaşadığı bu anormal hayatı kimseye anlatamadığı için yapayalnızdı.
Ürkek şaşkın bakışları dilsiz gibi suskunluğu yüzünden okulda kimileri ona ucube diye seslenirdi.
Ders çalışmaya vakti olmasa da mucizevi bir şekilde derse çok iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK ÇÖKTÜĞÜ ZAMAN
FantasyVakit çoktan gece yarısını geçmişti. Etrafı sessizlik kaplamıştı Ne dışarda ne içerde bir ses yoktu. Belki bu yüzden nefes alış verişini duyuyordu. O Visale aşık olduğundan beri gürültülü ortamda bile kalp atışlarını duymaya başlamıştı. Bu aşk...