"Artık gerçekten istemiyorum bu zarfları filan etrafımda. Bir çözüm bul ne olur yoksa kafayı yiyeceğim."
"Tamam Nefes sakin ol. Ben biliyorum ne yapacağımı."
Egemen'in gözlerinin içine bakıp kendi gözyaşlarımı sildim. Zarfı okuduktan sonra her zamanki sinir nöbetlerimden geçirecektim neredeyse. İlaçlarımı hızlıca içmem buna engel olmuştu. Sakinledikten sonra uyumuştum biraz ve sonra annem yemek için uyandırmıştı. Sonra ise ilk işim Egemen'i aramak olmuştu zaten.
Eflin bana sıkıca sarılınca bende ona sarıldım. Dostumun kollarında huzurlu hissediyordum kendimi. Egemen halledeceğini söylemişti. Nasıl olduğunu bilmiyordum ama bende halletmesini istiyordum artık. Zira böyle devam ederse sonum deliler hastanesi olabilirdi.
"Biz artık gidelim mi geç oldu? Sen kendini nasıl hissediyorsun?"
"Ben iyiyim. Otursaydınız biraz daha."
"Yok ya zaten Salih amca da geldi, adam yorgun bir de biz ses yapmayalım. Hem senin proje için birkaç gün sonra şirkette buluşacağız. Tabii iyiysen."
"İyiyim ya ben. Okuldan kaytarmak için bir haftam var onu evde doya doya geçirmeye çalışıyorum yoksa şirkete gelirim önemli değil."
"Tamam fıstık o zaman biz kalkalım."
Eflin'e baktı ama o bana sarılmış gözlerini kapatmıştı. Kısa bir sessizlik olunca gözlerini açıp Egemen'e baktı. Sonra kollarını benden çekip yanağıma sulu bir öpücük bıraktı.
"Yine geleceğim, benden kurtuluşun yok kızım! Belalınım."
"Sen belaysan her zaman belaya açığım."
Gülümseyip son kez sarıldım ona.
"Sen inme aşağıya bu halde zaten sakat gibisin biz gideriz"
Egemen'e tip tip baktım.
"Bu iltifat mı yoksa hakaret mi anlamadım."
Egemen kahkaha atıp yanağımı öptü.
"Ben sana hiç hakaret eder miyim? Dinlen hadi birtaneciğim."
Eflin'e de sarılıp, onları merdivenin başına kadar geçirdim. Aşağıya inip kapıdan çıktıklarında odama geçip pencereye çıktım onlara bakmak için. Eflin Egemen'in arabasına bindikten sonra bana el salladı, bende ona el salladım. Sokağın başında araba kayboluken pencereyi kapatıp yatağıma geçtim.
Bir haftadır yaşadıklarım istila etti aklıma. Sadece bir insanın, -basit bir insanın- kolumu tutması sonucu sinir krizi geçirmiştim, kaza yapmıştım, her yerim yaralar içinde kalmıştı. Berbat bir psikoloji ile kalmıştım ortada. Üstelik kendimi düzelmeye odaklamışken.
"Nefes."
Odaya girdiğini farketmediğim annem yanıma oturmuştu. Elini omzuma koymasıyla yerimde sıçrayıp ona döndüm.
"Efendim anne, geldiğini görmedim."
"Seni korkutmak istemedim tatlım. Kapıyı çaldım ama duymadın, dalmıştın. Her şey yolunda mı?"
Gözlerimi yere diktim. Anneme anlatmak istediğim çok şey vardı ama söyleyemiyordum. Ben de içimdeki en belirgin duygudan bahsettim ona.
"Sinir krizlerime engel olamıyorum anne. Eskiye göre daha çok askıda kaldılar ama ben hiç olmasın istiyorum."
Annem yanıma oturup beni koltuğunun altına aldı.
"Bunun senin elinde olduğunu biliyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ANTİDEPRESAN..
Genç KurguHiç beklemediği anda, beklemeyeceği bir şekilde kendini aşkın içinde bulan kız.. "Antidepresanlar: depresif hastalıkların tedavisinde kullanımak için üretilmiş olan ilaçlardır. Amaçları, beyindeki, kimyasal bozuklukları düzeltmek ve hastayı daha iyi...