Asaf'ın Anlatımından:
Güneş, bir günün başlangıcını bana müjdelemek istercesine odamı istila ediyordu. Kollarımı uykunun mahmurluğunu üzerimden atmak istercesine açtım. Bugün yayınevine gidecektim. Büyük ihtimalle Elif de orada olacaktı. Kitap için çok çabalıyordu. Eminim hayallerine ulaşcaktı.
Yataktan uyuşukça kalktım. Pek uyku sever biri değilim ama bugün niyeyse uyanmak istemiyorum. Ama ben sorumlulukları olan bir adamım. Banyoya girip kısa bir duş aldım. Yüzümü yıkamanın bu mahmurluğu üzerimden atmaya pek yardımcı olacağını düşünmemiştim çünkü.
Lacivert takım elbisemi alıp giydim. Gümüş kol düğmelerini özenle taktım. İşe giderken hep özenli olmuşumdur. Aslında çoğunlukla öyleyim ama tatil günlerimde de takım elbise ile dolaşmıyorum tabii ki.
Mervinlerden seri bir şekilde inip, büyük ihtimalle kahvaltıya başlamak için beni bekleyen ailemin yanına gittim.
Annemin yanağına bir öpücük konudurup:
"Günaydın ev ahalisi, " diyerek ailemi selamladım.
Sükunet ile kahvaltımızı yaptık. Sonra ailemle ile vedalaşıp işe doğru yol aldım. Pek trafik olmadığından daha çabuk ve sıkıntısız bir şekilde yayınevine ulaştım.
İş yerine girişte Emre ile karşılaştım.
"Günaydın patron."
"Günaydın Emre."
"Patron bugün Elif gelecek mi? Elif gelecekse Masal da gelecek mi?
Emre'nin hızlı bir şekilde sorduğu sorulara ne kadar göz devirmek istesemde yapmadım. Karizma güme gitmesin sonra.
"Bilmiyorum Emre."
"Neden bilmiyorsun ya."
Bu Emre adamı deli etmede bir numaraydı.
"Ben onların sekreteri ya da hesap verdikleri biri değilim. Bilmiyorum. Ve başka soru istemiyorum."
Emre bu dediğimden sonra bana dil çıkarttı. Gözlerim ne kadar bu manzarayı görmek istemese de maalesef görmüştü. Sanırım Emre hiç büyümeyecekti.
Bu tantana içinde odama gelmiştik. Ceketimi çıkartıp astım ve koltuğuma oturdum. Emre de peşimden gelmiş kurulmuştu masanın önünde sağ tarafta ki koltuğa.
"Asaf sen böyle bana kızıyorsun ama aha şuraya yazıyorum sen Elif'e çok fena aşık olacaksın hatta olmuş bile olabilirsin."
Emre'nin bu dediği ile aklıma dünkü kurduğum hayal geldi. Elif ile evlenmiştik hatta bir çocuğumuz bile olmuştu. Aslında Elif tam aradığım kişiydi. Hareketleri, tavırları...
Aslında ondan hoşlanıyor olabilirim. Aşık değilim yani öyle beylik bir laf edemem şimdilik. Aslında bunu Emre'ye söylesem ne olurdu ki?
"Emre ben Elif'ten hoşlanıyorum."
Emre bu dediğim ile ağzındaki suyu püskürttü. Gözlerini büyüterek bana döndü. İnanılmaz bir şey söylemişim gibi bakıyordu. Bu kadar mı imkansızdı birinden hoşlanmam.
"Sen şaka mı yapıyorsun?"
"Hayır çok ciddiyim."
Yerinden zıpladı bir anda.
"Allah bunu hemen herkese söylemeliyim. Bence ilk annene söylemeliyim. Esma Teyze çok sevinecek."
Ben Emre'ye dur demeye kalmadın o annemi aramıştı bile.
"Esma Teyze Asaf Elif'ten hoşlanıyormuş. Hemen düğün hazırlıklarına başlamalıyız."
Galiba Elif'ten hoşlandığımı Emre'ye söylemek çok büyük hataydı.
"Emre yeter! Kapat telefonu. Otur şuraya. Daha kızın haberi yok sen anneme düğün hazırlıklarına başla diyorsun ayıp yahu."
"Oğlum ben kaç senedir bu günü bekliyorum. En son lisede bir kızdan hoşlanmıştın sonra tık yok. Hem evlilik yaşın geldi senin."
"Ben senin gibi şıp sevdi miyim? Hem bir erkeğin ilk aşkı annesi sonra da evleneceği kadın olmalı."
Emre bugün belki de ilk ciddi sorusunu sormuştu.
"Peki Elif senin evleneceğin kadın mı?"
"Öyle olmasa anneme hemen söyleyeceğini bile bile neden sana Elif'ten hoşlandığımı söyleyeyim?"
"Elif'e ne zaman söyleyeceksin?"
"Kendimi hazırlık hissettiğimde." Umarım kendimi hazır hissetmem çok uzun zaman almazdı.
Elif'in anlatımından:
Bir şeyleri kabullenmişken yayınevine gelmek farklı hissettiriyordu. Asaf'ı görürsem nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. En iyisi her zamanki gibi davranmak.
İnci Hanım'ın kapısını tıklatıp içeri girdim.
"Ooo hoş geldiniz yazar hanım."
Bu dediği şey ile yüzümde kocaman bir gülümseme peyda olmuştu.
"Hoş buldum."
"Otur bakalım. Bir an önce çalışmalara devam edelim."
İnci Hanım ile kurgum üzerine bayağı konuştuk. Hatta birkaç karakterin dış görünüşleri falan tamamen kafamda oluştu.
İnanıyorum. Çok güzel şeyler olacak. İyi bir yazar olacağım. Belki mutlu aşık bir kadın. Ama mutluluk Asaf da gizliydi. Önceden yazar olmayı tek büyük mutluluk olarak görürdüm ama aşk uğradı mı kalbe mutluluk onunla gizli oluyor.
Hep onu düşünmek istiyorum. Hatta başrol erkek karakteri hayal ederken Asaf canlanıyor gözümde. Çok garip düne kadar farkında bile değildim bu duygunun. Şimdi ise beynim ve kalbim bu duygunun istilası altında.
İnci Hanım'ın "Gel." demesiyle düşüncelerden sıyrıldım. Kapı sesini bile duymamıştım.
Asaf içeri girdi. Üzerinde lacivert bir takım elbise vardı. Tesadüf ki ben de lacivert bir elbise gitmiştim.
Belki de bu yarışmayı kazanmam falan her şey tesadüftü. Bence bu kadar güzel şey tesadüf olamaz. Bunlar Allah'ın bana lütufları.
..
Çok özür dilerim bölümü geciktirdiğim için. Umarım beğenirsiniz. Artık aşk başlasın. Yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elif
Spiritual"Ama Asaf." "İsmimi söylerken ilk 'a' harfini uzatma." "Neden? " "Çok tatlı oluyorsun ve biz şu an kavga ediyoruz. " " Kavga mı ediyoruz? " dedim en şeker sesimle biliyorum buna dayanamazdı. " Zaaflarımı kullanma karıcığım. " " Tamam kocacığım. " ...