Bölüm:3

132 4 0
                                    


*Silah*

~

Gözde yazan telefonuma dikkatle baktım. Ne istiyordu ? Ne istiyor olabilirdi ? Bana diyecek bir şeyi kalmış mıydı ? O günden sonra asla beni aramayacağını düşünmüştüm ama onun para için neler yapabileceğini unutmuştum tabiki. Çok bekletmeden telefonu açtım.

Açar açmaz onun sesi kulaklarıma doldu.

"Alo ?" diyen sesi telaşlıydı. Ya da öyle olması için çaba gösteriyordu. Bilmiyorum.

"Efendim Gözde ?" dedim sakin olmaya çalışarak. Belki gerçekten önemli bir şey olmuştu.

"Ufuk, lütfen evime gel. Seninle önemli bir şey hakkında konuşmamız lazım " diyen acıklı sesi beni meraklandırması gerekirken kendisinden iğrendiriyordu.

"Sana ihtiyacım var, lütfen " diyen sesi beni düşündürdü. Ne olmuş olabilirdi ki ? Onun hayatında kötü giden bir şeyler olacağını düşünmüyordum. Onun için hayat üzülmeye değmezdi. Ben böyle biliyordum onu. Onu belki de hayatıma sokmamın tek nedeni buydu. Bana mutluluğunu öğretmesiydi. Ancak o bana bunu öğretemedi. Çünkü onun mutlu olması için para yeterliydi.

"Ne oldu ?" dedim. Ancak bana istediğim gibi bir cevap vermedi.

"Lütfen soru sorma ve gel. Eğer bir şeylerin hatrı varsa..."

Bir şeylerin hatrı elbette vardı. Çoğu zaman üzgün olduğumda aileme koşmak yerine ona koşuyordum. Şimdi ise onu kaybetmiştim. Ya da ben öyle sanıyordum. Eğer o gerçekten yüzsüz bir kız olmasaydı bu davranışıma karşılık beni bir daha aramazdı.

"Geleceğini umuyorum Ufuk" dedi ve telefonu kapattı. Bende umuyordum. Gidecektim. Çünkü gerçekten bir şeylerin hatrı vardı. O ben mutsuzken sahte de olsa yanımdaydı. Bende sahte de olsa yanında olmalıydım. Üzerime gömleğimi ve pantalonumu geçirdim ve yola koyuldum. Bir arabam daha vardı. Ancak o eskisinin yerini tutmuyordu. O arabamı şimdiden özlemiştim. Bir kazaya kurban etmiştim onu.

Çok yorgundum aslında. Bugün uyumak istiyordum. Çünkü çok fazla şey yaşamıştım. Hayattan bıkan ruhuma inat hayat bana "böyle davranamazsın"dercesine bir darbe vurmuştu. Evet. Ben kim oluyordum ki hayata isyan ediyordum ? Hayat gibi güçlü birine karşı durmamam gerekiyordu.

Uyku ve yorgunluk beni bitiriyordu. Ayrıca daha hastaneden yeni çıkmıştım. Bir an gitmek istemedim. Ancak geri dönüşü yoktu. Çünkü çoktan evinin önüne gelmiştim bile.

Arabadan iner inmez yorgun adımlarla zile bastım.

Kapıyı açar açmaz boynuma sarıldı. Ağlıyordu...

"Seni çok özledim... Hemde çok."

Ne yani daha dün gece birlikteydik ?

"Sakin ol" dedim hunharca ağlamasını durdurmak istercesine ancak dinleyen yoktu.

Biraz sonra geri çekildi ve göz yaşlarını sildi.

"Çok kötüyüm " dedi ve bana masum bir bakış attı. Hiç bir şey söylemedim.

"İçeri gelsene " dedi ve geri çekildi.

Birlikte salona ilerledik. Hemen karşısına oturdum.

"Ah ! Başıma neler geldi bir bilsen Ufuk. Kardeşim dün gece çok kötü olmuş ve hastaneye kaldırılmış. Ah benim miniğim. Şimdi hayatta olsaydı ona delice sarılırdım" diyerek ağlamaya başladı.

Ona acımıştım. Zavallı kızın kardeşi ölmüştü. Bu çok acıydı.

"O can çekişirken ben partide delice eğleniyordum biliyor musun ? Hem.. seni öyle görünce... Ben seni o kızla görünce daha da kötü oldum ve sinirimi çıkarırcasına eğlendim o gece"

ROMAN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin