Bölüm:12

43 1 1
                                    


*Gözde*

~

Diğer gün herkes çok geç kalktı. Cansu, öğleye kadar uyumuştu. Çünkü gece hiç uyumadan ağlamıştı. Çünkü kiloluydu. Çünkü gelinliğe sığmıyordu. Kalktı ve banyoya girdi Cansu. Ellerini ve yüzünü yıkadıktan sonra aynaya baktı.

Gözlerini belerterek bağırdı.
"Oha !"

Göz altları mosmordu, gözlerinin içi kan çanağı olmuştu. Hortlak gibi olan kendine baktığında korkuyordu. Tekrar ağlamaya başladı. Bu halde ona kim bakardı ?

Saçları dağınıktı ve topuz halindeydi. Üzerinde dünden kalan bornozu vardı. Dün eve gelince kendini banyoya atmış ve sonrada bornozu ile yatmıştı. Çünkü artık hayat umudu bitmiş gibiydi. Aşağı indi ve mutfağa girdi. Dolabı açtı. Hiç bir şey yemek istemiyordu.

Dolapta duran dondurma kutusunu aldı.
Bence bu onu depresyondan çıkarırdı.

Televizyonun karşısına oturdu ve kadın programı izlemeye başladı. Bir yandan da ağlıyordu.

"Teyze !" diye cırladı Damla.

"Bu ne hal ?"

Teyzesi ona baktı ve ağzına bir kaşık dondurma soktu. Onu yutmadan cevap verdi.

"Evlenemiyorum !"

Damla şaşırarak kaşlarını çattı.

"Evet dul bir kadınsın ama bunu yeni mi fark ettin ki ?"

Cırladı Cansu.

"Kahraman Bey'le evlenemiyorum çünkü gelinliğe sığamıyorum !"

"Ne ?! Siz evlenecek miydiniz ki ?"

Cansu birden kendine geldi. Şaşırarak bağırdı.

"Ay ben sana anlatmadım !"

Damla şaşkındı. Bu ne demek oluyordu ?!

"Anlatmadın teyze !" dedi ona ters bir bakış atarak.

Teyzesi tekrar ağzına dondurma sokuşturdu. Damla iğrenerek baktı. İçinden dua ediyordu.

Allah'ım depresyona girersem bu kadar iğrenç olmayayım ya.

"Kahraman ile evlenmeye karar verdik işte bunun nesini anlatıyım ? " Dedi ağzındaki dondurma ile.

"Birincisi ; olsun yinede anlatmalıydın. İkincisi; hayırlı olsun. Üçüncüsü; lütfen ağzında dondurma varken konuşma " dedi ve mutfağa ilerledi Damla. Sabah sabah bu manzara hiç hoş gelmemişti ona.

"Ben ağzım doluyken konuşmuyorum !" diye bağırdı teyzesi içerden. Ama onu takmadı Damla. Gözlerini devirdi ve dolabı açtı. Teyzesi gerçekten depresyona girmiş olmalıydı. Çünkü bu sabah kahvaltı bile hazırlamamıştı onlara. Ayrıca öğlen olmuştu resmen. Bu saate kadar uyumuştu teyzesi. Gerçi kendisi daha erken kalkmamıştı ya neyse.

Dolabı açıp içinden zeytin peynir çıkarıp mutfaktaki masayı hazırlamaya başladı.

İçerden Yağmur'un sesi geliyordu. O da uyanmıştı.

"Günaydın Cansu abla-"

Yağmur birden bire dona kaldı. Evde bile makyaj yapan kadın gitmişti. Yerine pijamalı ve ağzı dondurma olmuş bir kadın vardı.

"İyi misin ?" diye sordu garipseyerek. Bir haller vardı.

"Evet Yağmurcuğum. Çok iyiyim canım. Gidip bana tatlı alırsan daha da iyi olabilirim ?" Dedi yapmacık bir şekilde.

ROMAN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin