*Ayrılık*
~
Yağmur evde yatağında ağlıyordu. Neredeyse akşam olmuştu ama o hala ağlamayı tercih ediyordu. Odanın kapısı tıklandı. Oysa onun umrunda bile değildi. Çünkü ağlamaktan canı çıkıyor gibiydi.
"Yağmur ?" Damla'nın endişeli sesi ile yataktan kalktı ve gözyaşlarını sildi. Burnunu çekti ve sesini ayarladı.
"Efendim ?"
"İyi misin sen ? Müsaitsen giriyorum ?" dedi Damla. Yağmur ise tekrar ağlamaya başladı. Damla onun sesini duyuyor ve merak ediyordu. Artık onun müsait olup olmadığını takmadan odaya dalmaya karar verdi ve aynen yaptı.
Yatağın içinde hıçkırıklara boğulmuş kardeşini gördü Damla. O onun için kardeşi gibiydi.
"Sorun ne ?" dedi masum sesi ile ve yanına oturdu.
Ona üzülüyordu. Damla'nın teyzesi şuan yanındaydı ama onun kimsesi yoktu burda ailesinden. Bir tek kendisi vardı. Damla, onun kardeşi idi. Sadece o vardı.
"Sorun şu ki; bu şehrin büyüsüne kapılıp kendimi mutlu sandım " dedi Yağmur. Gözlerini sildi ve burnunu çekti tekrar. Ağlamamak için kendini zorluyordu.
"Lütfen ağlama ve anlat" dedi Damla. "Ben senin kardeşinim"
"Bizim Ufuk ile bir ilişkimiz başladı sanmıştım Damla. Ama o... O beni kullandı. Beni öptü ama sadece bir oyuncak gibi hissediyorum."
Damla üzüldü. O adamın arkadaşını üzeceğini biliyordu. Çünkü zengin insanlar kendisi gibi zengin, görgülü, popüler insanlarla olmak isterdi.
"Üzülme Yağmur, bir gün mutlu olacaksın " dediği sırada Yağmur'un telefonu çaldı.
"Bugün kaçıncı bu ya ?" dedi Yağmur. Yine Ufuk arıyordu.
Telefonu açmadı."Niye açmıyorsun ?" diye sordu Damla.
"Beni kullanan biri ile daha fazla konuşamam. Hem konuşursam daha çok aşık olur ve üzülürüm " dedi.
Bu sırada mesaj sesi geldi. Yağmur telefona uzandı ve mesajı açtı.
Ufuk: Telefonuna neden cevap vermiyorsun ? Oraya geliyorum. Bahçeye çık.
Yağmur şaşırarak telefona baktı.
"Olamaz !"
Damla korktu ve ne olduğunu merak etti.
"N'oldu ?"
"Ufuk ! Buraya geliyor !"
Yağmur bağırdı ve ayağa kalktı.
"Sakin ol Yağmur. Böylesi daha iyi. Konuşun ve konu kapansın "
Haklıydı Damla. Böylece kökten çözüm olacaktı. Yağmur kafasına koydu. Konuşacaktı onunla. İşi bitirecekti. Daha fazla yara almadan bir an önce bitirmeliydi. Yoksa öyle canı yanardı ki...
"Evet ama bana nasıl olduğumu söyle ! Çok mu çirkin görünüyorum ?" diye sordu Yağmur. Damla şöyle bir baktı. Yüzü ağlamaktan kızarmış ve hasta gibiydi.
"Sadece yüzünü halletsek yeter" dedi ve makyaj masasının üzerinden bir fırça kaptı. Bir kaç dokunuş ile Yağmur daha iyi görünüyordu.
"Şimdi saçlarını biraz topla, dağınık gözüküyor " dedikten sonra saçlarını karıştırdı Yağmur'un. Yağmur kızdı ama o gülerek odadan çıktı. Yağmur saçlarını tarayıp at kuyruğu yaptıktan sonra üzerine ince bir hırka alıp aşağı indi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROMAN KIZI
ChickLitİki güzeller güzeli İzmirli kızlar Damla ile Yağmur'un İstanbul hikayesi... İzmir'in kenar mahallelerinden birinde yaşayan gençler enerjik ve deli dolu hayatlarını bırakıp İstanbul'un ciddiyet dolu sokaklarına adım atarlar. Bakalım bu eğlenceli kızl...