Bölüm:17

27 3 0
                                    

*Mahalle*

~

Yağmur sabah uyandığında oldukça heyecanlıydı. Dün akşam bir karar almıştı kendince ve bunu Damla ve Ufukla paylaşmıştı.

Bugün İzmir'e gidip mahallesini görecekti. Bugün her ay yapılan eğlencelerden biri vardı ve oraya gidip biraz kafa dağıtmak istiyordu.

Ancak Damla gelmek istemediğini söylemişti. Oldukça keyifsiz görünmesi Yağmur'un gözünden kaçmamıştı ama yapacak bir şeyi yoktu. Hasta falan olabilir diye düşündü. Ya da o olayda fazla korkmuştu.

Ufuk onu götürebileceğini söylemişti. İlk başta naz yapsa da gerçekten bu fikir çok güzeldi ve birlikte eski mahallesine gitmeye karar verdiler. Damla ise evde kalacağını söylemişti.

Ama bugün onu ikna edecekti Yağmur.

Damla'nın üzerine atladı. Uyuyordu ama bu kimin umrundaydı ki ?

"Noluyor ya ?" diye mırıldandı Damla.

"Kalk hadi ! Bugün mahallemize döneceğiz !"

Damla gözlerini araladı ve üstündeki Yağmur'a baktı.

"Sana gelmek istemediğimi söylemiştim."

Yağmur güldü.

"Lütfen ama ! Biliyorsun ki ben sensiz gitmem. Sen gitmiyorsan bu arkadaşının da eğlenmesine engel olacaksın demektir"

"Israr etme Yağmur. Sen git eğlenmene bak"

"Hayır !" dedi Yağmur trip atarak. Kollarını birleştirdi ve dudağını büzdü.

"Bu bir kural ! Ben asla sensiz gitmem !" dedi Yağmur.

"İyi peki öyle olsun. Yorgunum ama sırf senin için "

"Oley !" diyerek yataktan fırladı Yağmur.

"Hadi kalk kendine küçük bir çanta hazırla"

Yağmur zorla Damla'yı kaldırdıktan sonra ikisi de kendine küçük birer çanta hazırladılar ve sonra kahvaltı yaptılar.

"Kızlar ben pek emin değilim. Beni yalnız bırakıp gidiyor musunuz evde ?" dedi Cansu.

Damla teyzesine baktı ama hiç bir şey söylemedi. Çünkü artık tek kelime etmek içinden gelmiyordu. Ölmüştü o içindeki çocuk.

"Sende gel Cansu abla !" diye neşe ile konuştu Yağmur.

"Yok canım sağol, ben düğün hazırlıkları ile uğraşıyorum " diyerek güldü Cansu. Bu sırada tabağı ile oynayan Damla'ya gözü kaydı. Bugün onda bir tuhaflık vardı. Sessizleşmişti ve her zaman yüzünde duran gülücüğü yoktu.

"Yavrum, ne oldu sana ?" diye sordu Cansu teyzesi. Damla sessiz kaldı ve duymazlıktan geldi.

"Damla ?" dedi Yağmur.

Damla başını kaldırdı ve iki şaşkın insana baktı. Belli ediyordu kendini. Böyle yapmamalıydı. Yalandan güldü.

"İyiyim ben, sadece heyecanlıyım ve yorgunum" dedi ve ağzına bir peynir attı.

İkiside ona gülümsedi ve biraz sonra korna sesi ile Damla ve Yağmur koşarak dışarı çıktılar.

Arabaya atlamadan önce Yağmur Ufuğa sarıldı. Ayrıldıklarında yüzüne baktı ve gülümsedi Yağmur.

"Nasılsın ?" diye sordu Ufuk. Bu sırada Yağmur Ufuğun kaşındaki ve dudağının kenarındaki izi gördü.
Korkudan birden buz kesilmişti.

ROMAN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin