Bölüm 2

127 10 2
                                    

kapıyı açtım ama kimse yoktu biraz korkmuştum aklımdan kurdumda kurdum düşünmediğim sey kalmamıştı ama artık bunu düşünecek bir bilince sahip değildim çok uykum gelmişti odama çıkıp yatağıma yattım ve uykuya teslim oldum.

Bu sabah kabus la uyandım rüyamda çok kötü şeyler gördüm. rüya olduğuna şükür ettim yataktan kalktım ama bir sorun vardı ben yatarken Pijama giymemiştim ki yaa giymişmiydim kafamda deli sorular var ama bu konuyu sonra düşünebilirim yatağımdan kalktım ve her zaman ki gibi banyo ya gitim banyo da işimi halletik ten sonra kahvaltı yapmak için mutfağa gittim bir kaseye çikolatalı buğday gevreği doldurdum ve süt. masaya oturdum bir yan yemeğimi yiyip bir yandan telefona bakıyordum. Sabah sabah instagram da sörf yapıyorum. Bayağı aktiftim instagram da.

yemeğimi bitirdikten sonra tekrar odama çıktım üstümü değiştim. bugun çok sıcak olduğu için şort ve göbeğimi açıkta bırakan hafif bol duran tişört giydim.

Bir an düşündüm ve bugün için kaykay yapmaya karar verdim. Aydın' dan geldiğimden beri kaymamıştım. En büyük hobim olmasına rağmen bir türlü fırsat bulamamıştım.

Otobana taksi ile gelmiştim. Otobanda kaymak her zaman için ilk tercihim oluyor.

Burada arabalar çok vardı ama umursamayıp kaymaya devam ettim.

tam karşıdan geçerken bir araba bana doğru geliyordu şoka girmiştim kıpırdıyamıyodum adam bana vurmamak için frene bastı ama ben yere düşmüştüm o an arabanın bana çarptığını anladım

"kızım biraz dikkatli olsana az daha ölücektin"

Arabadan inen gence baktım. En fazla 23 yaşında falandı. Yani en azından öyle gösteriyordu. Ama adam fena halde yakışıklıydı. Üzerine giydiği haki rengi safari tarz pantolonu ve ön düğmeleri neredeyse karın kaslarına kadar açık krem rengi uzun kollu bir gömlekle, 'ben buradayım' diyordu. ve Genç adam uzun boylu, kaslı, yakışıklı, yandan arabasına baktım ve karar verdim birde zengin.

"iyimisin? " hah bana soru mu sormuştu. sorduysada anlamamıştım.
"efendim?"
"iyi misiniz diye sordum" Genç adam biraz telaşlı gibi görünüyordu. Sonuçta bana çarpmıştı yani olması gereken buydu.

"iyiyim ama galiba bileğim burkuldu "

beni kucağına almıştı ben ne olduğunu anlamadan ön koltuğa oturtup kendi de şoför koltuğuna oturdu.
"kaykayım" dedim. Hiçbir şey demeden kaykayı alıp kucağıma verdi. bu kapımı kapatıp tekrar kendi yerine geçti.

yol boyu hiç konuşamadık uzun bi aradan sonra araba hastanenin önünde durdu.

arabadan indi benim olduğum kapıya doğru geldi kapıyı açtı ve beni yine kucağına aldı.

hastanede giriş yaptık orda çalışan görevli bize acil odaya yönlendirdi ve ordaki bir yatağa uzandım kısa süre sonra yanımıza doktor geldi.

"şikayetiniz nedir?"

beni buraya kestiren adam konuşmaya başladı.

"kaykay yapıyordu ayağı burkuldu doktor bey"

tabi yalan söyler sonuçta bana çarptı gerçi onun bir suçu yoktu ama olsun.

doktor ayak bileğime baktı yavaş ayağımı sağa sola oynattı

canım çok yanıyordu

bana çarpan genç adam elimi tutu bende bağırmamak için elini sıktım ama o hiç bir tepki vermiyordu

"ayağınız burkuldu size ağrı kesici bir yine yapalım daha verdiğim ilaçlarıda ağrın oldukça sür, ayağının üstünde de fazla duramamaya çalış ayağını oynatmayan için saralım ama sonra medikalden daha sağlam bir sargı alabilirsiniz"

doktor yanımızdan gitti hemen ardından hemşire geldi ve ağrı kesici iyne yaptı şimdi daha iyi hissediyorum.

beni tekrar kucağına aldı ve arabaya bindirdi.

"sen burda dur bende ilaçları almaya gidiyim"

"tamam"

yanım dan uzaklaştı aslında bana çok yardımcı olmuştu görüntüsüne nazaran da iyi kalpli biriymiş çarpıp da gidebilirsin duşuncemi yarıda kesmek zorunda kaldım çünkü gelmişti

"ilaçlarını aldım şimdi uzat ayağını da şu sargıyı saralım"

ayağımı uzattım, çok nazik bir şekilde bileğimi kavradı yavaşça sargıyı bileğime sardı sonra ayağa kalktı ve arabaya bindi

"ev adresini söyle bana küçük hanım"

tamam yani çok olgun gözükmüyorum ama böyle demesi de sinirimi bozdu. adresimi dedim yolda canım çok sıkılmıştı müzik açmasını söylecektim ama utandım zaten benim söyleme gerek kalmadı çünkü kendi açtı. adını merak ediyorum acaba neydi?

"yardım ettiğin için teşekkür ederim"

"önemli değil bidahakine daha dikkatli ol yeter "

"sana bir şey soracağım"

"sor bakalım küçük hanım "

"adın ne"

sessizlik ve sonunda

"Adım uygar ya seninki"

"Benim adım güneş"

"memnun oldum güneş "

bu kadar samimiyet nerden geliyo acaba

"Bende uygar"

yandan bir gülüş attı. Neydi şimdi bu onu anlamakta güçlük çekiyorum

"işte geldik"

"her şey için çok teşekkür ederim bundan sonrasını ben hallederim"

"peki"

arabadan indim ayağımı yere basacaksın ki, 'ahhhh'

"Demek ki tek başına haledemiyosun"

beni kucağına aldı bende onun kucağındayken anahtarı bulmaya çalışıyordum ama çok zor çantamın içinde bir ben yoktum herşey elime geldi ama bi türlü anahtarı bulamadım.

"Hadi ama kucağımda durmak hoşunamı gidiyor bir bulamadın anahtarı"

"Ne diyosun aptal beni yere bırak"

"Bul şu anahtarı"

"İndir beni dedim"

"Bul şu anahtarı dedim"

bunla inatlaşmak istemiyordum büyük bir uğraşan sonra anahtarı buldum onun kucağındayken kapıyı açmak zor oldu ama başardım kapıyı açtım

Benim KelebeğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin