Benim Kelebeğim

Bölüm 14

arkadaşlar okumadan önce şunu belirtiyim hikaye yazmaya daha yeni başladım bu yüzden hatta yapma olasılığım yüksek ama sizin anlayışlı davranacağınızı düşünüyorum.

bu ilk deneyim olduğu için heyecanlıyım. Beğendiyseniz oy atmayı unutmayın.

sizi seviyorum canlar 😍 yorum yapın, konuşalım sohpet falan da edebiliriz.

_________

alazla bir kaç sorun dışında herşey
normaldi. Yani onun yanında o kadar sıkılmıyorum, zaten ona alışmak zorundaydım çünkü beni bir yere göndermiyor hatta artık kendi evime bile gidemiyorum.

Alazla oturma odasında oturuyorduk ama zorunlu olmadıkça konuşuyorduk, aslında ben konuşmayı çok seviyorum ama alaz öyle ciddi bir kişiliği var ki ona soru bile soramıyorum sadece onun istediği gibi davranmak zorunda kalıyorum.

karnımın acıktığını   garip sesten anladım galiba alaz da duymuştu utanmıştım doğrusunu söylemek gerekirse. Alaza doğru kafamı çevirdim bana bakıp sırıtıyordu.

"Hadi mutfağa geçelim de birşeyler ye"dedi. bende onu onaylayıp oturduğum yerden kalktım ve mutfağa girdim arkamdan da alaz geliyordu bana dolaptan ekmek, sucuk, peynir çıkarırmısın dedi bende onun dediğini yaptım alazla birlikte tost yaptıktan sonra alaza bir telefon gedi. Alaz bağırıyordu çok sinirliydi telefonu kapattı ve bana döndü.

"ben çıkıyorum, uslu dur kelebek"

"t-tamam"

aslında ben korkmuştum sesim bile titremişti. Kısa süre sonra alaz evden çıktı tek başıma dağın başında kaldım. Telefonum da yoktu alaz almıştı. En iyisi fırsattan istifade edip burdan bi an önce ayrılmak.

altıma siyah tayt üstümde sporcu atleti giydim. Ne olur ne olmaz diye üstüme fazla kalın olmayan bir hırka giydim. ayagıma da spor ayakkabımı giydim. Sırt çantama yemek ve içecek koydum sonuçta burası şehire biraz uzaktı. yanım da hiç para da yoktu ama olsun.

herşeyi hallettim artık gitmeye hazırım kapı açıktı alaz kapatmayı kapatmayıunutmuştu. Bende hızlıca evden çıktım hızlı adımlarla yürümeye başladım çünkü hava bir azdan kararacaktı. bir saat kadar yürümüş olmalıydım hava da karar mışıtı geceyi geçireceğim güvenli bir yer bulmam gerekiyordu. hızlı hızlı yürümeye başladım, etrafımda sadece ağaçlar vardı. kaybolmuş olmalıydım. olduğum yerde durup oturdum bir anda yağmur başlamıştı.

hızlıca koşmaya başladım önüme bile bakmıyorum sadece koşuyordum ama sert bir şeye çarpmamla olduğum yerde durdum, kafamı yukarı doğru kaldırdım karşımda alazın iki çift gözü vardı.

kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. çok sinirliydi. Bana bişey yaparmı diye düşünüyordum. Alaz da bi yandan bana bağırıyordu.

"Ben seni hiç başı boş bırakamıycakmıyım bir kere de sözümde dursan ne olur du" dedi. ve kolumu bıraktı yağmur hızını artıyordu yağmurla birlikte akan göz yaşlarıma hakkim olamıyordum.

"tamam git. Nereye istersen oraya git benden bu kadar nefret ettiğini düşünmedim, ben bu durumdayken sen eğer kaçıp gide biliyorsan git" dedi. arkasını döndü ve yürümeye başladı. Aslında ondan nefret etmiyordum. Şimdi o da gidiyo iç sesim 'zaten bunu istemiyormuydun' diyor ama bir yanımda onla kalmak istiyor.

arkasından bağırdım 'dur' diye ama durmadı yine bağırdım ve yine artık ağlamaktan gözlerim yorulmuştu başım dönüyordu hemen bir ağaca tutunup kısık sesle alaz dedim.

alazdan;
benden bu kadar nefret mi ediyordu kerçekten. Benim ona değer verdiğimi anlamıycak kadar aptal mıydı.

arkamı dönüp gittiğimde içimde bir endişe vardı ona bir şey olmasını istemiyordum. Ama bunu o istedi benden kaçıp kurtulmayı kendi istedi. Ben onun hep yanımda kalmasını isterken o kaçmak için fırsat bekliyormuş.

biraz uzaklaştıran sonra kelebeğim in bana dur demesiyle afalmıştım ama durmadım bir kaç kere daha dur demişti ama bi anda sesi kesilmişti. Kelebeğime bir şey mi olmuştu. Hemen arkamı döndüm ve koşmaya başladım kelebeğim yerde cansız gibi yatıyodu. Benim yüzümden bu hale gelmişti keşke kolundan tutup getirseydim.

hemen kucağıma aldım hızlıca ilerlemeye başladım. Az ilerde arabam, kıs süre sonra arabamı gördüm adımlarımı daha hızlandırdı ve kelebeği arabaya bindirdim. hızlıca eve doğru sürmeye başladım. Kısa süre sonra eve vardık kelebeği kucağıma aldım ve eve girdim hızlıca üst kata çıkıp onu yatağa yatırdım.

üstündekiler ıslak olduğundan çıkarmak zorundaydım, yavaşça üstünü çıkardım. üstünde sporcu atleti vardı,altında tayt onlarda çıkardım. şuan karşımda sadece iç çamaşrlarıyla kalmıştı. Ama onları da çıkarmam gerekiyordu. Gözümü kapattım ve iç çamaşırlarını çıkardım.

Dolaptan şirin bir gecelik çıkardım ve üstünü giydirdim.

sonra kelebeğimi yorganın içine soktum. bende üstümü çıkartıp yanına yattım, kokusunu içime çeke çeke uydum.