gözlerimi açtığımda uygar ın endişeli gözleriyle karşılaştım
yatığım yerden doğrulup otur pozisyona geçtim.
uygar halen daha bana bakıyordu bende bu sessizliği bozarak
"Ne oldu bana"
"sen bayıldım bende seni atılmaya çalışıyordum"
"hatırladığım en son bir elin omuzuna dokunması odan sonrası..."
"ben sen aradıktan hemen sonra evine geldim evin kapısı açıktı bende içeriye bir göz gezdirdim ama evde kimse yoktu"
"kimdi o ya aklım almıyor acaba hırsızmıydı"
"olabilir ama evden birşey almadı ev karıştırılmış gibi durmuyordu"
"çok korkuyorum uygar"
"bugün yanında kalmamı istermisin"
"olabilir"
" o zaman gözlerini kapat ben yanındayım korkma"
böyle demesi içimi rahatlatmıştı bemde onun dediğini yaptım ve gözlerimi kaparım zaten çok uykum vardı.
koltukta ikimiz yan yana yattık beni kollarıyla sardı. ilk başta rahatsız olsamda sonra kendimi derin bir uykunun içinde buldum.
sabah kalktığımda burnuma yemek kokusu geliyordu gözlerimi açtığımda halen daha koltukta olduğumu fark ettim.
ayağı kalktım ve mutfağa ilerledim uygur bizim için kahvaltı hazırlıyordu.
"günaydın"
"rahat uydunun mu"
"evet"
"o zaman elini yüzünü yıkasam kahvaltı yapalım "
cevap vermeden banyo ya gitim elime bolca su alıp yüzümü yıkadım.
mutfak gittiğimde uygar çayları koyuyordu aslında çay fazla sevmem ama bugünlük içicektim.
"geç otur"
demesiyle masaya oturdum herşey harika görünüyordu. iştahı olmayan biri bu sofrayı görse kesin iştahı açılırsın.
uygar karşıma geçti çatıdan bir yudum aldı.
" bugun seni eğleneceğiz bir yer götüreceğim" bir dedi.
merak etmiştim acaba nereye gidicektik.
yemeğimizi yedik ve birlikte masayı topladık.
odama girdim dolabımda siyah dizleri yırtık bir pantolon üstümde siyah bir tişört ve kamoflaş desenli bir ceket giydim.
saçlarımı da tepeden bir toz yaptım ve oturmaya gittim.
uygar camda sigarasını içiyordu. beni hala görmedi bende bana baksın diye
"ben hazırım dedim"
arkasına baktı ve sıgarasını son kez içine ceketi ve söndürdü.
"o halde gidelim dedi"
dış kapıya yöneldim önümde uygar vardı. arabasına doğru gidiyordu bende onu takip ettim.
arabaya bindik ve yola koyulduk. telefonumun bildirim sesini duydum ve telefonuma baktım gizli numaradan bir mesaj vardı bi anda heycanlanmıştım.
mesajı açtım ve okudum bu kimdi diye düşünmeden edemiyorum bu kimse benim yaptığım her şeyi görüyordu.
mesajda şöyle yazıyordu;
o yavşağın senin yanında olmasına izin verme yoksa ikiniz için de çok kötü şeyler yaparım kelebek.
korkmuştum bu kim olabilir di ki beni nerden tanıyordu beni nasıl görüyordu kafayı yemek üzereyim.
gerçekten de deği şeyleri yapamıydı acaba?
tanımadığım birinin emirlerini almıycaktım.
uygara hiç bir sey beli etmedim çünkü edersem günün mafola bilirdi.
araba yavaşlayınca geldiğimi anladım.
birden otuz iki diş gülmeye başladım. burası lunaparktı çok sevinmiştim. aradan indim ve uyarın boynuna sarıldım.
uygara bir elini belime koyup kendine çekti. kısa bir sarılmadan sonra etrafıma bakın aya başladım her şey çok güzeldi hepsine binmek istiyordum.
" ilk hangisine binmek istersin"
"dönme dolaba binelim" dedim.
biletleri aldık dönme dolaba bindik çok çok eğleniyorum.
yaklaşık 3 saattir lunaparktaydım zamanın nasıl bu kadar hızlı geçtiğini anlamamıştım.
uygar benim için bir minyon kazanmıştı bana hediye etmişti.uygar gitmemiz gerektiğini söyleyince onu onatlaıyıp arabaya bindim.
bölümü beğendiniz mi? gizli numaranın kim olduğunda yakında anlıycaksınız.
iyi okumalar canlar😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Kelebeğim
Любовные романыkelebek kadar hassas ama bir o kadar cesur özgürlüğüne düşkün. ama artık o kelebek özgür olabilecek mi? hikayede 18 yaşında yanlız başına yaşayan bir genç kızın hikayesi. #aşk #heycan #korku #macera okumanızı tavsiye ederim. yaşımdaki