BÖLÜM X: BAKIŞ AÇISI

29 2 0
                                    

Dennis, her zamanki gibi gergindi. Garip telefon mesajları bırakıldıktan beri Casa Verde Oteli'nde bodyguard olarak çalışmak zorundaydı. Birkaç arkadaşına da şifreli telefon mesajı gitmişti ama mesajı dinlememişlerdi. Bir hafta sonra şehir hurdalığında ölü bulunmuşlardı.

"Dennis!" dedi hemen sağında dikilen arkadaşı Benson. "202'nin giriş-çıkışlarına konsantre olmalıyız!"

Dennis, her ne kadar silkelense de dikkatini tam olarak toplayamamıştı. Ceketinde portakal suyu reçelini farketti ve gülümsedi. Lekeyi bu sabah kızına portakal suyu sıkarken bırakmıştı.

"Hey! Teslimat girişte. Birazdan dönerim." Dedi ve teslimatı almaya gitti Benson.

Otel kapısından çıktı ve caddede teslimat arabasına yürüdü. Araba lacivert bir 1980 model Impala'ydı. Camı açan sürücü, yan koltuğa koyduğu küçük kutuyu Benson'a verdi. Otel kapısına yürürken Benson kutuyu açıp içinde parmak olduğunu Dennis'e iletti. Teslimat onaylanmıştı.

Benson, 202 No'lu odanın kapısını tıklatıp, elindeki kutuyu özenle yere bıraktı. Ardından Dennis'in yanında dikilmeye devam etti.

Otel eski püskü olduğu için pek insan gelmiyordu. Zaten Dennis ve Benson da aslında 202'nin güvenliği ile ilgileniyorlardı. Muhtemelen birkaç gün sonra onlara şifreli mesajla başka görevler atanacaktı. Şifreli mesajlarla verilen görevlerin en kolay işlerinden biri olmalıydı bodyguardlık. Bütün gün aynı yerde dikilip durmuşlardı.

"Hey Dennis! Sana diyorum ahbap! Biraz kendine gel! İlk haftadan görevini tamamlamazsan iyi şeyler olmaz." Dedi Benson, pür dikkat otelin giriş kapısını izliyordu.

Gün içinde ilk kez birisi gelmişti otele. Kan lekeli siyah ceketi dışında pek dikkat çekmiyordu.

"Bu kim? Elinde bir şey var.." diye sordu Benson merakla.

Elindeki cihaza bakarak yürüyen adam, 202 No'lu odaya gidiyordu. Dennis ismini sormaya yeltenince, adam ceketinden bronz bir arma çıkarıp "Artık geçebilir miyim evlat?" dedi ve odaya girdi. Odaya daha önce giren kişiler de bu armayı göstermişlerdi.

"Adamın ceketinde kan lekesi vardı Dennis."

"Ne yani? Armalı birisini içeri almasa mıydım? Gerginim Benson! Her an ölebiliriz!"

Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Adam hızlı adımlarla otel çıkışına yöneliyordu. Fakat kapı açık kalmıştı. Korumalar kapıdan içeri bakarken ne olup bittiğini tahmin edebiliyorlardı.

Kapıdan içeri girdiklerinde kıpkırmızı bir manzara ile karşı karşıyaydılar. Üç adam vardı. Birisi yatağın yanına dayanmıştı, diğerinin kafası masaya çarpmıştı. Masa kan içindeydi. Öbür adamın kafası tavandaki vantilatörde sıkışıp kopmuştu. Fakat üçünün de kim olduğu bilinmiyordu. Yüzleri ezilmişti ve tanınamaz hale gelmişlerdi.

Otelin çıkış kapısındayken korumaların olayı farkettiğini gören Joseph tekrar 202'ye yöneldi. Korumalar her ne kadar isteseler de korkularını bastıramamışlardı. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı ve üstüne üstlük terliyorlardı. Sonuçta odada adamların kafasını vantilatör pervanesiyle koparan adam geliyordu.

"Dur!" dedi Benson. İçindeki heyecanı ve ölüm hissini gizlemeye çalışıyordu.

"Yapma! Bir kızım var ahbap! Bütün bunları..." dedi Dennis ve kekelemeye başladı. 

"Bütün bunları yapmayı biz istemedik. Zaten bir iki hafta sonra ölmüş olacağız ve kokuşmuş cesetlerimizi kimse bulamayacak." dedi Dennis.

Joseph, şaşırmıştı. Önce babası gelmişti aslında. Babasını öldüren adam, öldürmeden önce izin almamıştı. Almış olsaydı hiç fena olmazdı.

"Benimle geliyorsunuz..." 



Ben Piargo, hikayenin yazarı. Değerli okurlarım, birkaç gündür yazamadım. Muğla'da depreme yakalandım, kaldığım yerden çıktım ve arabamda yattım. Yani bilgisayarımdan biraz ayrı kaldım. Af ola...

Sizler de farkındaysanız bu hikaye sizi okumalarınızın sayesinde devam ediyor. Fakat eleştiri alamıyorum. Bu bölümü okuyan herkes lütfen en azından okuduğunu belirten bir yorum yazabilir mi? Fazla zamanınızı almaz. Bölüm nasıldı?  Müzikler nasıl? Tepkilerinizi, gidişata dair yorumlarınızı ve özellikle eleştirilerinizi bekliyorum! 




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 22, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İskambilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin