4. Bölüm

476 24 1
                                    

Kalktığımda saat öğleni geçmişti. Zaten Batu beni bıraktığında güneş doğmak üzereydi. Üstümdeki kıyafetlerle uyumuştum. Hemen kalktım ve bu rahatsız kıyafetlerden kurtulup eşofmanlarımı giyindim. Aşağı indiğimde kimse yoktu. Annem işe gitmiş olmalıydı. Peki ya Yaren? O neredeydi ? Telefonumla Yaren'i aradım.
-Yaren neredesin?
-Arkadaşlarımlayım abla. Merak etme birazdan gelirim. Eğer açsan mutfak masasında bir şeyler var.
-Peki. Görüşürüz.
Mutfağa gittim ve masada duran kahvaltılıklardan yemeye başladım. Gerçi şu an öğle yemeği yemem gerekiyordu ama umrumda değildi. Bugün dersim olmadığı için yapacak bir şeyim yoktu. Ben de alışveriş yapmaya karar verdim. Kahvaltımı ettikten sonra üstümü giyindim ve dışarı çıktım. Bir taksiye bindim ve en yakın alışveriş merkezine gittim.
İtiraf etmek gerekirse alışveriş yapmak gerçekten çok hoşuma gidiyordu. Keyfim de  yerindeydi. Yani en azından telefonum çalana kadar. Dün arayan kişi beni tekrar arıyordu. Açıp, açmamakta gerçekten çok kararsızdım. Korkuyorum. Ama bana ne yapabilirdiki. Yani sadece beni telefondan arıyordu. Başka bir şey yapamazdı değil mi? Telefonu bir süre elimde tuttum ve derin bir nefes alarak açtım. "Demek alışveriş yapıyorsun. Güzel plan. Bari güzel bir şeyler al çünkü yaklaşık 5 dakika 20 saniye sonra Batu seni öğle yemeğine davet edecek." Çok korkmuştum. Bu adam bunları nasıl, nereden, kimden öğreniyordu? Bir an şaşkınlıktan bayılacağımı sandım. Garip ses devam etti "Ama bana kalırsa Batu ile takılmak kötü bir fikir. O çocuğun ne yapacağını bilemezsin Delfin. Ben senin yerinde olsam Batu'dan uzaklaşır bir daha da yanına yaklaşmam. " işte şimdi gerçekten çok korkmuştum. Bu adam ismimi biliyordu. Aynı zamanda ne saçmalıyorsa Batu'nun da kötü biri olduğunu söylüyordu. Ben Batu'nun kötü biri olmadığını anlamıştım zaten. Yani öyle düşünüyordum.  "Sen kimsin ve bunları nereden biliyorsun?" diye bir soru attım ortaya. Sesim çok endişeli çıkmıştı. Güldü "Benimle tanışman için daha çok erken. Ama eğer adımı merak ediyorsan bana Gölge diyebilirsin. Ben senin gölgen gibi olacağım. Seni her yerde takip edeceğim. Aynı zamanda şunu bilki ben seni korumaya çalışıyorum. Sana yardım edeceğim. Ama tekrar söylüyorum, BATU'DAN UZAK DUR."alışveriş merkezinin ortasında kalakalmıştım. Elimdeki kıyafet poşetleri aniden yere düştü. Yaklaşık bir dakika sonra da Gölge'nin  söylediği gibi Batu aradı.
-Delfin. Naber? Nasılsın?
-İyi değilim Batu. Gerçekten iyi değilim.
-Delfin ne oldu? Sesin çok korkmuş geliyor. Seni almamı ister misin?
-Lütfen götür beni buradan. Bizim evin yakınındaki alışveriş merkezindeyim.
Son cümleyi söylerken sesim korkudan çatlamıştı.
Batu gelene kadar sadece ayakta dikildim. Bikaç insan bana baksada aldırmadım. Şu an onları düşünecek durumda değildim. Bu telefondaki kalın ses her kim ise gerçekten korkunçtu.
Batu, beni gördüğü gibi su içirdi ve bir sandalyeye oturttu. O kadar ifadesizdimki yüzümde tek bir mimik oynamıyordu. Batu bir şeyler söylüyordu ama anlamıyordum. Aklım Gölgedeydi. Bir ara Batu'nun  ellerimi tuttuğunu hissettim. Elimi tuttuğunda, yara izini hissedebiliyordum. Acaba bu yara izi nasıl olmuştu. Batu hala bir şeyler söylüyordu ve ben inatla dinlemiyordum. Sonunda dayanamadım ve Batuya sarıldım. Batu bir an ne olduğunu anlamasa da bir süre sonra o da bana sarıldı. Bir süre öyle kaldık. Ardından kalktım ve Batu'nun elinden tutup yürümeye başladım Batu giderek şaşırmaya başlıyordu. Onu bir köşeye çektim ve yara izi olan elini kendi elimin üztüne koydum. Batu bana saf saf bakıyordu. " Batu. Sana bir şey soracağım. Bu yara izi nasıl oldu ?" Batu bir an şaşırıp kaldı. "Bak Delfin bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Hem ne alaka şimdi bu." "Peki. O zaman bana kim olduğunu söyle." "Delfin. Neler saçmalıyorsun sen. Senin gibi bir insanım ben de. Hem ne oluyor şimdi. Az önce bana sarılıyordu şimdi de saçma saçma sorular soruyorsun." " Gölgeyi tanıyor musun?" "O kim? Delfin birileri seni rahatsız mı ediyor?" Bir süre bir şey söylemedim. Batu Gölge'yi tanımıyordu. Bir süre sadece birbirimize baktık. Batu endişelenmeye başlamıştı. Sessizlik, dört bir yanımızı sardı. Sonunda dayanamadım ve sessizliği dağıtırcasına konuşmaya başladım.
"Kusura bakma Batu. Sadece biraz endişeliyim." "Peki. Ne olduğunu anlatmak ister misin?" Şu an da hiç konuşmak istemiyordum. Kafam allak bullak olmuştu. Gölge kimdi ve bana neden yardım edecekti? Aynı zamanda neden Batu'nun kötü olduğunu düşünüyordu? Batu'nun gözlerinden daha da endişelendiği anlaşılıyordu. "Batu. Sana her şeyi anlatacağım ama başka bir zaman. Şu an kendimi iyi hissetmiyorum. Gerçekten kusura bakma. Eve gidip biraz dinlenmeliyim." "Pekala sen bilirsin. İstediğin zaman beni arayabilirsin. Bu arada istersen seni eve ben bırakabilirim." "Gerek yok. Yalnız gitmek istiyorum."
Arkamı döndüm ve yavaşça yürümeye başladı. Batu da başka bir yöne yürüyordu. Şu an da gerçekten çok korkuyordum. Polise gidebilirdim ama bu kötü bir fikirdi çünkü adam büyük ihtimalle telefon konuşmalarımı dinlemeye almıştı ve beni takip ediyordu. Herhangi bir polis teşkilatını aradığımda ve ya gittiğimden rahatlıkla kendini emniyete alabilirdi. Bunları düşünürken pisikolojik olarak etrafıma bakındım. Beni takip eden biri yoktu. Demekki Gölge, beni bir GPS le takip ediyordu. Ama üztümde GPS e benzer hiçbir şey yoktu. Ama bir süre sonra kafama dank etti. Gölge benim telefon numaramı biliyordu ve bu da demek oluyordu ki beni telefonumdan takip ediyordu.
Ben bunları düşünürken AVM nin çıkışına ulaşmıştım ve AVM nin hemen yanında bir telefoncu vardı. Oradan kendime yeni bir telefon alacak ve numaramı değiştirecektim. Hepsi bu kadar. Koşarak telefoncuya girdim. Yarım saat süren bir işlemden sonra yeni telefonum ve numaram hazırdı. Artık beni bulmasının imkanı yoktu.
Eve geldiğimde saat 6 olmuştu ve Yaren, salonun ortasında endişeli bir şekilde oturuyordu.
-Yaren. Ne oldu? Neden bu kadar endişelisin?
-Abla. Sana bir şey anlatacağım. Gel de otur.biraz önce biri beni aradı. Bana senin Batu'dan uzak durman gerektiğini, eğer uzak durmassan ikimizin de çok üzüleceğini söyledi.
Şaşırıp kalmıştım. Bu şerefsiz nasıl olurda kardeşimle konuşurdu?
-Bak Yaren. Bu adam beni de iki gündür arayıp aynı şeyleri söylüyor. Benim nerede olduğumu ve ne yaptığımı biliyor. Ama sakin ol. Bu olaydan kimseye bahsetme. Ben bir şekilde kurtulacağım.
-Abla saçmalama. Ya adam kötü biriyse. Bize her şeyi yapabilir. Polise gidelim.
-Yaren. Onu tanımıyorum. Sadece bir gölge gibi beni izliyor.  Yapacağım her şeyi önceden biliyor.
-Bir telefon sapığımız eksikti abla. Sağol.
-Bak Yaren, gerçekten çok yorgunum. Odama çıkıp biraz dinleneceğim. Lütfen bu konuyu başka bir zaman konuşalım.
Yaren bir şeyler mırıldandı ama o kadar yorgundumki onu dinlemiyordum. Yavaş hareketlerle merdivenleri çıktım ve kendimi yatağa attım. Biraz uyumak ve olanları unutmak istiyordum. O sırada telefonuma gelen mesajla irkildim. Gizli numaradandı. "Benden kurtulabileceğinimi sanıyorsun. Daha yeni başladık Delfin. Daha yeni başladık."

GölgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin