Nasıl yani. Gölge, Eray olabilir mi? Ama nasıl? Bu nasıl olabilir? Erayın beninle ne zoru olabilirki?
Batu'nun gözlerine hiç kırpmadan bakıyordum.
-Delfin? Ne oldu yüzün soldu bir anda?
-Bu yara izinden başka kimsede olmadığından eminsin, değil mi?
-Şey... Yani
-Nasıl yani? Başka birinde de mi var.
-Babamda da aynı yara izinden var. Benim elime kazıdığımı görünce o da bizimle kazıdı
Hala şoktaydım. Gölge, Batunun ailesinden biri olabilirdi.
-Delfin? İyi misin?
-İyiyim. Yani çok iyiyim. İyi olmaya çalışıyorum.
Batu bana manalı manalı baktı.
-Batu sana bir şey anlatacağım ama...
Batu bana bakmaya devam ediyordu.
-Ya da. Neyse boşver.
-Delfin. Bana her şeyi söyleyebilirsin.
-Biliyorum ama. Önemsiz bir şey zaten. Boşver.
-Peki sen bilirsin.
Ardından Btunun telefonu çaldı. Cebinden çıkarttı ve gözlerini devirerek telefonu açtı.
-Efendim baba.
-....
-Delfinle birlikte bir kafedeyiz. Neden?
-...
-Öfff pekala geliyorum.
Ve telefonu kapattı.
-Delfin. Benim gitmem lazım. Babamın iş arkadaşları falan geliyormuş. Orada olmamı istiyor. Giderken senide bırakabilirim.
-İyi olur aslında.
-Hadi kalkalım o zaman.
Sandalyemi hafifçe arkaya doğru ittim ve kalktım. Batu hesap işlerini hallederken ben de arabanın yanında bekliyordum. Dışarısı çok soğuktu ve çok kişi yoktu. Yağmur durmuştu ama kara bulutlar hala gökyüzünü kaplıyordu. Ben dışarıyı incelerken Batu geldi.
-Hadi bin.
Başımı salladım ve koltuğa oturdum. Araba hareket etti. Biz hiç konuşmuyorduk.
-Daldın gene.
-Efendim?
-Hiç konuşmuyorsun Delfin. Yoksa bana söylemediğin şeyle mi ilgili ?
-Yoo hayır. Yorgunum sadece biraz.
-İyi pekala.
Evimin önüne geldiğimizde Batuya baktım.
-Bileklik için teşekkür ederim.
-Önemli değil. Yarın sinemaya gideriz di mi?
-Tabi. Olur.
-Tamam o zaman. Görüşürüz.
-Görüşürüz.
Batunun yanağına bir öpücük kondurdum ve arabadan indim. Evin anahtarını çantamda ararken birden bir el ağzımı kapadı. Ardından da hareket etmemem için ellerimi tuttu. Çığlık atmaya çalıştım ama tabiki sesim duyulmuyordu.
-Elimi çekeceğim ama çığlık atarsan ağzına sıçarım.
Veee tabiki tahmin ettiğiniz gibi eliyle ağzımı kapatan kişi Gölge idi. Artık ondan korkmuyordum. Alışmıştım artık böyle şeylere.
Elini ağzımdan çekti. Hiçbir tepki vermedim. Her zamanki gibi başında bir maske vardı.
-Ne istiyorsun gene.
-Bakıyorum alışmışsın artık bana.
-Mümkün değilki alışmamak. Her yerdesin.
Gölge güldü.
-Sence neden adım Gölge. Her ne ise. Beni iyi dinle. Seninle bir plan yapacağız.
-Ne planı?
-Batuların evinde çok işime yarayacak bir dosya var. Bunu senden almanı istiyorum.
-Nediyosun lan sen.
-Batularun evine gitmeni söylüyorum.
-Bak. Gölge misin nesin artık bıktım senden tamam mı. Zaten benimle uğraşman yetmiyormu. Batulardan ne istiyorsun? Hem aynı zamanda neden sana bunu yapayımki. Ben yapmasam bile kendin rahatlıkla yapabilirsin.
-Ama ben senin yapmanı istiyorum.
-Ama ben de yapmıyorum.
Arkamı dönüp yürümeye başlamışken bir silahın kafama dokundurulduğunu hissedebiliyordum.
-Duyamadım matmazel. Bana karşımı geliyorsun.
-Aynen öyle. Sana karşı geliyorum. Hadi öldürsene. Sıksana kafama.
Gölge bu tepkimi hiç beklemiyordu. Bu yüzden bir anlığına afallasada hiç istifini bozmadan konuşmasına devam etti.
-Demek ölmek istiyorsun ha. Pekala. O zaman şöyle yapalım. Önce seni öldüriyim, sonra kardeşini, ardından Açelyayı, son olarakta anneni. Ha ne dersin? Hatta, (silahı kafamdan çekti ve Yarenin odasına doğrulttu) önce Yareni öldüriyim. Küçük kardeşinin ölümünü izlemiş olursun.
Pekala. Benden bu kadar. Daha fazla üstelemeyeceğim.
-Tamam dur. Yapacağım.
-Çok güçsüzsün.
-...
-Yarın alacaksın ve o dosyaları bana getireceksin. Sana sabah daha ayrıntılı anlatacağım.
Gölgeye son bir kez daha baktım ve arkamı dönerek yürümeye başladım. Gitmiş mi diye tekrar Gölgenin olduğu tarafa baktım. Ama yoktu. Her zamanki gibi çok hızlıydı.
Anahtarımla kapıyı açtım ve yavaş adımlarla merdivenleri çıktım.
Yatağıma uzandığımda gerçekten kendimi çok yorgun hissediyordum. Saat daha erkendi ama uyumak istiyordum. Gözerimi tam kapatmış, uyku moduna geçerken kafama dank etti. Gölge benden Batuların evine girmemi istiyordu. Batu, babası ve Erayla aynı evde yaşıyordu. Yani Gölge Eray yada Batunun babası olsaydı zaten dosyaları kolaylıkla alırdı. O zamana mantıken Gölge, Batunun ailesinden biri değildi. O zaman kimdi bu Gölge?
