Justin'den
Doktorlar Ada'nın odasına girmemize izin vermişlerdi. Her an Ada'nın yanındaydım.
Odanın kapısı açıldı ve içeri doktorla birlikte Müdire girdi.
"Bir sorunumuz var. Ada'nın zamanı kısıtlı! 10 saat içinde panzehiri bulup içiremezsek bir daha asla uyanamayabilir." dedi doktor.
"Panzehiri yapabilecek bir kaç büyücü buldum. Adaya nasıl bir zehir içirdiklerini bilmiyoruz. Panzehir için zehiri bulmamız gerekiyor."dedi Müdire.
Adayı kurtarmam gerekiyor. Onsuz yaşayamam ben.
"Justin gidiyoruz" dedi müdire. "Nereye" dedim. "Zehiri bulmaya!" dedi müdire.
Ayağa kalktım "ilk durağımız neresi?" dedim. "Şato. Mila zehiri şatoda yapmış olabilir. Eminim ki bir örneğini orda bırakmıştır." dedi Müdire. "Hadi, zamanımız kısıtlı" dedim.
Hastaneden çıktık ve okula doğru yürümeye başladık.
Uzun bir yürüyüşten sonra okula varmıştık. Müdire okulun içine girdi. Ben de dışarda onu bekliyordum. Müdire dışarı çıktığında yanında Dora, Nora, Drake ve Ateş vardı. Yanıma geldiklerinde
"Bu da mı geliyo!" dedim Müdireye Ateşi göstererek.
"Şimdi kavganın sırası değil! Zehiri daha hızlı bulabilmek için kalabalık olmamız gerekiyor. Daha sonra da kavga edersiniz." dedi Müdire. Sinirlenmiştim ama sakin olmam gerekiyordu.
10 dakika yürüdükten sonra şatoya vardık. "Mila'yı iyi tanırım. Zehirleri hep mavi şişelere koyar. Bu yüzden gördüğünüz bütün mavi şişelere bakın." dedi Müdire. Odada bir sürü mavi şişe vardı. Çoğunun içi de doluydu.
"Burda birsürü zehir var ama Ada'nın içtiğinin hangisi olduğunu nerden bilicez" dedim. Müdire bir iç çekti "işte asıl iş bundan sonra başlıyor. Bu zehirlerin hepsinden ayrı ayrı panzehirler yapıcaz. Hepsini tek tek içiricez Ada'ya. Artık hangisi işe yararsa." diye cevap verdi Müdire.
1 saat sonra şatodan bulduğumuz tüm zehirleri bulup okula döndük. 30'a yakın zehir bulmuştuk. Saat 20.00'ı gösteriyordu. 10 saatten 4'ü gitmişti.
Büyücüler tüm panzehirleri 2 saatte yapmayı bitiriceklerini söylemişlerdi. Ada kurtulucaktı.
2 saatlik bekleyişten sonra panzehirleri büyücülerden aldık ve hasteneye gittik. Ada'nın odasına panzehirlerle girdik ve ilk panzehiri içirdik.
Biraz bekledikten sonra Ada uyanmamıştı
"uyanmadı, neden uyanmadı?" dedim hıncımla. "Justin sakin ol bu ilk panzehirdi. Daha birsürü var. Demek ki bu doğru olan değilmiş." dedi Nora.
1,2,3,4,5.... 25 tane panzehir içirmiştik Adaya. Hiçbiri de işe yaramamıştı.
"İşe yaramıyo işte!" dedim. Kimse cevap vermedi. Saat 23.30 olmuştu. 10 saatin dolmasına 3.30 saat kalmıştı.
28,29 derken son panzehiri de içirdik. Biraz bekledikten sonra o da işe yaramamıştı. Uyanmamıştı. "Uyanmadı, uyanmıyo!" dedim korkuyla.
"Doğru iksiri bulamamışız!" dedi müdire. "Ne yapıcaz?" dedim.
Çok korkuyordum. Doğru zehiri bulamamıştık. Adayı kurtarmalıydım. "Milayı bulucaz!" dedi Müdire. "Son 3 saatimiz kaldı. Biraz hızlı olmamız gerekiyor." dedi Nora.
Hepimiz okula doğru koşmaya başladık. Müdire yatakhaneye gitti ve okuldaki tüm perileri toplayıp geri geldi.
Mila'nın olabileceği yerleri listeledik ve daha hızlı olmak için gruplar halinde oralara dağıldık. Ben, Drake ve Ateş bir grup olmuştuk. Ateşi hala sevmiyordum ama Ada için ona katlanmak zorundaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğanın Kızı
FantasyDoğduğumdan beri ait olmam gereken hayatıma 15 yaşımda kavuştum. Kim babasını özlediğinde gidip bir ağaca sarılır ki? Ben. Çünkü benim gücümün kaynağı doğaydı ve babamdan kalan tek mirastı. Ben herkes gibi değildim. Ben özeldim. Ben Doğanın Kızı'yd...