-Merhaba, ben Can. Can Eker.
********
Ben donup kalmış ona bakarken onun eli hala havada duruyordu. Bu arada da tabi ki iç sesim beni rahat bırakmıyordu."Kızım, elini sıksana çocuğun. Bak taş gibi çocuk. Yazık lan çocuğa. LAN SIKSANA ELİNİ!?!". İç sesimi susturdum ve ben de çocuğun uzattığı ve 10 saattir sıkmamı beklediği elini sıktım ve ismimi söyledim:
+Merhaba, ben de Ada. Ada Ardıç.
-Tanıştığıma memnun oldum, Ada.
+Ben de, Can.
dedikten sonra gözüm bizim kızlara takıldı. Bana öküzün trene baktığı gibi bakıyorlardı. Ben de onlara "Ne var lan?" bakışı attıktan sonra önlerine döndüler. Ben de kafamı yine sıraya gömdüm ama bu sefer de zil çaldı. Yeter ama ya bir rahat vermediniz yani diyerek söylendikten sonra kızlar yanıma geldi ve "Noldu lan orda?" dercesine bana baktılar ben de:
- Ne var lan? Başka biriyle tanışmayalım mı?
dedim. Daha sonra da hep beraber kantine inip birer tost alıp masaya oturduk.
Eda ve Selin karşıma, Esra da yanıma oturdu. O sırada yanımızdan Can ve onun grubu geçti ve bizim arkamızdaki masaya oturdular. Selen de beni dürterek:
-Lan, şu Can denen çocuk sana bakıyor.
+Niye bana baksın kızım başkasına bakıyordur o.
diyerek geçiştirmeye çalıştım ama nafile.
-Kızım vallaha da sana bakıyor billaha da sana bakıyor.
diyerek beni sinir etmeyi başardı ve o sırada da zil çaldı. sınıfa girince kafamı sıraya gömmeden önce hocanın gelmesini bekledim ve gelince de kafamı sıraya gömdüm. O sırada yine biri beni dürtüyordu. Ya bir bırakın da uyuyayım ya yeter ama yani. İçimden söylenirken beni dürten şahıs kıkırdıyordu. O an fark ettim ki bunları içimden değil dışımdan söylemiştim. Kafamı hafif kaldırıp gülen kişiye baktığımda ama yaa. Bu Can'dı ve ben rezil olmuştum. Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Kafamı bir daha sıraya gömüp utancımı gizlemeye çalıştım. Az biraz başardığımı hissettiğimde kafamı kaldırıp Can'ın suratına baktım. Gülünce çok tatlı gözüküyordu. Ben bunları aklımdan geçirirken o da hala gülerken bana bakıp:
-Biliyorum, diyerek egosunu konuşturdu. Ben de:
+Ego tavan yani? dedim. Allah'ım bunu niye söyledim ki ben şimdi. Ben yemin ediyorum malın tekiyim. Bu düşüncelerimden beni alıkoyan onun konuşmasıydı:
-Evet. Nereden bildin? dedi ve ikimiz de gülmeye başladık.
Can'la o ders boyunca konuşup birbirimizi tanıdık.
Teneffüs, ders, teneffüs, ders derken okulun ilk gününü bitirmiştik. Çıkışta da kızlar beni soru yağmuruna tutuyordu:
-Ne konuştunuz?
+Ne dedi? Ne dedi?
>Söylemeyi düşünüyon mu canım gerizekalıcığım?!?
#Mal! Söylesene artık.
daha fazla dinleyemeyeceğim için onlara neler konuştuğumuzu anlattım.
-Kızım siz baya arayı kaynatmışsınız yani.
+İstersen biz gidelim o gelsin.
Diye yine kafamı şişirmeye başlamışlardı. Ben de:
-Tamam lan. Sadece konuştuk işte ne var bunda bu kadar abartılacak.
dedim. Onlar da bana "Kızım sen mal mısın?" diye bakıyorlardı. Kesin bana trip atacaklar birkaç saat. Amaan boşver dedim ve eve gittim. Eve gittiğimde telefonuma mesaj gelmişti. Telefonu elime alıp mesaja girdiğimde bilinmeyen numaraydı. İlk önce reklam falandır diye es geçsem de yine merakıma yenik düşüp mesajı okudum:
-Selam, nasılsın?
yazıyordu. Ben de cevap olarak:
+Sen kimsin be!?
yazdım. Anında cevap gelmişti. Sanki telefonu eline almış mesaj atmamı bekliyormuş gibi.
-Bilmem? Sence kimim?
yazmıştı. Biraz düşündüm ama aklıma kimse gelmedi. Biraz daha düşündüm ama aklıma kimse gelmeyince telefonu alıp mesaj attım:
+Oğlum sen mal mısın söylesene doğru düzgün. Kendini ne sanıyorsun ki? Havalı falan mı?
dedim ve yine anında cevap aldım:
-Evet, öyle de denilebilir ;)
Bu cevaptan aklıma gelen tek egoist Can olmuştu. Hemen cevap yazdım:
+Bu ne ego yarabbim. Can çocuğum sen mal mısın? Ay bir de soruyorum. Gerizekalı tabi ki de malsın. Hem de en egoist olanından.
Ben mesajı yazarken gülüyordum. Telefonum titredi ve Can yine mesaj atmıştı. Mesaja girdiğimde:
-Nereden bildin kız? ve saol çok fazla ego kastığımı biliyordum bunu senden duymak daha da güzel oldu.
Allah'ım yemin ediyorum ben bu kadar egoist bir insan evladı görmemiştim. Sonra aklıma geldi de bu çocuk benim telefon numaramı nereden buldu ya?
+Can yalnız sen benim numaramı nereden buldun ya?
diye mesaj attığımda yine anında mesaj gelmişti bu çocuk herhalde benim mesaj yazmamı elinde telefonla bekliyor.
-Sen uyurken telefonunu cebinden çıkarıp kendimi çaldırdım. Tabi sen kış uykusuna yatmış ayı gibi uyuduğun için hiçbir şey fark etmedin.
Oha lan inşallah horlamamışımdır. Horladıysam yine 2500 kat rezillik yaşarım.
+Oha lan. İyi iş çıkarmışsın aferin. Good Boy :))
Can'la biraz daha konuştuktan sonra annem yemeğe çağırdı ve aşağı indim. Yemeğimi yedikten sonra saatin geç olduğunu fark edip hazırlandım. Tam yatağıma yatmış uyuyordum ki telefonum titredi. Telefona baktığımda mesajın Can'dan olduğunu gördüm:
Gönderen: EgoisTAŞ
-İyi geceler güzellik..
Vücudumdaki tüm kanların yanağıma hücum ettiğiniz hissettiğimde utançtan ölüyordum. O bana "güzellik" demişti. Ben de onu daha fazla bekletmeden cevap yazdım.
Gönderilen: EgoisTAŞ
+İyi geceler egoist mal..
O bana "güzellik" dedi ama ben ona "egoist mal" diyerek öküzlüğümü konuşturdum. Mesajlarımızı okuduktan sonra kendimi uykunun kollarına teslim ettim...
*********
Arkadaşlar bir bölümün daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Umarım hikayemi beğeniyorsunuzdur. Eğer beğeniyorsanız arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın. Vote ve yorumlarınızı da eksik etmeyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAMSIZ
Teen FictionKumsalda taşları elime almış teker teker denize doğru atarken bir andan da bağırıyordum: -Neden? Ha..Neden ben? Niye benim hayatım bir avuç boktan ibaret? Ha...SÖYLESENE?!? Derken yanağımdan süzülen yaşlara aldırmadan bağırmaya devam ediyordum: -Ya...