~4~

61 8 3
                                        

-Ah Hyejin bende seni çok özledim.

-Herşey yolunda değil mi canım?

Derin bir nefes verdim. Ne kadar herşey yolunda desem de hala ısrar ediyordu.

-Hyejin daha ne kadar söyleyeceğim bir sıkıntım yok diye.

-İyi tamam öyle olsun diyerek kıkırdadı. Görüşürüz diyerek telefonu kapattık. Koltuğumda biraz daha yayılıp gözlerimi kapadım. Kendimi uykuya teslim etmiştim.

Gözlerimi açtığımda havanın kararmış olduğunu gördüm. Aklıma buraya geldiğim ilk gün gittiğim sosisçi dükkanı geldi. Hızla yerimden doğrulup üzerime ince hırkamı geçirdim. Çünkü akşam oldukça esiyordu. Hasta olmak istemezdim. Anahtarları aldığıma emin olup dışarıya çıktım. Aklıma Jeon gelmişti. Gülümsedim. Karşılaştığımız geceden sonra görmemiştim onu. Sonuçta görmem için bir sebep yoktu ortada. Konuşup anlaşabildik diye hergün göremezdim öyle değil mi? Bu neden canımı sıksada yapabileceğim birşey yoktu.

Yavaş adımlarla dükkana ulaştığımda kapalı olduğunu gördüm. Şuan başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü. Ne yani şimdi o leziz sosisleri yiyemicekmiydim?. Oflaya puflaya evimin yolunu tutarken garip birşey dikkatimi çekti. Evimin önünde iki kişi kavga ediyorlardı. O yöne doğru giderken bir anda kolumdan tutulup geriye doğru çekildim. En sonunda dayanamayıp kolumu elinden kurtardım.

-Hey! Ne yaptığını sanıyorsun?

-Oraya gidersen dayak yersin çünkü. Dedi endişeli çıkan ses tonuyla.

-Sanane bundan? Diyip evimin önüne tekrar geldim. Bir adam yerde yatıyor diğeride ona yumruklar savuruyordu. Döven kişinin Jeon olduğunu gördüğümde olduğum yerde çivilendim. Az önce beni buradan uzaklaştıran adam yanıma ulaştığında nefes nefese kalmıştı.

-Sana onu buradan uzaklaştır demedim mi Tae dedi Jeon sinirle Tae ye bakarak. Adını Tae olduğunu öğrendiğim çocuk başını umutsuzca eğdi.

-Neler oluyor burada Jeon?...Hem bu adam da kim? Diyerek yerde yatan adamı gösterdim. Durumu iyi görünmüyordu.

-Anlatıcam. Ama sakin ol şimdi dedi Jeon yumuşacık sesiyle. Az önceki sinirli halinden hiç eser kalmamıştı. Ama benim sinir katsayım yükseldiğinde elimden birşey gelmiyordu.

-Sakin olamam Jeon! Evimin önünde adamı dövüyorsun. Üzgünüm ama polisi çağırmayılım.

-Hey bir saniye! Diyerek sertçe kolumdan tuttu. Bilip bilmeden iş yapma! O adam senin evine girmeye çalışıyordu. Hırsızdı yani! Dedi sertçe. Sinirlerini kontrol edemiyor gibiydi.

İstemsiz olarak yaşlar akmaya başladı gözümden. Sinirlerim bozulmuştu. Kolumu sertçe kurtardım elimden.

-Dokunma b-bana! Canımı y-yakıyorsun.. Diyerek evime girdim. Gözlerimde ki yaşları elimin tersiyle silerek polisi aradım.

O geceden aklımda kalan polisin Jeon un ifadesini aldıktan sonra tutuklarken gözgöze geldikten sonra bana üzgün bir ifadeyle bakıp başını sertçe çevirmesiydi..

Cloudy // Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin