-Bir süre görüşmeyelim diyip çantama bir kat getirdiğim kıyafetlerimi yerleştirmeye başladım.
-Jeon bak açıklayabilirim.
-Açıklanacak birşey yok.
-Teyzemi boşver sen. O ne dediğini bilmiyor.
-Bilmiyor mu? Teyzen haklı. Boşveriyorum zaten. Diyip çantamın fermuarını çektim. Hızla odadan çıkıp merdivenlere yöneldim.
-Jeon lütfen gitme. Yapma bunu. Beraber üstesinden gelebiliriz Diyip kolumdan tuttu. Gözyaşlarını tutamıyordu.
-Kimse yardımcı olamaz bana. Sana daha fazla yük olmak istemem diyip elini hızla kolumdan çektim.
-Biz birbirîmizi seviyoruz önemli olan bu.
-Üzgünüm ama tek taraflı aşk yaşıyorsun.
~~~
Kafamı kaldırıp dolunay a baktım. Her zamanki gibi mükemmel parıldıyordu. Elimle gözyaşlarımı silerek derin bir nefes verdim. Eve gitmek istememiştim. Annemin beni bu halde görmesini istemezdim. Bende şehrin ortasında olan küçük bir tepeye gelip şehri izlemeye başlamıştım. Şehir hayatını artık kaldıramayacak duruma gelmiştim. Sonuçta artık 'engelli' biriydim ve hayat şartları zaten beni oldukça zorluyordu.
Bacağmın ağrısı başlayınca ağrı kesicimi almaya unuttuğumu hatırladım. Yanımda duran çantamı açtığımda ilaçlarımın hiçbirini almadığımı gördüm. Eczaneden tekrar alabileceğimi düşünüp çantayı yan tarafa fırlattım.
Tepeden güçlükle inip caddede gezinmeye başladım. Bir markete girerek iki şişe içki satın aldım. Galiba bu gece düşüncelerimden uzaklaşmam gerekecekti. Sahil kenarında ki bir banka oturup ilk şişenin kapağını açtım. Bunları evde tabiki de içemezdim. Annem canıma okurdu. İkinci yudumumu kafama dikip denizi izlemeye koyuldum.
Telefonuma gelen bildirim sesiyle çantamdan çıkarıp gelen mesaja baktım.
"Jeon nerdesin?"
Ah cidden beni merak eden biri var öyle mi?
"Sahil kenarındayım Tae"
"Bende evdeydim sıkıldım. Bekle geliyorum"
"Gel dostum senin içinde bir şişem var"
"Oo uçarak geliyorum o zaman" gülüp ekranı kapadım.
~~~
Tae gelince yana kayıp oturması için yer açtım.
-Sıkıntılıyız bu gece ha? Diyip uzattığım şişeyi aldı.
-Biz her zaman öyleyiz Tae.
Gülüp bir yudum aldı. Sonra ciddileşerek bana döndü.
-Sorun ne?
-Evden ayrıldım. Teyzesiyle telefonda konuşurken duydum. Bana öyle sözler söyledi ki teyzesi. Ama haklıydı kadın. Benim gibi sakat birini napacak ki?
-Hey! Orda dur bakalım dostum. Önemli olan insanın kalbi sakat olmasın.
-Bilemiyorum Tae.
-Kendine yazık ediyorsun. Hemde fazlasıyla.
-'Birbirimizi seviyoruz önemli olan bu' dedi. Bende 'tek taraflı aşk yaşıyosun' dedim.
Kafama yediğim darbeyle Tae'ye döndüm.
-Oğlum sen salak mısın? Kıza öyle denir mi? Hem seviyorsunuz birbirinizi. Teyzesinin de canı cehenneme. Onun elinden tutup bunu beraber aşmanız lazımken sen neler söylüyorsun.
-Onu kendimden uzaklaştırmam lazım Tae. Böyle çok üzülüyor.
-Kız seni 2 buçuk yıl beklemiş. Sen hala neler düşünüyorsun. O seni her haliyle seviyor.
Çalan telefonuma baktım. Jimin arıyordu.
-Efendim Jimin?...sahil kenarındayız Tae'yle... Tamam geliyoruz.
Tae bana sorar gözlerle baktı. Hızla değneklerimi elime alıp koltuğumun altına yerleştirdim.
-Gidiyoruz. Nöbet geçirmiş ve şuan hastaneye kaldırmışlar..
Tanrı umarım onu korurdu. Onsuz yapamazdım çünkü.
![](https://img.wattpad.com/cover/118676675-288-k193203.jpg)