~7~

36 5 4
                                        

Kolamdan bir yudum daha alıp geriye yaslandım. Gayet de güzel doymuştum(!). Jeon sağolsun. Sabahtan beri dik dik bakıp duruyordu. Tabiki tüm lokmalarım boğazıma dizilmişti. Ne diye bakıyordu ki. Beni affetmeyen o değil miydi . Cidden onu anlamak çok zordu. Bide yanında Jimin vardı. Onu tanırdım. Galiba yakın arkadaşlardı. Koyu bir sohbet ediyorlardı ama Jeon un gözü buradaydı. En sonunda dayanamayıp yerimden kalkıp yanlarına ilerledim. 

-Jeon Jungkook! Öyle bakmayı keser misiniz diyorum! Yemeğimi yiyemiyorum!

Jimin hemen atlamasa olmazdı tabi.

-Oo Jeon seninki bayağı dişli çıktı dedi gülerek. Eğleniyor gibiydi.

-Merhaba Jimin. Gelmene sevindim. Ama şimdi izin  verirsen sormam gereken bir hesap var. 

-Eh ben sizi yalnız bırakim o zaman dedi Jimin kahkahalar eşliğinde yanımızdan ayrılırken.

-Derdin ne Jeon? 

Dedim suratına öfkeyle bakarak.

-Bana bu kadar ters bakmanı sağlayacak ne yaptım Tanrı aşkına?!

-Hiçbişey dedi yüzüme bakmayarak. Önüne dönüp içeceğinden bir yudum daha aldı. 

-Hiçbişey mi? Emin misin?!

Cevap vermiyordu. Evet kesinlikle birşeyler ters gidiyordu. Aslında gitmiyor desek daha doğru olurdu.

-Bak Jeon dedim karşısına oturarak. Beni affetmeyen sensin. Öfkeli olduğunu biliyorum ama bu kadarı da fazla değil mi?

-Canımı yakıyorsun dedi ağlamaklı sesiyle.. Senden nefret ediyorum...

~~~

Yaz aylarının akşamları vazgeçilmez oluyordu. Hele ki göl kıyısındaysanız daha bir başkaydı. Hırkamı biraz daha kendime bastırarak gözyaşlarımın akmasına izin verdim. Evet sabahtan beri ağlıyordum. Sabah ki sosisçi olayından beri. Benden nefret ettiğini söyleyip çekip gitmişti. Bu kadar kolay mıydı herşey? Hıçkırıklarım artınca elimle ağzıma bastırdım. Kendimi böyle susturuyordum. Başka çarem yoktu. 

-Merhaba! Dedi tanıdık bir ses.

Yan tarafıma baktığımda geçen gece adının Tae olduğunu öğrendiğim çocuktu. Başıyla selam verip yanıma oturdu.

-Merhaba diyip bende selam verdim. 

-Ağlıyor musun? Dedi hüzünlü sesiyle. İyi bir arkadaşa benziyordu.

-Aslında sorarsan evet. 

-Jeon yüzünden demi?

-E-evet.

-Ah! Onu çok iyi tanıyorum. Şimdi napıyor biliyor musun?   Oturup deliler gibi ağlıyor. Beni de yaklaştırmadı yanına. Birazdan da gidip dayak yiyecektir kafa dağıtmak için. 

-Ne!?

-Merak etme o böyle mutlu oluyor. Yani kafa dağıtıp can sıkıntısını gideriyor. Seninde yöntemin buraya gelmek ha?! Dedi gülerek.

-Evet sayılır dedim gülümseyerek. 

-Jeon sana gerçekten de değer veriyor. Nefret ediyorum demesinin sebebi de bu bence. İnsan sevdiğine daha çok kızarmış. Bence bi nevi sana acı çektirmek istiyor. Yoksa senden nefret ettiğinden değildir o. Sonuçta onun değer verdiği ilk kızsın. 

-Bunu bana söylememişti.

-Jeon anlatmayı pek sevmez. İçine kapanıktır. Gerçi sende tanıyorsun onu artık. 

-Evet haklısın. Ama artık onu tanıyamıyorum. Çok uzaklaştı.

-Emin ol pişman olup geri gelicek. Dedi kollarını göğsünde çaprazlayarak. Galiba haklıydı dönücek. Yani umarım dönerdi. 

-Sadece zamana ihtiyacı var. Seninde öyle. 

-Hayır. Son 1 ayım kaldı. Az kaldı yani gitmeme. Gidip okulumu tamamlamam lazım dedim hüzünle. Gitmek istemiyordum. Hemde hiç.

-Öyleyse sizi barıştıracağız! Dedi gülerek. 

-E hadi ilk olarak bugünü çözmekle başlayalım. Fighting!!

Bu çocuk delirmiş olmalıydı. Hemde fazlasıyla.. 




Arkadaşlar yb yi nasıl buldunuz? Sizce Jeon affedicek mi? Lütfen voteleri eksik etmeyin. Sizleri seviyorum😊


Cloudy // Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin