°[12]♧

107 58 83
                                    

"O bir ruh mu, insan mı?"

"Yarı yarıya, her ikiside."

"Vay canına! O çok özel!"

"Evet. Ailesiyle birlikte Toska'dan dünyaya kaçtığında, hem Ala hem Aykal birer insana dönüştü. Ama Serçe insana dönüşürken ruh olma özelliğini kaybetmedi. Böylelikle hem bir ruh oldu hem de bir insan."

"Böylesini ilk kez duyuyorum. Peki siz daha önce böyle bir şeyle karşılaştınız mı?"

"Evet. Dünyada hem insan hem ruh olarak yaşamını sürdürenler var. Kimisinin Serçe gibi haberi bile yok, kimisi bu durumun nimetlerinden faydalanıyor."

"Haberi olmayan için kötü. Ne kadar özel olduğunu ve güçlerini farkında bile olmadan yaşamaya çalışıyorlar. Peki Serçe'nin sahip olduğu güç ne?"

"Geleceği görebiliyor. Ama henüz bunu ne şekilde yapabildiğini çözemedim."

°•°•°•°•°•°•°•°•°

Koltuğun üstünde öylece oturmuş yerdeki parkeyle bakışıyordum. Merdivenden gelen ayak sesleriyle merdivene doğru döndüm.
Sonunda işittiğim ayak seslerinin sahibini gördüm, gelen annemmiş.

Beni görünce aniden, irkildi. Elini kalbine götürüp "Beni korkuttun!" dedi.

Omuz silkip "Uyku tutmadı," dedim.

"Hayırdır?" diye merakla sordu annem.

Dudaklarımı büzdüm, koltukta boş yer açıp işaret ederek oturmasını bekledim. Annem oturup daha bir merak ve endişeyle suratıma bakarak bir şey dememi bekledi.

"Yine aynı rüyalardan görmeye başladım,"dedim üzgünce.

"Serçe, çok kötü bir şey oldu sandım!"

"Anne bu zaten benim için yeterince kötü bir şey!"

Annem yatıştırıcı bir tonda konuşmaya başladı.

"Bak biliyorum tatlım, ne kadar zorlandığını, senin için ne kadar zor olduğunu. Ama sadece bir rüya bu. Böyle düşün, tamam mı?"

"Hayır anne! İleride gerçekleşeceğini bildiğim bir rüya bu. Nasıl bu kadar basit düşünebilirim gerçekleşeceğini bilirken?!"

"Bak tatlım, birkaç kez gördüğün bu kabuslar gerçekleşmiş olabilir. Ama bu her zaman kabuslarının gerçekleşeceği anlamına gelmez. Tamam mı?"

Ben onun bu dediklerine gönülden inanmak isteyerek "tamam," anlamında kafamı sallarken annem birden kahkaha atmaya başladı. Şaşkınca onu izledim.

"Hem çok sevdiğin Selma Nine'n hep ne der?"

"Ne diyormuş?" dedim sırıtarak.

"Açtırma kutuyu söyletme kötüyü."

"Ama sanki bu farklı bir durum için kullanılıyordu?"

"Amaan!" dedi annem eliyle hareket yaparak. Ben onun bu hareketiyle iyice, çatlayana kadar gülerken annem "Tamam gülme artık Serçe," diye tatlı tatlı isyan etmeye başladı.

°•°•°•°•°•°•°•°•°

Üniformamı giydim ve koşar adım merdivenden aşağı inip salona geçtim.

Babam "Kızım yavaş ol,"diyerek beni ikaz ederken annem bir şey yemeden evden çıkmamdan şikayetçiydi.

İkisini de öptüm ve "Ben kaçar," deyip hızla evden çıktım, okula yine geç kalacaktım.

K A Ç I ŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin