•[3]♤

219 147 134
                                    

"Artık dünyadasın Çakıl. Niçin buraya gönderildiğini hatırlıyorsun değil mi?"

"Hatırlıyorum Efendi."

"Ve artık tamamen bir insansın. Burada yaşayabilmen için ihtiyacın olan herşeyi sana sağladım.
Bunların hiçbiri boşuna değildi.
Ona yaklaşmanın bir yolunu bul.
En doğru zamanda hamleni yap.
Bizi çok bekletmemelisin."

"Bana güvenin. Bu çok zamanımı almayacaktır."

"Sana güveniyoruz. Unutma izleniyorsun."

°•°•°•°•°•°•°•°•°

Zeynep onu kendime çevirip yüzüne tokat atmamla irkilip, şok olmuş bir ifadeyle bana baktı.
O sırada kafamı yana çevirdiğimde bize doğru koşan Arın ve Akın'ı gördüm. Şimdi hiç sorgu-sual çekemeyeceğim düşüncesiyle aksi yönde koşup okulun arkasına saklanmaya gittim.

Okulun arkası benim gizli cennettimdi. Pek kimseler oraya uğramazdı. Oysa bana göre burası okulun en güzel yeriydi. Bu düşünceler içinde vardım okulun arkasına... Herşeyimin yerli yerinde olması bana daha bir huzur verdi. Bahçeden binbir zorluklarla buraya taşıdığım bank,yine bahçeden bulup getirdiğim büyük taş ve taşın altına sakladığım romanlarım.
Ama...Biri eksikti! Her zaman büyük taşın altına üç roman saklardım ama sakladığım romanlarımdan biri orada yoktu. Kaybolan romanı çokta büyük olmayan alanda aramaya başladım.

"Buralara pek kimse de uğramaz,acaba ben iki roman bıraktım da yanlış mı hatırlıyorum?"diye içimden geçirdiğim sırada yere atılan sigarayı görmemle düşüncelerim dağıldı ve nereden geldiğini anlamak için çevreme bakındım.
Aniden işittiğim sesle irkildim.

°•°•°•°•°•°•°•°•°

"Hey Teneke!"
Kafamı her yöne çevirdiysemde göremedim.
"Çatıya bakmadın ama!"
Kafamı yukarı kaldırdım.
"Orada işin ne? Atlamayı falan düşünüyorsan ben hiç tutmayayım!"

Umursamaz bir tavırla omuz silkti.

"Ölmek için çok genciz. Hem dur daha yeni yaşamaya başlıyorum."
Neyi kastettiğini anlamasamda üstünde durmadım.

Yere attığı sigarayı yerden elime alıp göstererek"Bunu sen fırlattın değil mi?"dedim.
"Evet."
"Tükürükten sonra şimdi de sigara ha!"
Bir elimi belime koyup bir elimle yüzümü kapadım. Bu çocuk geleli yirmi dört saat olmamasına rağmen her karşılaştığımızda beni aşırı sinirlendiriyordu.

"Durma orada buraya gel!"

Bir elinde çakmağı diğer eliyle ağzında ki ikinci içecek olduğu sigarasının üstünü örterek yakmaya çalışıyordu.

"Şuna bak! Sonradan gelmiş,kendi yeriymiş gibi beni çatıya davet ediyor!"

Kollarını iki yana açıp"Keyfin bilir!"dedi.

Derin bir nefes alıp daha fazla sinirlerimin bozulmaması adına ön bahçeye doğru yürümeye karar verdim.

"Hey yo!Teneke buraya bir bak!"

Yine ne yapıp edip sinirlendirecekti ya,biliyordum. Dönüp bakmayacaktım.

"Dönüşüm,Franz Kafka. Güzel romana benziyor."

Daha okuyamadan kaybolan romanım... Kafamı yana,merdivenlere çevirdim ve tabana kuvvet ,olabildiğince hızlı koşarak nefes nefese çatıya vardım.

°•°•°•°•°•°•°

"Vay canına! Seni getirmenin bu kadar kolay olacağını hiç ummuyordum."
"Romanımın üstünde sigaranı söndürür,tükürürsün falan sen.
Ben daha onu okuyamadım bile!"
Omuz silkti.
"Abartıyorsun."

K A Ç I ŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin