°[18]♧

51 11 45
                                    


Efendi'nin, Vera'ya anlatımıyla İlyas'ın hikayesi;

"İlyas'ın yakarışlarına gökyüzünün cevabı, İlyas'ın gördüğü rüyada saklıydı. Hayatını tümden değiştirecek bir rüya...

Yine içip içip sızdığı bir gece daldığı  derin uykuda rüyasına gökyüzünün emriyle siyah bir karartı olarak gönderildim.

Sarhoş olmasına rağmen asla unutamayacağı hayatına mâl olacak bir rüya...

Büyük bir seçim yapmaya mecbur bırakıldı; insan olarak yaşamını sürdürmeye devam edecekse intikam alma düşüncesini beyninden silecektim, her şeyi unutacaktı ama eğer alacağı intikamdan vazgeçmiyorsa insan olmaktan vazgeçecekti. Ve o bunu göze aldı..."

°• °• °• °• °• °• °• °• °•

İleride, yolu aydınlatan sokak lambasının altında dikilen tuhaf tarzlı adamı görünce duraksadım. Ayakkabılarıma bakıp yanına gidip gitmeme konusunda bir karar almaya çalıştım. Alacağım kararları ya ayağıma ya da havaya bakarak alırdım.

Yanına gitme kararı verip kafamı kaldırdım. İleriye doğru bir adım atacaktım ki yanında bir kız olduğunu fark ettim. Kızın omzundan tutup kendine çekti ve... Ve ö-öptü!

----------------

Kız bir hışımla, tuhaf tarzlı adamın suratına tokat attı! Kız sinirli bir halde, elinin tersiyle dudaklarını silerek ilerlerken,  tuhaf tarzlı adam sokak lambasının altında bir ileri bir geri sendeliyordu. Ayakta bile zor duruyordu.

Bu gözler neler gördü, nelere şahit oldu az önce?! Hani şu bildiğimiz tuhaf tarzlı adam, hani kimsenin karşı karşıya gelmek istemediği, hani şu benim deli gibi korktuğum tuhaf tarzlı adam... O ya o bir kızı öptü, hani şu 'ilgilenmiyorum' dediği karşı cinsini....  Ve o kızdan az önce tokat yedi hatta öyle de bir yedi ki boş sokakta sesini şak diye işittim.

Benim o bakışından bile korktuğum adam şu an gözlerimin önünde çaresiz, güçsüz, korkak ve çelimsiz duruyordu.

Kız, tuhaf tarzlı adama tokatı bastığı gibi çekip gitti. Tuhaf tarzlı adam sokak lambasına tutunarak yere düşmeme mücadelesi verirken kafasını kaldırıp gözlerini karşıya dikti. Gözlerimi olabildiğine irileştirirken emin olmaya çalıştığım tek şey; 'Şu an gözünü dikmiş bana mı bakıyor?'

Sokak lambasına tutunmayı bırakıp bana doğru sendeleye sendeleye yürümeye başlayınca emin oldum 'Evet bana bakıyor!'
Sanki adam beni görmemiş gibi saçma bir gizlenme çabasına girişerek elimle yüzümü kapayıp kafamı önüme eğdim ve inceden yol almaya başladım.

"Dur," diye varla yok arası çıkan tuhaf tarzlı adamın sesini duyduğumda arkama bile bakmadan devam etmek istedim ama "Lütfen," deyince kaskatı kesilip duraksadım.

°• °• °• °• °• °• °• °• °•

Çok saçma, aşırı saçma! Saçma bir gece, saçma bir raslantı, saçma bir yer, saçma bir an... 

Tuhaf tarzlı adamı yerden zar zor kaldırdım ve onu kendime doğru çekerek eve doğru götürmeye çalıştım. Nefes nefese kalmıştım benim iki katı ağırlığımdaydı; ben kuşsam o bir fil...

"Neden beni taşıyorsun?" dedi neredeyse çıkmayan sesiyle.

"Yalvardığın için olabilir mi?"
Burnu her zaman havada olan, 'egonun egosu var' dediğim tuhaf tarzlı adam bana yalvardı! Bu gece şaşırmak yok ama...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 23, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

K A Ç I ŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin