K A Ç I Ş

•[15]♤

Medya; Dehan & Vera & Efendi

Vera gözlerini karanlığa açtı. Bu tüm olumsuz duyguları beraberinde getirdi. Bu hislerden nefret ediyordu, böyle olumsuz hissiyatları içinde barındırmaktan kim hoşlanırdı ki?

Uyanmasının sebebi olan kulak tırmalayıcı kahkaha sesine doğru adımlarını yöneltti. Neydi Efendi'nin bu kadar hoşuna giden?

Beyninin içine düşen kötü düşünceler eşliğinde tedirginlikle Efendi'nin yanına varmak için yattığı yerden kalkıp ayaklandı.

Vera iyi bir kadındı, onun en kötü yanı Efendi'ye duyduğu yoğun aşktı. Bu duygu onu kötü bir kadın olmaya itiyordu çoğu zaman...

Vera'nın yanına gelen Dehan, Vera'yı Efendi'nin yanına gitmekten alıkoydu. Vera gözlerini camın ardından izlediği Efendi'den almadan konuştu.

"Yine o küçük kıza mı bakıyor?"

"Evet."

"Anlayamıyorum, o küçük kız ile derdi ne olabilir ki? Sen biliyorsundur. Anlat bana Dehan."

Dehan karasızlıkla Vera'ya bakarken, Vera sert bakışlarıyla Dehan'ı konuşmaya zorladı.

Dehan derin bir nefes aldı, hafızasını zorlayıp gözünde canlandırmaya çalıştı o günleri. Uzaklara dalmıştı... Hazır hissettiğinde anlatmaya başladı.

"Ala ve Aykal ikilisi doğuştan ruhlardı, yani anlayacağınız asillerdendiler. Haliyle Efendi'nin de göz bebekleriydiler. Aykal ve Ala'ya, Efendi çok güvenirdi. Hatta gizli saklı işlerinden bile sadece onların haberi olurdu ve bu tarz işlerde onlar görevlendirilirdi."

Vera gözlerini kısıp dikkatle Dehan'a baktı.

"Ee yani? Dehan sen neden bana bunları anlatıyorsun? Ben sana bu küçük kızla Efendi'nin derdi ne onu soruyorum. Yoksa anlatmamak için beni geçiştiriyor musun?"

Dehan, Vera'ya bakıp gülümsedi.

"Size bahsettiğim Ala ve Aykal, merak ettiğiniz şu küçük kızın yani Serçe'nin  anne ve babası."

Vera şoke olmuş bir ifadeyle Dehan'a baktı. Dehan anlatmaya devam etti.

"Ala ve Aykal, aşık oldular."

"Nasıl yani? Ama, ama bu imkansız? İki asil aşık olamaz. Bunun için zorunlu aşılar bile yapılıyor düzenli olarak. Bu nasıl olur? "

"Aykal ve Ala daha birbirlerini ilk görüşlerinde beğenmişler ve gizli gizli buluşmaya başlamışlar. Gel zaman git zaman zorunlu aşılardan yapılacağı dedikodusu her yerde yayılmaya başlamış. Bunu duyan Aykal zorunlu aşıların saklandığı gizli mahzenin yerini aramaya başlamış ve bulmuş. Daha sonra zorunlu aşıların içindeki sıvıyı dökmüş. Ve o sıvı yerine de, Efendi'nin verdiği görevler doğrultusunda gidip geldiği dünyadan aşırdığı ağrı kesici ilaçtan koymuş."

"İnanmıyorum! Peki anlaşılmadı mı bu yaptığı?"

"Aslında uzunca bir süre anlaşılmadı. Asil ruhların çoğu arasında aşk doğdu o dönem. Kimse ne olduğunu anlayamamıştı ama bilinen tek bir şey vardı ki asla bu Efendi'nin kulağına gitmemeliydi. Ala'nın büyümeye başlayan karnı yeni bir asil ruhun doğacağının habercisiydi. Her şey saklanabilirdi ama büyümekte olan bir karnı nasıl saklayacaklardı? Aykal ve Ala radikal bir kararla kaçmaya karar verdiler. Aksi takdirde Efendi'nin zulmüne uğrayacaklardı ve doğar doğmaz Serçe ellerinden alınıp Efendi'nin himayesi altına girecekti. Yani tek çıkar yol kaçmaktı..."