Multi; Dünden bugüne kapak tasarımları... En ilk yaptığım kapağı bulamadım maalesef. Umarım yeni kapağımızı beğenirsiniz, fikirlerinizi merak ediyorum. İnşallah buda son kapağımız olur😂 Siz siz olun kararsız olmayın...
Gecikmeden dolayı özür diler, iyi okumalar dilerim🌺
"Unutma: Sır gibi seversen eğer muradın gerçekleşir. Çünkü tohum, toprağa gizlenirse yeşerir."~Mevlana
"Bana sahte yüzük almaya hiç utanmıyorsun değil mi?"
Ellerini yukarıya kaldırarak kafasını salladı.
"Güneş beynimizi eritmeden seçsende eve gitsek, mobilyacılarda gelmek üzere."
"Of, tamam." diyerek yüzüklere geri döndüm.
Sahte olduklarını bildiğim için hiçbiri ilgimi çekmiyor, beğenemiyordum.
Elim bir tanesine gittiğinde göz ucuyla Erkan'a baktım.
Elime aldığım yüzüğü Erkan'a yönelterek Nasıl bu?"diye sordum.
Dudaklarını 'bilmem' anlamında büzerek "Önemli olan senin beğenmen."dedi.
Elimi bilmiş bir küçük kız edasıyla belime koyup "Sen de takıcaksın ama." dedim.
Gözlerini düşürerek elimdeki yüzüğü alıp inceliyormuş gibi yaptı.
"Bayıldım, alalımda hemen gidelim."
Başından salmak için böyle demesi canımı sıkmıştı.
"Ne kadar güzel olursa olsun sahte ve bir değeri yok."
Muzip bir gülümsemeyle birlikte "Benimle gerçekten evlenirsen tüm değerli yüzükler senin olur." dedi.
Aslında fena fikir değildi. Hem yüzüklerin efendisi, hem de Erkan gibi bir dehşetin eşi olacaktım.
Kapıldığım bu fikre kendi kendime güldüm.
"Bak seninde hoşuna gitti, hiç beklemeden nikah masasına oturalım."
"Asla Erkan." diyerek elindeki yüzüğü tekrardan aldım.
••••
Temizlikten kaçtığım gibi mobilyaları yerleştirmekten kaçamamıştım. Dizayn işini sevdiğim için pek homurdanmamıştım.
Yorgunlukla kendimi bir koltuğa attığımda Erkan'ın yarım saate yakın ortada olmadığını farkettim.
"Erkan?" diye seslendim uzandığım yerden bitkin bir halde.
Ses yoktu. Tekrar seslendim.
"Erkan nerdesin?"
"Noldu beni mi özledin?" diye bağırışı geldi içerden.
"Ne demezsin, burnumda tüttün."
Cevap vermemiş bende biraz kestirmenin bir zararı olmayacağını düşünerek gözlerimi kapattığımda sanki bu an bekleniliyormuş gibi telefonum çaldı.
Arayan kişi annemdi. İçimden derin bir nefes alarak telefonu açtım. Umarım Selin ağızından bir şeyler kaçırmamıştı.
"Efendim annecim?"
"Bir kerede başını derde sokmasan olmaz değil mi, gittiğin bir yerden belasız dönsen olmaz?"
Telefonu açar açmaz annemin bu kadar bağırıp kızacağını düşünmemiştim. Hatta kızacağını bile sanmıyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgür Ruh
ChickLitSırf özgürlüğü elinden gitmesin diye onca yıl kimseye aşık olmamıştı. Çünkü biliyordu ki aşk, esaretten ibaretti. Özgürlüğünü elinden alıcak adama günden güne bağlanırken ikizininde ondan farksız olduğunu gördü. Bu sefer hayat özgürlüğünü kısıtlamış...