7£ÖR£

134 84 39
                                    

Tüm güzel okuyucularıma yorumları için çok teşekkür ederim. Sayenizde kalbimde çiçekler açıyor🌺

"Rakı geçmişe,bira şimdiye,şarap geleceğe içilir."

Multi;Burak

Sinirden yumruğumu sıkıyordum. Erkan tersimde olmasa yüzüne bir kaç tokat izi çıkartacaktım. Sinirle yapabildiğim tek şey arabadan inip sertçe kapıyı kapatmak oldu.

Ardımdan hızla inen Erkan, kolumu sıkı ama acıtmayacak bir şekilde tutup yüzümü ona doğru çevirmemi sağlamıştı. Burak ve Selin'de hemen arkamızdan inmişti.

Burak sinirle Erkan'a çıkıştı.
"Bıraksana kızın kolunu."

"Siz karışmayın, arabaya gidin!"

Bende o sırada bileğimi kurtarmaya çalışıyor Erkan'a cüssesinin yanında sinek ısırığı kadar bile acı vermeyecek şekilde vuruyordum.

Selin ise bu sefer beni şaşırtacak bir şekilde atıldı.
"Erkan abartıyorsun. Bırak hemen kardeşimi."

"Selin bin arabaya uzaklaşın biraz, rahat bırakın." adeta kükrüyordu.

Burak ve Selin 'ne yapalım?' anlamında yüzüme baktılar.

Kolumu kurtarmakla debelenirken "Gidin siz, bu ayı bana ne yapabilir ki!" diye tısladım.

Erkan'ın kara gözleri gözlerime bir ateş gibi değmişti. Bu ateş tüm bedenime yayılmış her yerimi ısıtmıştı.

Selin ve Burak istemeyerek arabaya bindiler. Uzaklaştıklarında Erkan beni kendine çekti.

"Bana bak, rahat duracaksın."

Midesine doğru dizimle bir tekme attığımda bileğimi kurtaramasamsa benden uzaklaşmasını sağlamıştım.

"Durmayacağım tamam mı? Hem senin benimle sorunun ne? Senin için kendimi silahın önüne attım, bunun karşılığı nefret olmamalıydı."

Bu sefer tuttuğu bileğimi sıktı ama hala canım acımıyordu.

"Senin niyetinin ne olduğunu iyi biliyorum. Tek amacın erkek arkadaş koleksiyonuna beni de eklemek."

İstemsiz olarak güldüm. "Bundan mı kaçıyorsun yavru kedi gibi?"

Dişlerini gıcırdattı.
"İstediğin gibi anlamaya devam et."

"Dediğin bu anlama geliyor. Ha ama sen böyle düşünüp benim kardeşimi üzer, kullanırsan onun kalbini kırarsan bunun bedelini sana ödetirim. Her ne olursa olsun sen ne düşünürsen düşün o benim diğer yarım ve o üzüldüğü zaman gözüm kimseyi görmez."

Nedense içimden 'seni bile' diye eklemiştim.

"Senin üzdüğün ve üzeceğin kadar kimse onu üzemez."

Üzeceğin kadar mı? Ne demeye çalışıyordu?

Konuşmak için ağızımı araladığımda işaret parmağını dudağıma götürerek susturdu.

"Şimdi İzmire gideceğiz ve hiçbir şey olmamış gibi yapacağız. Sorun, kapris istemiyorum."

"Neden ben senin kölen miyim?"

Ağızından derin bir soluk verdi.
"Lütfen Helin, uslu durur musun?" Çok masum söylemişti.

"Benimle uğraşmayacağına söz ver."

Özgür RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin