34- Anka Kuşu

2.2K 99 6
                                    

Sizleri beklettiğim için kusura bakmayın lakin sırf yazmış olmak için yazmamak adına biraz uzun sürdü. Güzel ve iyi bir iş çıkarmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz. Bu arada beğeni, yorum ve destekleriniz için çok teşekkürler.

Keyifli okumalar...

Kaybolmuş ufak bir kız çocuğu

Cehenneme düşmüş yolu

Çok aşık olmuş sonra ateşe

Farkına bile varmadan

yürümüş korlara doğru

Yanmış, çok yanmış lakin öldüğü yerden yeniden doğmuş her seferinde.

Her yere büyüyen sessiz çığlıklar hakimdi. Birinin içimdeki şu kaltağı susturması lazımdı. Aklıma daha fazla dibe batmam için kötü fikirler sokan sürtük hiç susmuyordu. Fısıldayıp duruyor 'sen busun işte' diyordu. 'Böyle acınası bir varlıksın. Asla benim gibi güçlü olamayacaksın' diye bas bas bağırıyordu. Kahkaha atıp arada acıyan gözlerle bakıyordu gözlerimin içine. Aynada her kendime baktığımda ve evet, o haklıydı. Bütün bunların tek bir sebebi vardı. O da bendim. Kendim etmiş kendim bulmuştum. O haklıydı, ben zavallı bir canavardım. O haklıydı, tüm suç benimdi.

Bu hayattan kopan tüm canların son nefesleri boynuma dolanıyordu. İlmek ilmek üstüme işlenen cinayetlerin izleri kara bir leke olarak öylece duruyor, kurumuş kan etimi büzüştüyordu.

Aldığım nefesler başka insanların nefes almasını engelliyor ve ben tam da onların istedikleri şeye dönüşüyordum. Dönüştüğüm bu canavar ruhumun son kabuğunu parçalıyor bedenimi ele geçiriyordu. O haklıydı. O daha güçlüydü ve şimdi tüm yetki onun o kan kokan ellerindeydi.

"Hey! Ona bir şey oluyor. Biri yardım etsin"

'Çok geç' dedi içimdeki canavar. Bana yardım etmeleri için çok geçti.

Başım önüme eğik bir şekilde durmaya devam ederken aldığım hızlı nefesler başımı döndürüyor gözlerimin odağını kaybetmesini sağlıyordu.

Sonra bir ses duyuldu yemekhanede. Bir siren sesi gibiydi. Hızlı adımlar duydum istikrarlı bir şekilde koşarak yanıma gelen.

Sıçtığımın paralı askerleri.

"Çocuk ! Oradan derhal uzaklaş. Herkes dışarı çıkın. Hemen hemen. Çabuk. Boşaltın burayı"

Katliam kaçınılmazdı.

"O iyi değil ona yardım edin"

'Yardım istemeyiz. Kan. Ölüm istiyoruz değil mi Ddee?'

Hayır.

Hayır!!

Daha fazla ölüm istemiyorum.

'Evet. Evet!! Daha fazla ölüm istiyoruz'

"Git buradan çocuk hemen!" diye gürledim başımı kaldırarak hala inatla yanımda duran çocuğa hitaben.

Bana bakmadan "Hayır iyi değilsin hadi seni revire götürelim" dedi lakin kolumu tutan elini hızla çevirerek sırtına sabitledim ve diz kapağının arkasına vurarak yere çökmesini sağladım. İşte tam o sırada yarı şaşkınlık yarı acıyla inleyerek kafasını geriye doğru yatırdı ve onunla karşılaştı. Kızıl gözlü canavarla.

TUTARSIZ (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin