44-Ölüm ve Yaşam

1.1K 56 14
                                    

Yazarın Ağızından...

Bu bir kadının, genç yaşta kadın olmak zorunda kalan bir kadının ölüm ve yaşam arasında ki hüzünlü hikayesi idi.

Onun ölümü umursadığı yoktu ama yaşam çok şey demekti. Artık öyleydi. Yaşam o demekti. Yaşam onun gözlerinde, gülüşünde  saklı idi.

O bir adamı sevmişti,zar zor olmuştu lakin başarabilmişti. Bu hayatta sevmenin ne demek olduğunu tam öğrenmeye başlamıştı. Ve sevilmenin.

Sonrası koca bir hiçlik idi.

Sevdiği adam bir kaç serserinin saldırısına uğramıştı hemde onun yüzünden. Gece de bir ses yankılanmış, silahtan çıkan mermi genç adama saplanmıştı. Bu saatten sonra yapılacak bir şey yoktu. Olamazdı.

Genç kadın zaten alışıktı sevdiği insanları kaybetmeye ama bu, bu çok zor bir tecrübeydi. Bir kez daha evsiz ve kimsesiz kalmak çok acıydı.

Bu acı onu vurduğunda bir kere daha,gerisi karanlık gerisi kan idi.

Gözlerinin önünde cansız bir beden gibi düşen sevdiği adam kırılma noktası olmuş,yer yüzüne bir kez daha cehennemi indirmişti.

Uğuldayan kulaklarıyla gözlerini çevresinde gezdirdiğinde görüşü kızıl, yüzü gözü kan içinde kalmıştı. Şeytanla iş birliği yapmış ve yeri yerinden oynatmıştı.

***

Genç kadın düştüğü yerden kalktığında bütün vücudu titriyor, aurası kırmızı bir ışık saçıyordu. Resmen kırmızı bir ışık içinde parlıyor ve bulunduğu yeri sarsıyordu.

Çevresinde bulunan arkadaşları biraz hayranlık biraz korkuyla ona bakıyor, düşmanları ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Hemen önündeki kızlar korkuyla hızla ondan uzaklaşmaya çalışırken artık çok geçti, bilmiyorlardı. Öğreneceklerdi.

Burada bulunan hatta yer yüzündeki tüm insanlar onun sevdiklerine artık zarar vermemeleri gerektiğini geçte güçte olsa öğrenecekler idi.

Mavilerine kızıl karışmış bakışlarını çevresinde gezdirirken vücudunda kol gezen akım toprağa akıyor yeri deprem oluyormuşcasına sarsıyordu, kız bunun farkında dahi değilken dünyayı yerinden oynatıyordu.

Bir kaç adım attı daha sonra sevdiği adamın yanına doğru, gözleri onu bu hale sokanların üzerinde gezerken. Adımları sonunda durduğunda içinde korkuyla hafif eğilerek ona baktı.

Hareketsizdi.

Kan her yerdeydi.

Teni bembeyaz olmuştu.

Ölüm ve yaşam arasında bir savaş daha veriliyor ve ne yazık ki bu savaş kaydediliyordu.

Nabızı atmıyordu genç adamın.
'O' ölmüştü.

***

Ddee'nin Ağızından...

Ruhu ruhuma işlenmiş adam, neden sürekli senin ölümünle sınanmak zorundayım?

Insan neyi çok sever neyi çok isterse o olmazmış acaba bu yüzden midir benim seninle ilgili tüm sınavlarım?

Dayanacak gücüm kalmadı.

'Işte şimdi tam sırası kıyameti yeryüzüne indirmenin'

Ve fısıldadı şeytan yanım ruhumun sökülen kısmına doğru zehirli sesiyle.

TUTARSIZ (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin